Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkında açılan kapatma davasında ön savunmasını ek sürenin son gününde Anayasa Mahkemesi'ne sundu. Savunmada,kapatma isteminin dayandırıldığı Siyasi Partiler Yasası'nın (SPY) Anayasa'daki özgürlüklerden daha dar bir özgürlük tanımladığına dikkat çekti.
DTP, kendi tüzüğünün anlamını açıkladığı girişin ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye'deki parti kapatma davalarıyla ilgili verdiği kararları anımsattı. Kürt sorununun çözümünün aciliyetini vurgulayan DTP, kültürel haklarla ilgili uluslararası sözleşmelerden ve dünyadaki çözüm örneklerinden söz etti ve "Dava siyasidir" dedi.
Siyasi partiler yasası Anayasa'ya aykırı
DTP ön savunmasında Anayasa'nın “devletin milletiyle bölünmez bütünlüğü”ne aykırılık derken "ulusun bir bölümünün devletle olan vatandaşlık bağını koparmaya, onları yeni veya başka bir devletin vatandaşı haline getirmeye yönelik amaç ve faaliyetleri yasakladığını" belirtti.
"Daha açık bir anlatımla, söz konusu anayasal ilkeyle yasaklanan, 'siyasi bağı koparma amacı'dır. Dolayısıyla, böyle bir amaca yönelik olmayan siyasi partilerin tüzük, program veya eylemleri, 'devletin milletiyle bölünmez bütünlüğü' ilkesine aykırı olmayacaktır. Oysa SPY’deki ilgili düzenleme, anayasal ilkenin dışına çıkmakta ve bu ilkeye aykırılığın ifadesi olmayan yasaklar getirmektedir."
Ön savunmada şu da kaydedildi:
"Ayrıca 1982 Anayasası, parti kapatma nedenlerinde “sınırlı sayım ilkesi”ni kabul etmiş olduğundan, Anayasada belirtilen parti yasaklarını genişleten ve bunların dışında yeni kapatma nedenleri getiren SPK’nın 81. maddesi bu yönüyle de Anayasanın 68 ve 69. maddelerine aykırılık oluşturmaktadır. Bilindiği üzere, siyasi partilerin Anayasada düzenlenmesi, onları anayasal güvenceye kavuşturmak demektir.
"Anayasa Mahkemesi kararlarında da belirtildiği gibi, “Kapatma nedenlerinin Anayasa’da gösterilmesinin amacı, sınırlamanın yasalarla genişletilmesini önlemek ve siyasal partilere anayasal güvence sağlamaktır . 'Siyasi parti ayrıcalığı' olarak da değerlendirilen bu güvence sisteminin bir gereği olarak, siyasi partilerin kapatılmasına yol açan yasaklar Anayasada tüketici bir biçimde sayılmıştır . Buna göre, SPK’nın, Anayasada belirtilen yasakları genişletici veya bunlara yenilerini ekleyici bir düzenleme yapmaması gerekir. Aksi takdirde, Anayasanın 11. maddesinde yazılı olan “Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü” ilkesinin hiçbir anlamı kalmaz."
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 16 Kasım 2007'de hazırladığı ve Anayasa Mahkemesi'ne gönderdiği iddianamede, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) Anayasa'ya ve Siyasi Partiler Yasası'na "aykırı eylemleri" nedeniyle kapatılmasını istemişti. (NZ/TK)
* DTP'nin ön savunma metninin tamamını görüntülemek için tıklayın. (MS Word belgesi, 580K)
* Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın hazırladığı iddianamenin tam metnini görüntülemek için tıklayın. (PDF belgesi, 770K)