Çorum, sanki bir Anadolu kenti değil de, dünyanın herhangi bir noktasında, entelijansiyası ile, sivil toplum örgütleri ile, birbirini izleyen çeşitli kültür sanat etkinlikleri ile, harıl harıl hazırladıkları ve çok yakında yayına geçecek Çorum Çevre Koruma Vakfı Web sitesi ile... Tam bir dünya kenti idi...
İnanılmaz bir "Dünya Günü" gerçekleştirdiler. Burada söylenenlerin çoğu zaten "öyle olması gereken" şeyler. Ancak bir iki husus var ki, uzun metinde gözden kaçabilir. Çorum'dan verilen mesajda bakın nelerin altı çizildi:
*"İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi"ne "Çevre hakkı" da eklenmeli ...
* (Türkiye'de) Herkes "Turizm, turizm" diyor, oysa amaç gelen kişi sayısını artırmak olmamalı, tersine, katma değeri yüksek getirisi olan kültür ve çevre turizmi öngörülmeli...
* Gündemin birinci maddesine yerleşen "ekonomik kriz" çevre sorunlarından soyutlanmamalı...
* Global ısınmayı yavaşlatacak tek çare olan "Temiz Enerji"ye geçiş teşvik edilmeli...
* "Organik Tarım"a geçiş teşvik edilmeli..
* Ülke gündemi, çevre ve kültür öncelikli olarak değiştirilmeli...
--------------------------------------------------
Bildirgenin Tam Metni
"Dünya Günü 2001" için Türkiye sivil toplum örgütleri'nin hazırladığı "Çorum Bildirgesi "nin tam metni şöyle:
Aşağıda isimleri bulunan sivil toplum örgütleri, Çorum İli Çevre Koruma Vakfı'nın çağrısı üzerine, 21-22 Nisan 2001 günleri, Çorum'da toplanarak çevre ile ilgili konuları tartışmışlar ve tartışma sonuçlarının dünyanın simgesel yaş günü olarak kabul edilen 22 Nisan "Dünya Günü" nde kamuoyuna duyurulmasını kararlaştırmışlardır.
Dünyada ve ülkemizde her birey artık şu soruyu önce kendine sormalıdır: "Bulunduğum ülkenin ve dünyanın doğasına, altındaki ve üstündeki kültürel varlığına bugün ne katkıda bulunabilirim?" Türkiye gibi uygarlıklar tarihinin, doğanın, binlerce yıllık kültür mirasının emanetini taşıyan bir özel coğrafyanın bireyleri, sivil, yerel ve kamu kuruluşları bu konuda daha özel ve daha ağır bir sorumluluk taşımaktadırlar. Bu bağlamda sivil toplum örgütleri Çorum Platformu Türkiye ve Dünya kamuoyunun dikkatini çekmek istediği konuları aşağıdaki başlıklar altında guruplamayı uygun bulmuştur.
1- BİREY VE ÇEVRE
· Bireyin kendini çevre hakkı konusunda özgürce ifade edebilmesi için önündeki -yasalardan ve uygulamadan kaynaklanan- engellerin kaldırılması gerekir.
· Bireyin sağlıklı bir çevrede yaşaması evrensel bir haktır.
· Bireyin çevre hakkı konusunda bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi için "planlı eğitim" esastır. Bu konuda "Yurttaş el kitapları" gibi bilgi ve bilinç verici araçlar kullanılmalı, vatandaş ve yurttaş olma bilinci yükseltilmelidir.
· Kitle iletişim araçlarında çevre ile ilgili yayınlara, yaygın olarak izlenen zaman dilimleri ve sayfalarda yer verilmelidir.
· Internetin yaygınlaştırılması ve bilgiye ulaşılması kolaylaştırılmalıdır.
· Sivil toplum kuruluşlarının çalışma gündeminde çevre hakkı ve bilincine öncelik verilmelidir.
2- ÇEVRE VE HUKUK
· Evrensel bir insan hakkı olan çevre hakkı, "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi" ne eklenmelidir.
