İzmir'de "dur ihtarına uymadığı" gerekçesiyle polisin vurduğu ve yaşamını yitiren Baran Tursun davasında karar çıktı.
Sanık polis memuru Oral Emre Atar 2 yıl bir ay hapis cezası aldı.
Polis taksirle öldürmekten ceza aldı
Tursun ailesinin avukatlarından Aysun Koç'un verdiği bilgiye göre ceza kararı "taksirle ölüme neden olma" gerekçesiyle verildi.
"Yani bunun anlamı Mahkeme heyetinin sanık polisin kast etmeksizin, kazara Tursun'u öldürdüğünü kabul etmesi. Gerekçeli kararı görünce polisin silah kullanma hakkı üzerine daha fazla tartışacağız ancak kararın özetinde polisin yasal olarak silah kullanma yetkisini kullandığı da dayanak ediliyor. Halbuki mahkemeye bütün bunların aksini gösteren tüm somut deliller sunuldu. Silah kullanılmasını gerektiren hiçbir şartın olmadığına dair kanıtlardı bunlar."
Avukat Koç, Tursun'un ailesinin duruşması sonrası yaptığı basın açıklamasında da belirttiği üzere faillerin adil şekilde cezalandırılmaları için sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceklerini, gerekirse AİHM'e müracaat edeceklerini söyledi.
Koç "Gerekçeli kararı aldıktan sonra kararı muhakkak temyize götüreceğiz" dedi.
Baba Tursun: Karar bizi üzdü, acılıyız
Baba Mehmet Tursun karara tepkili:
"Çok acılıyız. Oğlumuzu öldürdüler. Ceza çok az. Delilleri kararttılar. Hukuk yolları bu noktada tıkandı. Biz hukuka başvurmak dışında sanık polisin ailesine de seslendik, onlara 'bizim oğlumuz öldü, sizin oğlunuz öldürdü, onu adalete teslim edin' dedik."
Davada delilleri sakladığı ileri sürülen diğer 10 polis ise beraat etti.
"Seken kurşunlar niye hep çocuklarımıza isabet ediyor?"
Karşıyaka 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada bugün baba Tursun, 50 sayfalık bir metin okuyarak, gördüğü eksikliklere dikkat çekti.
Tursun, sanık polis Atar'ın "yere düşerken silahım ateş aldı" şeklindeki savunmasına itiraz ederek, "Hep aynı mazereti sunuyorlar. Neden bu seken kurşunlar, polisin yanında bulunan bir başka polisi değil de, bizim çocuklarımızı hedef alıyor?" diye sordu. Polislerin sürekli çelişkili ifadeler verdiğini savunan baba Tursun, polislerin "kasten öldürme" suçundan yargılanmasını istedi.
Sanık polislerin avukatları Muammer Yurdakul ile oğlu Tolga Yurdakul, polisin kendisini korumak için yere düşerken silahının ateş aldığını iddia etti.
Bilirkişi "Hedef gözetilerek ateş edilmiş" demişti
Önceli duruşmada ise Adnan Menderes Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ufuk Katkıcı, Tursun'un hedef gözetilerek öldürüldüğünün tespit edildiğini söylemiş, "Yani; bilimsel verilere dayanarak hazırlanan bu raporun özü şudur; Baran Tursun'un kafasına giren mermi çekirdeği sekerek değil, doğrudan hedef gözetilerek açılan ateş sonucu bu yolu izlemiştir" demişti.
Ne olmuştu?
20 yaşındaki Baran Tursun 25 Kasım 2007'de İzmir Asayiş Şube Müdürlüğü'nün açıklamasına göre "dur ihtarı"na uymayarak kullandığı cipi durdurmamış, polisler "uyarı ateşi" açmış, kontrolden çıkan cip, ağaçlara ve elektrik direğine çarpmıştı. Olayın olduğu sabah ise Baran Tursun'un beyin ölümü gerçekleşti.
Görgü tanıkları üç el silah sesi duyduklarını söylediler. Baba Tursun polisin ateş açmasıyla ilgili delillerin karartıldığını, polisin Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun (PVSK) kendilerini koruduğuna ve cezalandırılmayacaklarına inandığını, ceza tehdidi ile karşılan polisin korunması ve cezadan kurtarılması için tüm emniyet teşkilatının seferber olduğunu öne sürüyordu. (EZÖ)