Haberin Kürtçesi için tıklayın
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (EĞİTİM SEN), 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 139 EĞİTİM SEN üyesinin açığa alınmasına ve açığa alınan öğretmenler yerine sözleşmeli öğretmen alınmasına da tepki gösterdi.
136 üye açığa alındıAçıklamada, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamuda başlayan açığa almalarda hükümeti eleştiren ve hükümete karşı muhalif tavır alanlara yönelik adımlar atıldığı belirtilerek 136 üyenin açığa alındığı Demre Temsilciliği yapan ve şu an emekli olan Aytaç Özgen'in ise tutuklandığı ifade edildi. * Milli Eğitim bünyesinde görev yapan ve açığa alınan üye sayımız 127. Bunların ciddi bir kısmı da sosyal medya paylaşımları gerekçe gösterilerek açığa alındı. * 9 akademisyen üyemiz, görev yaptıkları üniversitelerin yönetimlerince açığa alındı. * Karabük Üniversitesi’nde görev yapan ve yıllardır sendikamız üyesi olan Yrd. Doç. Bülent Oral, dün gözaltına alındı ve öncesinde de açığa alındı. * 9 akademisyenden 4’ü, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzaladıkları için cezalandırılmak istendi, Hakkari Üniversitesi yönetimi imzacı oldukları gerekçesiyle 2 üyemizi açığa aldı. * “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzalayan üyelerimize karşı Tunceli Üniversitesi yönetimi ise yine iki akademisyen üyemizi açığa aldı. * Mersin Üniversitesi Rektörü de , “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisini imzalamaları nedeniyle 2 akademisyen üyemizin sözleşmesini haksız ve hukuksuz olarak uzatmadı. |
EĞİTİM SEN açıklamasında “Sınavlardaki kopya skandallarından, kadrolaşmaya; yargının ve medyanın ele geçirilmesinden, hizmetlerine sunulan rant alanlarına; üniversitelerin içinin boşaltılmasından, öğrenci yurtlarıyla bu cemaatin ihya edilmesine kadar her alanda mücadelesini ortaya koymuş bir sendikayız. Hal böyleyken, üyelerimizin ve sendikamızın adının bu örgütle yan yana anılır olması kabul edilemez bir durumdur” dedi.
"Esnek ve güvencesiz istihdam kabul edilemez"
Yine açıklamada “sözleşmeli öğretmenlik” gibi esnek ve güvencesiz istihdamın temel biçimi olan bir uygulamayla öğretmen açığının kapatılmasının kabul edilemez olduğu ifade edildi.
"MEB, on binlerce öğretmenin açığa alınmasını, sözleşmeli öğretmen istihdamını yerleştirmek için bir fırsat olarak görmüştür. Ayrıca bu durum, “açığa alınan” binlerce öğretmenin mesleğine geri dönemeyeceği ön kabulüne yaslanıyor.
"Sözlü sınavla” atanan, 4 yıl boyunca başka yere atanamayacak olan ve bu süreyi doldurmaları halinde, iki yıl daha aynı yerde kalmayı kabul ederse kadroya geçirilecekleri ifade edilen sözleşmeli öğretmenlerin varlığı, kamu personel rejiminde esnek ve güvencesiz istihdamın yerleşmesi anlamına geliyor.
"Kadrolaşma dışında hiçbir sonuca yol açmayan “sözlü sınav” uygulamasına tekrar başvurulmuş olması hükümetin liyakati değil kendisine itaati temel alacağını da gösteriyor."
Kapatılan üniversitelerin durumu
Açıklamada, kapatılan vakıf üniversitelerindeki emekçiler ve öğrenciler açısından giderilmesi elzem kaygılar bulunduğu da belirtildi.
“Özellikle kapatılan üniversitelerde çalışan emekçilerin geleceğinin ne olacağı sorusu YÖK tarafından yanıtlanmaya muhtaç. Bir diğer sorun ise öğrencilikleri başka üniversitelere devredilen gençlerin karşılaşacağı barınma ve ulaşım konusu. Devlet yurtlarının yetersiz sayıda ve kapasitede oluşunun cezası öğrencilere çektirilmemeli." (NV)