MTSO Genel Sekreteri Prof. Dr. Ahmet Fazıl Özsoylu'nun yönettiği panele Rekabet Kurumu Başkanı Prof. Dr. Tamer Müftüoğlu ile Çağ Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. İlhan Yücel konuşmacı olarak katıldı.
2023'de belki...
Müftüoğlu, Türkiye'de serbest piyasa ekonomisinin bazı doğu bloku ülkelerinden daha iyi durumda olduğunu söyledi, "Yıllık yüzde 1.5 nüfus artışı ve yüzde 9.5 büyüme hızını tutturabilirsek, 2023 yılında belki Polonya, Portekiz, Yunanistan, Slovenya ve İspanya'yı yakalayabiliriz" dedi.
Gülmez ise Türkiye'nin küreselleşme yarışında 'serbest rekabet cenneti' olarak anılmasını "sosyal devlet ve toplum refahının sağlanması amaçlarına hizmet eden bir süreç" olarak değerlendirdi.
Müftüoğlu: Enflasyon canavar değil, devlet tercihidir
Konuşmasına Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne (AB) üyelik sürecini anlatarak başlayan Müftüoğlu, "Kopenhag Kriterleri'nin ekonomi ile ilişkili bölümünde Türkiye, enflasyon ve devletin ekonomi içindeki varlığı noktalarında sorunla karşılaşabilir" dedi.
"AB ülkeleri Maastricht Kriterleri ile, üye devletlerin enflasyon oranı en az düzeydeki üç ülkenin aritmetik ortalamasından 1.5 puandan fazla enflasyon yapamayacakları şeklinde bir karar almıştır" diyen Müftüoğlu, şöyle konuştu:
* Türkiye'de yaşanan enflasyon için "enflasyon canavarı" terimi kullanılması doğru değil. Enflasyon canavar değil, bir devlet tercihidir. Ekonomiyi canlandırmak için uygulanır. İlk başta uyuşturucu gibi iyi sonuç verir ancak, uzun vadede zararlıdır, ekonomiyi olumsuz etkiler.
Türkiye bazı doğu bloku ülkelerinden iyi durumda
* Serbest piyasa ekonomisi Türkiye'de, bazı eski doğu bloku ülkelerinden iyi durumda. Tek sorun, serbest piyasa ekonomisinin önündeki bürokratik engeller.
* Türkiye'nin Kopenhag Kriterleri'nin ekonomik boyutunda sorun yaşayacağı ikinci konu, devletin ekonomik girişimleridir. