Aydınlar, gazeteciler, yazı yazanlar, panelde konuşanlar, sivil toplum kuruluşları aniden "sanık" olabilirler. "Temel milli yararlara karşı fiillerde bulunmak maksadıyla" yazı yazdıkları, konuştukları, toplantı veya yürüyüşe katıldıkları için yargılanabilirler.
"Yabancı kişi veya kuruluşlardan doğrudan doğruya veya dolaylı olarak" kendisi veya başkası için "maddi yarar sağlayan" vatandaş suçlanabilir.
Avrupa Birliği fonlarından aldıkları paralarla çocuklar veya eğitim konusunda çalışan sivil toplum kuruluşları yabancılardan "maddi yarar" sağlamış sayılırsa cezası üç yıldan on yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adli para cezası.
Bu suçun oluşması için, kastınızın ötesinde belli bir amacın varlığı aranacaktır. Acaba aranacak olan "amaç" nedir? Fiilinizde temel milli yararlara karşı eylemde bulunmak amacınız var mı, yok mu?
Eğer temel milli yararlara karşı hareket etmek gibi bir "amacınız" varsa suçlusunuz. Ayrıca suçun oluşması için para gibi bir yararın kabul edilmiş olması yeterlidir. Ancak bu "kabulün"de belirli temel milli yararlara karşı eylemlerde bulunmak amacıyla veya bu nedenle gerçekleşmesi gereklidir.
Sağlanan yararı yani parayı kabul etmek, suçun tamamlanması için yeterlidir. Ayrıca fiilin temel milli yararlara karşı eylemde bulunmuş olmak biçiminde gerçekleşmesi suçun oluşması için zorunlu değildir.
Basın, bu yeni suçtan özellikle nasibini almış. Suçun savaş sırasında işlenmesinde ya da "yararın basın ve yayın yoluyla propaganda yapmak için verilmiş" veya vaat edilmiş olması halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacaktır.
Basın sürekli, potansiyel suçlu.. Savaşta ve barışta bu suçu işleyebileceği, "maksadı"nın hep var olacağı kabul edilmiş.
Örnek gerekçede var. "... basın yayın yoluyla propaganda yapmak üzere para veya yarar veya vaat kabul edilmiş ise ceza artırılacaktır. Para, yarar veya vaat kabulü suretiyle bugün Türk askerlerinin Kıbrıs'tan çekilmesi veya bu konuda Türkiye aleyhine bir çözüm yolunun kabulü için veya sırf Türkiye'ye zarar vermek maksadıyla tarihsel gerçeklere aykırı olarak I.Dünya Savaşı sonrasında Ermelerin soykırıma uğradıklarının basın ve yayın yoluyla propagandasının yapılması gibi." Gibilerden bir örnek..
Annan Planı'nı İngilizce ve Türkçe olarak on bin adet basıp Kıbrıs ve Türkiye'de dağıtmak üzere yayınlamanız, bunun için Birleşmiş Milletlerin verdiği fondan para almanız ve "maksadınız" temel milli yararlara karşı hareket mi sayılacak?
Üç yıldan on yıla kadar hapis cezası ile yargılanacaksınız.. Fiil basın yayın yoluyla gerçekleştiği için cezanız yarı oranında artırılacak...
Resmi görüşten farklı düşünüyorsunuz ve makale yazdınız. Yazamazsınız. Düşünemezsiniz. Aksi takdirde suçlanacak mısınız? Suçun oluşması için "amaca" bakılacak. Artık gerisini siz düşünün.
"Amacınızı" tüm kanıtlarıyla ortaya çıkaran iddianameleri gözünüzün önüne getirmeye çalışın. Geçmiş sıkıyönetim dönemlerinde yazılmış altında askeri ve sivil savcıların imzaları bulunan "temel milli yararlarımızın" ne olduğunu anlatan iddianameleri anımsayın.
Bazı gerekçeli kararlarda ve iddianamelerde sanıkların ne kadar vatan haini ve Ermeni yanlısı olarak suçlandıklarını ve amaçlarının vatanı nasıl bölmek olduğunu unutacak kadar zaman geçmedi. Zaten kurulan DGM'ler bu tür kararları ve iddianameleri unutturmadı ki...
Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre "milli" sıfatı Arapça kökenli. "Milletle ilgili, millete özgü, ulusal" demek. Yarar denilince de çıkar, kar ve menfaat veya bir şeyden elde edilen sonuç veya fayda anlaşılmalı.
Maddenin gerekçesinde "temel milli yarar" kavramının içerik olarak kapsamının çok geniş olabileceği, eylemde bulunmak maksadının saptanmasında duraksamaya neden olabileceği daha başında kabul edilmiş. Bu nedenle de maddeye son fıkra olarak "temel milli yarar" deyiminden ne anlaşılacağı yazılmış.
Acaba temel milli yarar ne demek? Dönmezer tasarısında bu deyimden anlaşılması gerekenler olarak sayılanlar daha çok... Adalet Komisyonu sayılanlardan "..diplomasi ve savunma araçları, Türkiye'de ve yabancı ülkelerde yaşayan vatandaşların esenliği. Milletin içinde bulunduğu doğal çevre, ekonomik ve bilimsel olanaklarının temel unsurları ve kültürel varlığı anlaşılır" kısmını çıkarmış.
Çok iyi etmiş. Ama maddenin tamamı çıkarılmalıydı. Kalan kavramlarla TCK 305. maddenin son haline göre temel milli yarar deyiminden; "bağımsızlık, toprak bütünlüğü, milli güvenlik ve Cumhuriyetin Anayasada belirtilen temel nitelikleri anlaşılır".
Bu madde basın için, bilgi edinme ve ifade özgürlüğü için çok tehlikelidir. TCK 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe girmeden bu madde kaldırılmalıdır.
Yürürlüğe girmeden kaldırılan madde olmalıdır. Gerçekleştirilmek istenen "düzene uygun kafalar" yetiştirmektir. Düzene uygun düşünmeyenleri, yazanları, basını, gazetecileri, fikrini söyleyenleri hapse atmak; düşünce ve ifade özgürlüğünü cezalandırmaktır.
Resmi görüşe uygun düşünmek zorunda değilim. Sizin gibi düşünmediğim için cezalandıramazsınız. Amacım "muhalif" diye hapse atarak, muhalefeti susturamazsınız. Unutmayın, darağacına giden sadece kafalardır, fikirler değil...(Fİ/BA)