Eğitim Reformu Girişimi (ERG), ortaöğretimde değişimin aciliyetine ve önemine odaklanan Eğitim İzleme Raporu 2009'u açıkladı. ERG'nin bu yıl üçüncüsünü tamamladığı raporda, eğitimde özellikle 2009'da yaşanan belli başlı değişim ve gelişmelerle bunlara yol açan politikalar değerlendiriliyor.
Milli Eğitim Bakanlığı verileri, TÜİK hanehalkı anketi verileri ve 138 öğrenci ile yüz yüze görüşülerek hazırlanan rapora göre, Türkiye'de 15-19 yaş grubundaki gençlerin ancak yarısı eğitime devam ediyor. Her üç gençten biri ne okuyor ne çalışıyor.
Her gün 2 binden fazla genç okulu terk etti
Sunuş yazısı Eğitim Reformu Girişimi Direktörü Prof. Dr. Üstün Ergüder, önsözü Prof. Dr. Nurhan Yentürk ve sonsözü Prof. Dr. İpek Gürkaynak tarafından kaleme alınan rapordan bazı bulgular şöyle:
* 15-19 yaş arasındaki erkeklerin yüzde 26'sı, kızların yüzde 50'si ne okuyor ne çalışıyor. OECD ülkelerinde bu oranlar ortalama yüzde 8 ve yüzde 9.
* Ortaöğretime erişimde derin bölgesel eşitsizlikler mevcut: Doğu Marmara'da 14-17 yaş arasındaki gençlerin yüzde 78'i bir liseye kayıtlıyken, bu oran Güneydoğu Anadolu'da yüzde 44.
* Babası okuryazar olmayan kız çocuklarının yüzde 17'si, yükseköğretim mezunu olanların yüzde 94'ü ortaöğretime katılabiliyor.
* 2008-2009'da ortaöğretime kayıtlı erkek öğrencilerin yüzde 15'i okulu terk etmiş. Bu oran meslek liselerinde yüzde 23'e kadar yükseliyor.
* 2008-2009'da 360 binden fazla genç, ortaöğretim okullarını terk etti. Bu, okulların açık olduğu her gün 2 binden fazla gencin okulu terk ettiğini gösteriyor.
* 2008'de öğrenci başına genel ortaöğretimde 2 bin 273 TL, mesleki ve teknik ortaöğretimde 2 bin 937 TL harcarken, 2010'da sırasıyla 2 bin 51 ve 2 bin 188 TL harcamayı planlıyoruz. Düşüş, ortaöğretimin, gerekli kaynaklar ayrılmadan dört yıla çıkarılmasından ve yaygınlaştırılmaya çalışılmasından kaynaklanıyor.
* Öğrenci başına harcamada iller arasında eşitsizlikler mevcut: 2009'da genel ortaöğretimde öğrenci başına kamu harcaması, İstanbul'da bin 379 TL iken Amasya'da 3 bin 508 TL.
* 2009-2010'da, 2008-2009'a göre 175 bin daha fazla çocuk okul öncesi eğitimden yararlandı. 60-72 ay yaş grubunda artık her beş çocuktan üçü okullu.
Gençlerin farklılaşan beklentilerine dikkat
Prof. Dr. Yentürk raporun önsözünde gençlerin sosyal ya da etnik köken, cinsiyet veya bölgesel eşitsizlikler nedeniyle farklılaşan beklentilerine değiniyor ve "Gençlerin toplumsal hayata katılımının güçlendirilmesi için ortaöğretim süresince bu farklılıkları dikkate alan çabalar gerekiyor. Farklılıkların dikkate alınmaması okulu erken bırakma nedenlerinden birini oluşturuyor, sosyal dışlanmayı pekiştiriyor" diyor.
Prof. Dr. Gürkaynak ise, raporun sonsözünde "Ortaöğretim kurumlarında, gençlerimize, homofobiden, ksenofobiden, ötekileştirmeden, zorbalıktan, toplumsal cinsiyet ayrımcılığından ve başka her türlü kalıpyargıdan, önyargıdan, keyfi güç kullanımından arınmış ortamlar yaratabiliyor muyuz?" diye soruyor. (BB)
* "Eğitim İzleme Raporu 2009"un tam metnini okumak için tıklayın.