HIV/AIDS ile yaşayanlara destek vermek üzere çalışan Pozitif Yaşam Derneği'nin, "Türkiye'de HIV/AIDS ile Yaşayanların Yaşadıkları Hak İhlalleri Raporu"na göre en çok "ayrımcılık yasağı" ve "tıbbi gerekçelerin dışında kişisel bilgilerin gizli kalması" hakkı ihlali yapılıyor.
Pozitif Yaşam Derneği'nden Itır S. ile Emre A. da bu durumu doğruluyor.
Itır S. "Test sonucunun pozitif çıktığını doktordan telefonda öğrendim" derken Emre A. "Hastanede başka bir testin sonucunu beklerken doktor herkesin içinde 'HIV Pozitif'li olan siz misiniz?' diye sordu. O an bütün gözler bana döndü" dedi.
Sağlıkçılar böyle yaparsa...
HIV/AIDS ile yaşayanlar sağlık kuruluşlarında elden ele dolaşan dosyalarında diğer insanların görebileceği büyüklükte ve açıklıkta "HIV +" yazdığını belirttiler.
"Zaten hassas bir süreç. Deşifre olmak durumu daha da zorluyor. Hekimler böyle yaparsa sonu ne olur."
Rapor 1 Ocak 1985'ten 1 Haziran 2007'ye kadar olan ihlalleri kapsıyor. Raporlaşmış ihlal sayısı ise 337.
Diğer ihlallerden bazılarıysa şöyle:
Tıbbı özen hakkı, tıbbi bakım hakkı, özel hayatın gizliliği hakkı, sağlık hizmetlerine ulaşma, adalet ve hakkaniyete uygun olarak yararlanma hakkı, kişinin vücut bütünlüğüne ve diğer kişilik haklarına saygı hakkı, sağlık durumu ile ilgili bilgi alma hakkı, çalışma hakkı, insan haysiyetine yakışır şekilde herkesin hasta haklarından faydalanabilme hakkı, yaşam hakkı, sağlık hizmetlerinin sunulmasında bedeni ruhi ve sosyal yönden tam bir iyilik hali içinde yaşama hakkı, serbest dolaşım hakkı, herkesin yaşama, maddi manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkı...
İhlallerin yüzde 62,3'ü HIV'le tanışılan sağlık kuruluşlarında gerçekleşmiş. Yüzde 11,5 ile sırayı sosyal çevre ve aile takip ediyor. Medya yüzde 10,7'lik oranla üçüncü sırada. İşyeri ihlallerin yüzde 9,1'ini, kamu ise yüzde 6,6'sını uyguluyor.
Raporda örneklere de yer verilmiş.
"Bir kavga sonrası Atatürk Devlet Hastanesine yatırılan hem HIV hem de Hepatit C taşıyıcısı olan C.A. hastaneye geldiğinde aldığı darplardan dolayı komadaydı. Yapılan testler sonrasında taşıdığı virüsler tespit edildi. Yoğun bakımda karantinaya alındı. Dışardan yoğun bakıma ziyaretçi alınmadı. İçerden refakatçilerin bile çıkışına müsaade edilmedi. Hasta ağır kan kaybından dolayı öldü. Hasta öldükten sonra karantina ilaçlandı. Sağlıkçılar test yaptırdı. Hastayla kavgaya girişenlere de 'ağır risk' altında oldukları söylendi ve 'test olun' çağrısı yapıldı."
Rapor bu olayda aynı zamanda "kişisel hayatın ve tıbbi bilgilerin gizliliği hakkı ve mahremiyetin ölümde bile bozulmaması hakkının ihlali söz konusudur" diyor.
BM HIV/AIDS Tema Grubunun da desteğiyle hazırlanan raporda belirtilen ihlaller 1985'den bu yana medyada çıkan haberlerden, medya yoluyla Pozitif Yaşam Derneğiyle kurulan iletişimlerden, AIDS Savaşım Derneği'ne iletilen şikayetlerden, HIV ile yaşayanların kaleme aldıkları kitaplardan derlendi. (EZÖ/NZ)