"Modern toplumda kadının iş hayatında bulunması ya da erkeğin ev işlerine yardım etmesi bu kodlanmayı tam anlamıyla parçalayamıyor." Kadının modern dünyadaki yerini böyle betimleyen kadın felsefeci Sinaceur "Çeşitlilik ve farklılığın gerekliliğini", “Farklılık hakkı, insan haklarının bir parçasıdır" diye ifade etti.
Dünya Felsefe Günü, 22-23 Kasım 2007 itibariyle İstanbul’da düzenlenen geniş kapsamlı bir etkinlikle düzenlendi. 22 Kasım Perşembe günü Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) açılışı yapılan etkinlik The Marmara Oteli’ndeki konuşmalarla iki gün boyunca devam etti.
İrfan: Kadını bugüne kadar erkek tanımladı
“Kadın Felsefeciler İnsanlığın Geleceğinin Biçimlendirilmesinde Nasıl bir Rol Oynayabilir?” başlıklı oturumda Faslı Hourya Benis Sinaceur (Fransa Uusal Bilimsel Araştırmalar Merkezi (CNRS) Araştırma Yöneticisi) kadın-erkek ayrımcılığının etnik ve dinsel ayrımcılıktan –özellikle de Arap kadınının durumuyla bağlantılı olarak- çok daha belirgin olduğunu söyledi.
Lahore Üniversitesi’nden Pakistanlı kadın felsefeci Dr. Ghazala Irfan da kadının rolünün bugüne kadar erkek tanımına maruz kaldığını; ancak tarihsel gelişim içinde tarım toplumu, makineleşme toplumu gibi aşamalardan sonra şu anda içinde bulunduğumuz bilgi toplumunda cinsiyete bağlı bir role gerek kalmadığını; kadının rolünü kendisinin belirlediğini vurguladı.
“Güvenlik mi, İnsan Hakları mı: Gerçek mi, Yoksa Sahte bir İkilem mi?” başlıklı bir diğer oturumda Tel Aviv Üniversitesi'nden Prof. Anat Biletzki "Devletlerin güçlerini korumak için insan haklarını korumanın önüne geçtiklerini ve güvenliği yalnızca bir bahane olarak kullandıklarını ve bu ikiliğin sahte bir ikilik olduğunu söyledi.
23 Kasım Cuma günü yapılan “Felsefede Diyalog” oturumunda Maltepe Üniversitesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Betül Çotuksöken bir geleneksel ve modern toplum karşılaştırması temelinde geleneksel toplumu simgeleyen dikey ilişkiler karşısında modern ve liberal toplumu işaret eden yatay ilişkilerdeki diyalog özelliklerini "özerklik, saydamlık, eleştirellik, rasyonel tartışma, hesap verebilirlik ve işbirliği/dayanışma" olarak sıraladı. (YS/NZ)
Katılımcılar:
Bhuvan Chandel (Hindistan), Samuel Lee (Kore), Maija Kule (Letonya), Monica Gomez (Meksika), Myrto Dragona-Monachou (Yunanistan), Carlin Romano (ABD), Ghazala Irfan (Pakistan), Leon Olive (Meksika), Alya Saada (Tunus), Harun Tepe (Türkiye), Kadri Yamaç (Türkiye), Ayşe Buğra (Türkiye), Paulin Hountondji (Benin), Marcelo Dascal (İsrail), Ferda Keskin (Türkiye), Korkmaz Alemdar (Türkiye), Abdussalam Guseinov (Rusya), Sémou Pathé Gueye (Senegal), Doğan Özlem (Türkiye), Abdullah Kaygı (Türkiye), Moufida Goucha (UNESCO), Hourya Benis Sinaceur (Fas), Zeynep Davran (Türkiye), Geneviève Fraisse (Fransa), Stephen Voss (Türkiye), Anat Biletzki (İsrail), Jacques Poulain (Fransa), Uluğ Nutku (Türkiye), Bensalem Himmich (Fas), Pınar Canevi (Türkiye), Yersu Kim (Kore), Ivan Kaltchev (Bulgaristan), Gürol Irzık (Türkiye), Nkolo Foé (Kamerun), Nina zu Fürstenberg (İsviçre), Giancarlo Bosetti (İtalya), Faruk Birtek (Türkiye), Alessandro Ferrara (İtalya), Ramin Jahanbegloo (İran), Gianni Vattimo (İtalya), Numan Hazar (Türkiye), María Pilar Armanet (Şili), Anaisabel Prera (Guatemala), Petr Janyska (Çek Cumhuriyeti), William L. McBride (ABD), Betül Çotuksöken (Türkiye), David Evans (K. İrlanda), Ivan Kaltchev (Bulgaristan), Luca Scarantino (İtalya/Fransa), Marcelo Dascal (İsrail), Maija Kule (Letonya), Hourya Benis Sinaceur (Fas), Oscar Brenifier (Fransa), Nuran Direk (Türkiye), Sevgi İyi (Türkiye), Nimet Küçük (Türkiye), Sezen Kayhan (Türkiye), Begüm Naz Bayırbaş (Türkiye), Daria Cybulska (Polonya), Martin Hergouth (Slovenya), Alexander Johann (Almanya), Elodi Moreau (Türkiye).