* Fotoğraf: Pixabay
Çok sayıda ülkeden bilim insanını bir araya getiren bir araştırmaya göre, tüm dünyanın sadece yüzde 3'lük bir kısmı ekolojik olarak bozulmamış halde kaldı.
Büyük ölçüde uydu fotoğraflarıyla yapılan daha önceki analizlerde, Dünya yüzeyinin yüzde 20 ila 40'ının insan faaliyetlerinden çok az etkilendiği tahmin ediliyordu.
Ancak Frontiers in Forests and Global Change adlı bilimsel yayında yer alan araştırmayı gerçekleştiren uzmanlar, ormanlar, savanalar ve tundraların yukarıdan bozulmamış görünebileceğini, ancak yerde yaşamsal önemdeki türlerin kaybolmuş olabileceğini söyledi.
Bu yaşamsal önemdeki türlerden biri tohumları yayan ve ormanların içinde önemli alanlar açan filler ve bir diğeri de geyik nüfusunu kontrol altında tutan kurtlar.
Yüzde 20'lere çıkabilir
Yeni değerlendirmede, insan faaliyetlerinin yaşam alanlarına verdiği zararı gösteren haritalarla, orijinal yaşam alanlarını kaybeden ve sağlıklı bir ekosistem için çok az sayıda kalan hayvanları gösteren haritalar da birleştirildi.
TIKLAYIN - "İnsanların doğaya karşı tahribi intihara yönelik"
Uzmanlar, bazı hasar almış bölgelere az sayıda fil ve kurt gibi hayvanların yeniden yerleştirilmesiyle, ekolojik açıdan bozulmamış alanların yüzde 20'lere çıkarılabileceğini belirtti.
“Korkutucu”
Araştırmanın baş yazarı İngiltere'nin Cambridge kentindeki Önemli Biyoçeşitlilk Bölgeleri Sekreterliği'nden Dr. Andrew Plumptre, "Bozulmamış yaşam alanı diye kabul ettiğimiz yerlerde türler insanlar tarafından avlandıkları için kayıp ya da işgalci türler veya hastalıklar yüzünden yok olmuşlar. Korkutucu, çünkü Serengeti gibi müstesna yerlerin durumunu gösteriyor" dedi.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre, Plumptre ayrıca insan etkisinin hala az olduğu yerlere belirli türlerin yeniden salınması ve hayatta kalmalarının önündeki sorunların çözülmesiyle ekolojik olarak bozulmamış yerlerin oranının yüzde 20'ye dek çıkarılabileceğini vurguladı.
Plumptre, ABD'deki Yellowstone Ulusal Parkı'na kurtların yeniden salınmasının, ekosistemi dönüştürmesini örnek olarak gösterdi.
Avustralya’da bozulmamış alan yok
Ekolojik olarak bozulmamışlık, sağlıklı bir nüfusa sahip tüm orijinal hayvan türlerinin bulunması ve herhangi bir zarar görmemiş yaşam alanlarının olması diye tarif ediliyor.
İnsan faaliyetlerinden zarar görmeyen bu bozulmamış alanlar, Amazonlar, Kongo'daki tropikal ormanlar, Doğu Sibirya ve Kanada'nın kuzeyindeki ormanlar ile tundralar ve Sahra Çölü'nde bulunuyor.
Çalışmaya göre kedi, tilki, tavşan, keçi ve deve gibi işgalci türlerin, yerli hayvan türlerine büyük etkide bulunduğu Avustralya'da ise ekolojik olarak bozulmamış alan yok.
1 milyon tür risk altında
Biyoçeşitlilik ve Ekosistem Hizmetleri Konulu Hükümetlerarası Bilim-Politika Platformu'nun (IPBES) 2019 raporuna göre, dünya gezegeninde insanlık tarihinin yaşadığı zaman diliminde ilk kez 1 milyon canlı tür yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Rapora göre, 1900'lü yılların başından beri dünyadaki ormanların yüzde 50'si yok oldu. Raporda, bitki ve hayvan türlerinin popülasyonları ve çeşitlerine ilişkin şu bilgiler yer aldı:
- 8 milyon: Dünya'daki tahmini toplam hayvan ve bitki türü sayısı (5.5 milyon böcek türü dahil)
- Yaklaşık 1 milyon: Tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan tür sayısı. (Birkaç on yıl içinde).
- Yüzde 40’tan fazla: Nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan amfibi tür sayısı.
- En az 680: 16. yüzyıldan beri insan eylemleriyle neslinin tükenmesine yol açan omurgalı türü.
- Yüzde 10 civarında: Nesli tükenme tehlikesi altındaki böcek türlerinin oranının tahmini.
- Yüzde 30: Habitat kaybı ve bozulmasından kaynaklanan küresel karasal habitat bütünlüğündeki azalma oranı.
(TP)