Kamu yayıncılığının yeni tehditlerle karşılaştığını açıklayan EFJ, 2005'in kamu radyo ve televizyonların korunması mücadelesinde önemli bir yıl olacağını duyurdu.
Tehditler arasında sektörün liberalleşmesi ve kamuoyunu maniple etmeye çalışan siyasi iletişimin gelişme göstermesini sayan EFJ, neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde kamu yayıncılığının tehlike altında olduğunu belirterek, bu yıl haberde çoğulculuk uğruna verilecek mücadelenin radyo televizyon yayıncılığının geleceğini belirleyeceğini savundu.
Avrupa medyasını bu mücadele için harekete geçirecek gücün "demokrasinin temel kuralları ile ifade özgürlüğü" olacağını vurgulayan örgüt, ticari veya kişisel siyasi çıkarlar uğruna kamu yayıncılığı değerlerinin feda edilemeyeceğini bildirdi.
500 bin üyeli Uluslar arası Gazeteciler Federasyonu'nun (FİJ) Avrupa kolu olan EFJ, kamu kaynaklarına yönelik baskıların gün geçtikçe büyüdüğünü ve tüm Avrupa medyası üzerinde olumsuz etki yarattığını açıklayarak, özel medya gruplarının, pazar paylarını ve ticari çıkarlarını artırmak için umutsuz şekilde kamu finansmanına göz diktiklerini belirtti.
Kamu medyasına, ticari baskıdan uzak finansman
"Mücadele kaybedilirse, Avrupa demokrasisi ile birlikte kalite de kaybedecek" diyen örgüt, manifesto ile şu değerlerin hatırlatılmasını istedi:
* Herkesin, değişik, yüksek kalitede, haber içeren, tarafsız, siyasi ve/veya ticari baskıdan uzak şekilde hazırlanmış program izleme hakkı vardır.
* Çoğulcu, kaliteli, her bir toplum kesimini temsil eden görüşleri işleyen habere yer verilmesi.
*Kamu alanında sahipliğin teşvik edilmesi, şeffaf ve sorumlu şekilde idare edilmesi.
* Ticari ve siyasi denetimden uzak bir özgürlüğü garanti eden ve siyasi manipülasyondan etkilenmeyen bağımsız bir finansman sağlanması.
* Çalışma koşullarında adalet, kamusal adalet, gazeteci ve sektörde çalışanlarının haklarının korunması.
Bağlı bulunduğu FİJ ile birlikte "herkese kamu yayıncılığı" için uluslar arası bir kampanya düzenlemeyi planladığını duyuran EFJ, hükümet ve sivil toplum örgütlerine yeni talepler yönelteceğini bildirdi.
"Avrupa Birliği yeterince çaba göstermiyor"
2004'ü "Avrupa için, kamu radyo ve televizyon alanında bir kriz yılı" olarak değerlendiren açıklamada, Avrupa Birliği'ne (AB) yeni katılan üyelerdeki durumla bu krizin daha da derinleştiğine dikkat çekilerek, "Yeni üyeler içerisinde hiçbir devlet televizyonu, gerçek kamu yayıncılığına geçişte başarılı olamadı" denildi.
3 bin çalışanın işine son vereceğini açıklayan BBC yayın kuruluşunun bile tahammül edilemez bir baskı ile karşı karşıya bulunduğu, Fransa, İspanya, Portekiz, Danimarka, İtalya ve Almanya'da kamu yayıncılın kurtarılması amacıyla mücadele verildiği, teknolojik gelişmelerin bu yayıncılığın sıçrama yapması için önemli bir imkan olduğu da bildirildi.
EFJ, AB'yi de eleştirerek, kamu yayıncılığı ve kültürel çeşitlilik için oluşturulan yasal temele rağmen, bu hizmetin temel değerlerinin korunması için yeterince çaba gösterilmediğini savundu. (EÖ/BB)