Dinçer, bugün (Çarşamba) düzenlediği basın toplantısında "Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) tercihini kamusal alanın imamlaştırılmasından yana kullanmaktadır" dedi.
Dinçer, AKP'ye İhtiyacın dışında yapılan atamaların başka kurumlara kaydırılacak mıdır? sorusunu yönelterek "Kamusal alanın gericileştirilmesinden vazgeçin. Önce öğretmen açıklarını kapatın" diye konuştu.
Dinçer, konuyla ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
* Başta eğitim ve sağlık olmak üzere, vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayan kamusal alanlarda, hizmetin niteliğini olumsuz yönde etkileyecek boyutta kadro açığı bulunurken, öğretmensiz çocuklar, doktorsuz vatandaşlar AKP'nin umurunda değil.
* Öğretmen açığının 200 bin kişi olduğu bir ülkede, öğretmen atamasının değil din adamı atanması önceliğine alan bir hükümetin niyetini anlamak zor değil.
"AKP, kamusal alanı kadrolaşarak kuşatıyor"
* 2002 yılında 35 bin öğretmen atanırken, bu sayı 2003 yılında 20 bin öğretmene düşürülmüştür. Öğretmenliğe hak kazanmış, elinde öğretmenli diploması bulunan ancak kadro verilmediği için mağdur olan binlerce genç var. Öğretmen açığı eğitimin niteliğini olumsuz yönde etkiliyor, 50-60 kişilik sınıflarda eğitim veriliyor.
* AKP binlerce gencin sesine kulaklarını tıkayarak, kamusal alanı kadrolaşmadan başlayarak kuşatmaya çalışmaktadır.
* Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi 10 bakanlığın bütçesinden daha fazla. Bugüne kadar işbaşına gelen tüm sağcı hükümetlerin tercihi de kamusal hizmetlerin karşılanması ve niteliğini geliştirilmesinden değil, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yana olmuştur.
* Öğretmen açıklarının kapatılmasını, eğitimin niteliğinin yükseltilmesini ve kamusal kaynakların bunu için seferber edilmesini istiyoruz. (ÖG/BB/NK)