Türk, başta Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) ve hükümet olmak üzere, devletin ilgili kurumları ile aydınları, demokratları, yazarları, siyasal parti, işçi ve işveren çevreleri dahil, toplumun her kesimini ve her bir bireyini sorunun demokratik çözümünde üzerine düşeni yapmaya çağırdı.
Türk DTP Genel Merkezi'nde, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, Tunceli Belediye Başkanı Songül Abdil ve eski Eşbaşkan Aysel Tuğluk ile birlikte bugün (11 Eylül) bir basın toplantısı düzenledi.
Türk: Milliyetçi şoven dalga Kürt ve Türk birliğini dinamitliyor
Türk, "Toplumun çatışma, saldırı-linç ortamından çıkıp ihtiyacı olan barış ortamına bir an önce kavuşması elzem olmuştur. Sorunun barış ve demokrasi içinde siyasal zeminlerde ve ancak demokratik diyalogla kalıcı çözümlere kavuşacağı açıktır" dedi.
"30 bini aşkın insan yaşamı ve 200 milyar doları aşan mali kaybın yanında dünya ve özellikle Ortadoğu'da, son aylarda yaşanan olumsuzlukların da etkisiyle gelişen ve giderek geleceğin Kürt ve Türk birliğini şimdiden dinamitleyen milliyetçi şoven dalga ile birlikte, bir arada yaşama istenci de bin yıldan bu yana hiç olmadığı kadar ağır darbe almaktadır" diyen Türk son günlerde artan linç girişimlerine dikkat çekerek şöyle devam etti:
"Bunun acı sonuçlarını neredeyse her gün, en son Sakarya Akyazı'da olduğu gibi, basından izler hale geldik. Bu ürkütücü tablonun yanı sıra, toplumun geniş kesimlerinde ortaya çıkan barış arayışlarının, giderek yüksek sesli taleplere dönüşmesi ve çeşitli aydın, yurttaş ve barış girişimlerinin çabaları ise çok önemli bir umut olarak değerlendirilmelidir."
Daha önceki ateşkesler değerlendirilemedi
Türk, daha önce çeşitli zamanlarda dört kez ve tek yanlı olarak ilan edilen ateşkes ve buna bağlı olarak yaşanan çatışmasızlık ortamının, ilgili güçler ve çevreler tarafından değerlendirilemediğini Bu bağlamda sorumluluğun başta siyasi çevreler ve devletin kendisi olmak üzere sivil demokratik kesimler ve gerekli duyarlılığı göstermeyen herkese ait olduğunu söyledi.
Barış, demokrasi, eşitlik ve esenliğin sağlanması, temel sorunların çözülerek ortak geleceğin birlikte kurulmasının, kaçınılmaz toplumsal bir ihtiyaç haline geldiğini ifade Türk, ateşkes gerekçelerini şöyle sıraladı:
"Tek bir insanımızın yaşamını yitirmemesi için, Halklarımızın birbirini boğazlaması değil, onurlu, özgür ve eşit bir Türk-Kürt birliğinin sağlanması için, Son dönemlerde yaratılmaya çalışılan Kürt-Türk çatışması ile milliyetçi ve şoven güçlerin provokasyonlarının boşa çıkartılması için, Ekonomik ve sosyal kalkınma için, Kürt sorununun barışçıl demokratik ve diyaloga dayalı çözümüne zemin hazırlamak için, Özetle bu ülkede herkesin kendi dili ile kimliği ile rengi ile onurlu yaşayabilmesi; gelecek kuşaklara acı ve gözyaşı değil, barış, sevgi, hoşgörü ve mutluluk yaşatılması için, ateşkes çağrısında bulunuyoruz!"
"PKK'nin deklarasyonu anlamlı bir adım"
PKK'nin geçen günlerde yayınladığı barış deklarasyonunu demokratik çözüm ve barışın yeniden ve kalıcı bir biçimde gerçekleşmesi için anlamlı bir adım olarak gördüklerini söyleyen Türk, "PKK'nin ateşkes ilan etmesi halinde, ateşkesin süreklilik kazanması için gerekli koşulların yaratılmasının şart olduğuna da bir o kadar inanıyoruz" dedi.
PKK 23 Ağustos'ta iki aşamalı bir deklarasyon yayınlamış ve ateşkes için koşullar öne sürmüştü.
PKK'nin yayınladığı deklarasyonda ateşkes için öne sürdüğü şartlar şöyleydi: "Türk devletinin diyalog ve çözüm iradesi ortaya koyacak bir beyanda bulunması, Operasyonların durdurulması, Öcalan üzerindeki ağır tecrit koşullarına son verilmesi." (KÖ)