İşte tam da bu sükut ortamında, Rojin Ülker, DT'deki sessizliği bozan bir isim olarak gündeme taşındı.
Rojin Ülker, ortaokul son sınıf öğrenciliğinden bu yana Devlet Tiyatrosu'nda oyuncu olarak görev alıyor. Yani 1988 yılından bu yana. Neredeyse 26 yıldır DT ile içli dışlı.
Rojin Ülker, "Kürt sanatçılara medyanın yazılı olmayan sansürü" ve son olarak DT'den, Civan Haco ile çekeceği Iraklı Hiner Salem'in yönetmenliğini yapacağı Kürtçe film nedeniyle istifa etmesine ilişkin olarak bianet'in sorularını yanıtladı.
Zaten, Rojin eski yönetimle bir sorunu olmadığını söylüyor.
"Lemi bey zamanında DT'ye baskı yoktu. Sanatçılara yönelik bir insandı. Hocamdı kendisi. Çok demokrat bir insandı. Kürtçe söylediğimi bile bile,Anadolu'dan gelen insanlara ihtiyacımıza var, diyerek beni o kuruma aldı."
"Anadolu'dan gelenler"den kasıt, DT'nda gözlenen pederşahi sistem. Babadan oğula/kıza, anadan kıza/oğula geçen oyunculuklar ve ayrıcalıklar.
Rojin Ülker'e "İstifa ettiğiniz doğru mu?" diye soruyorum:
"Evet doğru."
İstifa gerekçeniz, Kürtçe bir filmde oynamanıza izin verilmemesi mi?
Evet, ne yazık ki gerekçe bu. Filmin Kürtçe olması nedeniyle izin vermemeleri üzücü olan. Başka bir dilde olsa izin vereceklerini açık açık söylüyorlar. Baş rejisörümüz Faik Erdener, hiç neden yokken, gömleğini çıkarıp Che dövmesini gösterip, atılırsın, seni atarız, tehdidinde bulundu. Hakkımda şikayetler olduğunu söyledi. Böyle bir mantıkla devam edemezdim, ben de istifa ettiğimi söyledim.
Ne tür şikayetler varmış?
Kürtçe söylüyor, barda çıkıyor diye şikayetler olduğunu söylediler. Kültür Bakanlığına bağlı, sahneye çıkan, şarkı söyleyen sanatçı bir tek ben değilim ki.
Kimlerin şikayet ettiği belli mi?
Bilmiyorum, şikayet mektuplarını görmedim. 12 tane şikayet mektubu olduğunu söylüyorlar. Ben Erzurum gibi bağnaz, ülkücülerin yoğunlukta olduğu bir bölgede üç yıldır sahneye çıkıp, oyun oynuyorum. Tek bir sorunla karşılaşmadım. Tam tersi onlarla kurduğum, kurduğumuz iyi ilişkilerin gişeye yansıdığı söylendi bana.
Gerçekten de Kürtçe şarkı söylemeniz Erzurum'da sorun olmadı mı?
Hayır, hiç sorun olmadı. Hepsinin, ilçelerin gecelerine gittim. Erzurumluların tiyatroya gelmelerine neden oldum. Bu konuda 1997'de dokuz seyirci, 30 oyuncu olarak hesap edilirken, seyirci artışında çok etkim vardır. Etkimiz vardır. Müziğin çok daha popüler bir iş olması bize gişe olarak yansıyordu. Ben sürdürmek isterdim. Üzülüyorum. Bir gün DT'de Kürtçe oyun oynayabileceğimizi düşünüyordum.
Çok ütopik bir düşünce değil mi?
İnsanlara öyle gelebilir. Ama neden olmasın? Hayaller gerçekleşmek için vardır.
DT'den istifanızla ilgili size gelen bir yanıt var mı?
Yok ama, benden oynayacağım filmin senaryosunu istediler. Kuzey Irak'taki yönetmenden almam çok zor.
O zaman istifanız kabul edilmedi demek ki?
İstifam henüz kabul edilmiş değil. DT sanatçı temsilcimiz Haluk bey 'Ben de Kürtçe oynadım. Sana yapılan büyük bir haksızlık' diyor. Avukatım, 'İnsan Hakları Mahkemesine verelim' dedi. İkide bir şikayet edenlerden biri olmak istemedim.
Kaç yıldır DT'de çalışıyorsunuz?
1988'den beri DT'deyim. O zamanlar bir yandan ortaokul son sınıfa gidiyor, diğer yandan da DT' oyunlarında sözleşmeli olarak görev alıyordum. Aralıklarla tabii. Sonra kadrolu oldum. Üç yıldır Erzurum Devlet Tiyatrosu'nun kadrosundayım. 20'yi aşkın oyunda rol aldım.
Kürt sanatçılara basının baskısı, engeli, sansürü olduğu söyleniyor. Size hiç sansür oldu mu?
Tabii oldu. Bir çok Kürtçe şarkı söyleyen arkadaşımın başına geldi. Kürkçe ve Türkçe okumama rağmen bana yönelik baskı da var. Albüm çıkarıyoruz, hiçbir gazete ve televizyon haberini vermiyor, röportaj yapmıyor, şarkıyı yayınlamıyor. Yapımcılar kendilerine bu yönde baskı olduğunu söylüyorlar. Kürtçe okumasınlar. Haberlerini yapmayız. Televizyona çıkarmayız, deniyor. TRT zaten hiç almadı parçalarımı.
Sansür uyguladı mı?
Evet, uyguladı. Denetime gönderdiğimiz 'Bir daha' diye bir şarkım vardı. Sözleri çok erotik bulundu. Sözleri, 'Bir daha bir daha dönmem sana' idi.
Şimdilerde ne yapıyorsunuz?
Dördüncü albüme hazırlanıyorum. Erzurum'dan evimi daha yeni taşıdım, yerleşmeye çalışıyorum. DT için töre ile ilgili bir oyun yazıyordum. Bir çok kadınla ilgili, kadın fotoğraflarıyla ilgili. Eğer kalmama izin verilseydi repertuara o oyunu sunmayı düşünüyordum. DT bu anlamda uygundu. Hayallerim vardı. Çok sert karşılandım. Üzgünüm.(AD/EÖ)