Erzincan İliç’te Çalık Holding ile SSR Minig’in ortaklığında Anagold Madencilik’in sahip olduğu Çöpler Altın Madeni‘nde yaşanan yığın liçi kayması nedeniyle 9 işçi halen toprak altında.
Devlet yetkililerinin açıkladığı verilere göre 10 milyon metreküp kayaç kütlesi 200 metre yüksekliğe sahip yamaçtan 800 metre aşağı kaydı.
Uzmanlara göre kayaç kütlesi siyanürlü kimyasallar ile liç edilmiş, içinde siyanürlü sıvı çözeltinin yanında bol miktarda zehirli ağır metaller bulunduruyor. Yine uzmanlara göre liç yığınının altı önce geçirimsiz kil tabakası ile kaplanıyor, ardından geçirimsiz geomembran astar seriliyor, daha sonra çözelti toplama boruları yerleştirilip drenaj tabakası seriliyor. Bunun hepsi liç yığını içindeki değerli metalleri sinanür ile ayrıştırmak için.
Şu an devlet yetkilileri Fırat Nehri için bir siyanür tehlikesinin olmadığından bahsetseler de uzmanlar madencilikte siyanür türü kimyasalların kullanımının ciddi sonuçları olduğunu söyleyip toprak geçirgenliği konusunun göz ardı edildiğini söylüyorlar. Bu haliyle Çöpler Altın Madeni dünyanın en büyük siyanür felaketlerinden bir tanesine yol açabilir.
Dünyada yaşanan sızma ve taşma olaylarında ve büyük çevre felaketlerinde maden firmaları hiçbir zaman sorumluluk almadı. Bir iki istisna dışında açılan davalarda firmalar cezasızlıkla ödüllendirildi:
1965 Şili: Deprem sonucu 14 atık barajının 10’u hasar gördü ve sızıntı sonucu 200 den fazla kişi zehirlenerek öldü.
1971 Romanya: Certej altın madeninin atık barajının patlaması sonucu 300 bin metreküp zehirli su Certeju de Sus adlı kasabayı bastı. Olayda 89 kişi yaşamını yitirdi.
1972 ABD: Batı Virginia’da şiddetli yağmurlar sonucu atık barajı çöktü ve 155 kişi yaşamını yitirdi.
1984 Papua Yeni Gine: Avustralyalı şirket Broken Hill Proprietary Co.'nun işlettiği Ok Tedi Mine madeni bölgedeki en büyük çevre felaketlerinden birine neden oldu. 2 milyar tondan fazla zehirli atık, yoğun yağmurlarla yaşanan toprak kayması yüzünden çevreye yayıldı, 1100 km uzunluğundaki Fly River nehri tamamen kirletti. Zehirli atıkların bölgede yaşayan en az 50 bin kişiyi etkilediği sanılıyor.
Yine aynı yıl Kanadalı şirket Galactic Resources'un ABD'de işlettiği Summitville adlı altın madeninde siyanür kullanması üzerine 610 bin metreküp zehirli atık su biriktiği anlaşıldı. Şirketin iflas etmesi üzerine ABD hükümeti bölgeyi temizlemek için yüzlerce milyon dolar harcamak zorunda kaldı.
1994 Güney Afrika: Siyanürlü altın havuzunun taşması sonucu 150 kişi yaşamını yitirdi. Afrika’nın Victoria Gölü’nde aynı yıl yapılan incelemede altın madenlerinden sızan siyanür nedeni ile doğal yaşamın sona erdiği tespit edildi.
1995 Guyana: Güney Amerika'daki en büyük sızıntılardan birisi. Kanadalı Omai Gold Mines şirketinin işlettiği Omai Altın Madeninde bulunan atık barajı, yoğun yağmurlarla Omai Nehri’nin taşan suları tarafından yıkıldı. 4 milyar ton zehirli atık beş gün içinde nehrin yan kolları ile 80 km kadar uzağa taşındı. Madenin etrafındaki dört kilometre çapındaki alandaki sularda yaşayan tüm canlılar öldü. 18 bin insan yerlerinden oldu. Birleşmiş Milletler Guyana’yı yardıma muhtaç felaket bölgesi ilan etti. Yine 2000’de aynı madende siyanür barajının taşması sonucu sıkıyönetim ilan edildi.
1996 Filipinler: Ülke tarihinin en büyük çevre felaketlerinden birini yaşadı. Marcopper Mining adlı Kanadalı şirketin işlettiği Mt. Tapian altın madeninin tünellerinde oluşan çatlak zehirli atıkların Makulapnit-Boac nehrine karışmasına neden oldu. Sızıntı, kısa sürede bölgeye yayılırken, onlarca köy tahliye edildi. Tarım alanları kullanılamaz hale geldi.
1998 Kırgızistan: Kanadalı Centerra Gold şirketinin Kırgızistan'da işlettiği Kumtor altın madenine sodyum siyanür taşıyan bir kamyon Barskaun Nehrine yuvarlandı. Olay nehir ve Issık Kuş Gölü’nde yaşamı sona erdirdi. Olaydan 2 bin 500 kişi etkilendi. 800 kişi tedavi gördü. 4 kişi de zehirlenerek hayatını kaybetti. Şirket sahibi Kanada menşeili Centerra Altın’dı.
2000 Romanya: Avustralyalı Esmerelda Exploration Limited'ın işlettiği Baia Mare Altın Madeninde aşırı yağışlar sonucunda baraj taşıp yırtılınca 100 bin metreküp siyanürlü akışkan Tizsa ve Tuna ırmaklarına boşaldı. Oradan da Karadeniz’e kadar ulaştı. Tonlarca balık anında öldü. Tizsa nesli yok olma tehlikesi altında olan balık türleri barındırdığı için koruma altındaydı. Etkisi uzun süre devam edecek olan bu felaket “Çernobil’den sonra en büyük çevre felaketi” olarak kabul edildi. Bilim insanları nehirde canlı yaşamının dönüşü için en az 20 yılın geçmesi gerektiğini hesapladılar.
2002 ABD: Nevada'daki Twin Creeks madeninden 34 bin ton siyanür atığı sızdı. Madeni işleten Newmont firması sadece 10 bin ton sızıntı olduğunu kabul etti. Aynı şirketin Arizona'daki başka bir madeninde 13 bin ton sızıntı daha oldu.
2003 Honduras: Copan eyaletindeki San Andres Madeninden Lara nehrine ve yakınlardaki Santa Rosa kasabasının içme suyuna siyanür karıştı. Yerel çevre örgütleri firma sızıntıyı kabul etmeyince nehirdeki ölü balıkları topladı. Açılan davalar sonucu Meksika menşeli Minosa Maden firması, çevreye verdiği zararın tazmin edilmesi için kullanılmak üzere 54 bin dolar tazminat ödemeye mahkûm oldu.
2005 Laos: Avustralya firmasının ülkede faaliyet gösteren maden işletmesinde sızıntı olduğu, yerel yetkililerin 100'e yakın Laoslu'nun zehirlendiğini açıklamasından sonra ortaya çıktı. Zehirlenenler madenin üç kilometre yakınlarında yaşıyordu. Siyanürün karıştığı nehirde balık avlıyor ve suyu içiyorlardı. Uluslararası ve yerel çevre örgütlerinin tüm çabasına karşın firma, sızıntıyı kabul etmedi.
2006 Gana: Whassa bölgesindeki altın madeninde 15 gün ara ile iki baraj hasar görüp çevreye boşaldı. Madenin yanındaki nehrin büyük bir bölümünde yaşam bitti. Gana en çok siyanür sızıntısı yaşanan ülke. Daha önce 2001 - 2005 arası altı büyük siyanür sızıntısı yaşanmıştı. 2006'dan önce en büyüğü Ekim 2004'de yaşanmıştı. Kanada maden firması Bogoso Gold'un çalıştırdığı madenin atık barajında büyük bir sızıntı olduğu anlaşıldı. Aprepre nehrinde binlerce balık öldü. Firma sızıntıyı kabul etmedi. Resmi açıklama yapılmadığı için bazı yerliler, ölü balıkları yediği için zehirlendi.
2009’da da ABD Newmont Mining şirketinin Ahafo madeninden bölgedeki akar sulara siyanür sodyum karıştığı tespit edildi. Olayın ardından çok sayıda balık ölümü kayıtlara geçti.
2014 Kanada: Kanadalı Imperial Metals'ın kendi ülkesinde işlettiği Mount Polley altın madeninde zehirli atık sızıntısı yaşandı. Zehirli atığın Polley Gölü'ne kadar ulaştığı kaydedildi. Olayın üzerine bölgedeki somon balığı çiftlikleri kapatıldı. Çevre örgütleri, incelemerin ardından zehirli atığın içinde nikel, arsenik, bakır ve kurşun olduğunu duyurdu.
2015 Arjantin: Kanadalı Barrick Gold adlı şirketin işlettiği Veladero altın madeninde siyanür sızıntısı yaşandı. Bin metreküpten fazla siyanürlü atık Potrerillos nehrine karıştı. Yetkililer olayın bir vana sorunundan kaynaklandığını duyurdu. İlerleyen günlerde siyanürlü suyun 5 nehre ulaştığı tespit edildi.
2020 Kongo Demokratik Cumhuriyeti: Ülkenin doğusundaki Kamituga yakınlarında şiddetli yağmur nedeniyle maden çöktü. 50'den fazla kişi öldü. Yoğun su akışı nedeniyle madene giden üç tünel kapatıldı.
Kaynak: TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Altın Politikaları Senpozyumu 2009, Wikipedia ve Euronews
(HA)