60 kişinin katıldığı gösteride konuşan Sağlık Hakkı Hareketi Derneği kurucusu ve Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği eski Yönetim Kurulu üyesi Mustafa Sütlaş, gelinen noktada sağlığa, sağlık hakkına ve sağlık hizmetine sahip çıkmanın herkesin önünde olan bir görev olduğunu belirtti.
Sağlık Hakkı Hareketi Derneği'nin bu gereksinimden ortaya çıktığını belirten Sütlaş, bugün sağlık sistemine egemen olmaya başlanan "sağlıksız" anlayışı eleştirerek, sağlık hizmetinin yaşama hakkını anlamlı kılan temel bir hak olduğunu vurguladı.
Sütlaş, vatandaşların sağlıklarına, sağlık kurumlarına ve sağlık hizmetine sahip çıkmaları gerektiğini söyleyerek, en kısa süre içinde sağlık kuruluşlarını izleyecek "izleme kurulları" oluşmasını önerdi.
"Sessiz kalan sağlıkçılar da sorumluluğa ortak"
İstanbul Tabip Odası (İTO) ve Sağlık Emekçileri Sendikası'nın (SES) da destek verdiği eylemde konuşan Selda Atlan, mevcut uygulamaların sağlık çalışanlarını da mesleklerine yabancılaştırdığı ve duyarsız kıldığını söyledi.
"Elbette sağlıkta yaşanan sorunların esas sorumlusu sağlık sisteminin kendisidir. Ama 'sağlık sistemi' dediğimiz şeyin kendisi de, başta sağlıkçılar olmak üzere insanlardan bağımsız değildir. Binlerle ifade edilebilecek sağlık çalışanı, başından itibaren bu uygulama ve dönüşüme karşı çıkarken, binlercesi de ya bu süreci onaylamış ya da sessiz kalmak suretiyle onay vermiştir".
Irak'ta ya da hastanede
Açıklama sonunda konuşan ölen bebeğin babası Ömer Özdemir ise, ölümün bazen Irak'ta üniforma ve bombayla, bazen trafikte şoför koltuğunda, bazen de doktor ve hemşire kıyafetiyle insanların karşısına çıktığını belirterek "Yeni ihmallerin ve yeni ölümlerin yaşanmaması adına bundan böyle üzerimize ne düşerse yapacağız" diye konuştu.
Olayla ilgili tüm yasal başvuruları yaptıklarını, gerçeklerin ortaya çıkması ve sorumluların cezalandırılması için sonuna kadar çaba sarf edeceklerini vurgulayan Özdemir yasal zorunluluklar nedeniyle konuşmadığını ekledi.
Başka örnekler de var
Basın açıklamasına katılan Serpil ve Muhsin Koç çifti de basın açıklamasına katıldı ve kendi yaşadıkları örneği anlattı.
Koç çifti doğum için 7 Haziran'da ve sabah saat 08.00'da Paşabahçe Hastanesi'ne geldiklerini, burada tetkikte bulunan iki doktorun kendilerine "çocuğun gelişmesini tamamladığını, 1,5 kg olarak dünyaya geleceğini, bu durumda çocuğu yaşatmalarının mümkün olamayacağını" söyleyerek Zeynep Kamil Hastanesi'ne gitmelerini önerdi:
"Hastane ambulans sağlamayınca kendi imkanlarımızla ve saat 16.00'dan sonra Zeynep Kamil Hastanesi'ne gittik.
Saat 20.00'da doğum gerçekleşti ve çocuğumuz 3 kg 100 gr olarak ve gayet sağlıklı bir biçimde doğdu. Bize niye böyle bilgi verdiklerini ve niye ısrarla bir başka hastaneye gitmemizi istediklerini anlayamadık". (MS/EÜ)