· Ülkemizde çevre konusunu düzenleyen mevzuat, gerek ülkemizin yer aldığı coğrafya, gerekse bu konudaki uluslararası gelişmişliğin bir sonucu olarak düzenlenmiş ve Türkiye'nin de kabul ettiği uluslararası sözleşmeleri de kapsamaktadır. Ancak, bu konu "göstermelik" olmaktan öte, "uygulanabilir" kılınmalıdır.
· Çevre mevzuatının uygulanması ve doğal korumanın sağlanabilmesi için gereken teknik çalışmalar, havza esasına göre düzenlenip, ilçelere kadar indirgenmelidir. Bu çalışmalarda kamu, yerel ve sivil kesimlerin işbirliği ve desteğine ağırlık verilmelidir.
· Çevre ile ilgili karar ve uygulamalarda "toplumsal maliyet" esası daima gözönünde bulundurulmalıdır.
· Yabancı Sermayeyi Teşvik, Endüstriyel Bölgeler... gibi yasa tasarılarında çevre hakkına tecavüz oluşturulacak düzenlemelere kesinlikle yer verilmemelidir.
* Toprak Yasası acilen hayata geçirilmelidir.
· ÇED uygulamaları çevreyi korumaya yönelik düzenlemeler olmasına rağmen, uygulamada karşılaşılan çeşitli engellemeler "katılım hakkı" bilinci yaratılarak önlenmelidir.
· Yürürlükteki Anayasa'mızın 56. Maddesi, çevre hakkının teminatıdır. Anayasa Mahkemesi'nin bir kararı ile bu maddenin tartışılamayacak kadar kesin olduğu da açıklık kazanmıştır. Ancak bu Maddenin yaptırım zorunluluğu bulunmayan "ekonomik ve sosyal haklar" bölümünde yer alması tenkit edilecek tek husustur.
· "Kirleten Öder" yaklaşımının yeni çıkarılacak Çevre Yasası'nda terk edilip, yerine "kirlenmeyi kaynağında önleme ve engelleme", "çevreye zarar vermeme" ilkelerinin esas alınması şarttır.
3- ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Üzerinde yaşadığımız gezegenin en büyük çevre sorunu global ısınmadır. Global ısınmanın nedeni ise enerjinin, karbondioksit gibi sera gazlarının açığa çıkmasına ve atmosferde yoğunlaşmasına yol açan fosil yakıtlardan elde edilmesidir. Dünya Günü 2001'in temel başlığı, enerjinin güneş ve rüzgar gibi doğal, temiz alternatif kaynaklardan elde edilmesine geçişi simgeleyen "Temiz Enerji"dir. Çorum Dünya Günü 2001 Platformu, gerek bu sonucun doğmasına büyük ölçüde yol açıp, şimdi de temiz enerjiye geçişin pazarlığını yapan gelişmiş ülkelerde, gerekse onların terk etmeye çalıştıkları teknolojileri kabul etmekte olan diğer ülkelerde ve Türkiye'de temiz enerji politikalarına öncelik verilmesini diler. Global ısınmanın sebebi olan ülkeler, bu sorunun çözümünde de -emisyonlarını sınırlayarak- katkıda bulunmalıdırlar.
Türkiye'de ülke gündemi acilen çevre ve kültür öncelikli olarak değiştirilmelidir. Ülkenin temel sorunu olarak gündemin birinci maddesine yerleşmiş bulunan ekonomik kriz, çevre sorunlarından soyutlanmamalıdır. Doğasını ve kültürel kimliğini yitiren bir ulusun ekonomisi de sağlıklı bir zemine oturamaz. Türkiye küreselleşme sürecinde onurlu bir çizgide yer almak için yeni oluşturacağı gündemde kamu, yerel ve sivil örgütlenmesini yeniden ve doğru bir politika ile gerçekleştirecek tüm kaynaklara sahiptir. İhtiyacımız olan tek şey akılcı, makro ve mikro ölçekli planlamadır.
· Ülkemizde, çevre sorunlarının kaynağında yanlış sanayileşme ve kentleşme politikaları yer almaktadır. Bu bağlamda yeni cazibe merkezleri yaratılarak nüfus hareketleri ve göç düzenlenmelidir. İmar hareketlerinde rant yaratma amaçlı, doğal ve tarihi dokuya zarar veren yaklaşımlardan kaçınılmalıdır.
· Planlamada sanayileşme ve çevre ilişkisinde denge korunmalıdır.
· Tarihi ve kültürel miras, doğal çevre gelecek kuşaklara korunarak aktarılmalıdır.
· Ülkemizin önemli gelir kaynaklarından biri olarak kabul edilen turizm, kişi sayısına dayalı kitle turizmi yerine doğal ve kültürel dokuya zarar vermeyecek, katma değeri yüksek getirileri öngören bir politika ile yeniden planlanmalıdır.
· Ülkemiz konumu itibariyle enerji, ulaşım ve benzeri alanlarda bir "geçiş" noktasında olduğundan, bu geçişlerde ülkemizin çevre değerleri korunmalı ve kirlenmeye neden olacak hususlar engellenmelidir.
· Şehirlerimiz çeşitli kirlenme sorunları ile yaşanmaz hale gelmektedir. Şehirlerdeki yaşam kalitesinin yükseltilmesi için yeşil alanlar artırılmalı, ses ve görüntü kirliliği ile mücadele edilmelidir.
· Alternatif ulaşım sistemleri gözönünde bulundurulmalı şehirlerde yaya ve bisiklet yolları yapılmalı, "temiz ulaşım" kolaylaştırılmalı ve özendirilmelidir.
· İçme suyu temininde ve diğer kullanımlarda yüzeysel su kaynaklarındaki aşırı kirlenmenin önlenmesi yaşamsal önem taşımaktadır. Yüzeysel kaynaklardaki kirlilik yüzünden yer altı su kaynaklarının aşırı kullanımı, tarımda ve diğer alanlarda önemli sorunlar yaratmaktadır. Bu nedenle endüstriyel ve kentsel arıtma tesisleri hızla hayata geçirilmelidir.
· Tarımda kullanılan kimyasal maddelerden, kullanımı uluslararası düzenlemelerle yasaklanmış olanlar, ülkemizde de kesinlikle kullanılmamalıdır.
· Organik tarıma geçiş teşvik edilmelidir.
· Biyolojik çeşitliliğin, bazı canlı türlerinin azalmasının yanı sıra endemik (belli bir yöreye has) türlerin yok olmasına toplumun dikkati çekilmeli, bu konuda önlemler artırılmalıdır.
SONUÇ
Türkiye hızlı bir değişim geçirmektedir. Bu değişimin olumludan yana olması, her türlü küçük hesap, sınırsız kâr hırsı ve aymazlıktan arınmış olması zorunludur.
Çorum Bildirgesi'ni imzalayan
Sivil Toplum Kuruluşları
Aliağa Yerel Gündem 21 / Anadolu Güneşi Çevre Koop./ Alanya Çevre Gönüllüleri Grubu / Atatürkcü Düşünce Derneği/ Çekül Vakfı / Çorum Barosu/ Çorum Belediyesi/ Çekva/ Çorum Çevre Koruma Vakfı/ Çorum İnşaat Mühendisleri Odası/ Çorum-Der/ Çorum Ziraat Odası/ Çorum Mimarlar Odası/ Çorum Gazeteciler Cemiyeti/ Çorum Ticaret ve Sanayi Odası/ Doğayı Koruma Çevre Araştırma Derneği/ Habitat ve Gündem 21 / Jeotermal Eneri Derneği/ Karadeniz Çevre Platformu , Temsilciliği, Tema Vakfı Giresun Gönüllü Temsilciliği/ TTKD Genel Merkez / Tema Vakfı/ Türkiye Tabiatını Koruma Derneği/ İskenderun Çevre Koruma Derneği / Temiz Enerji Vakfı/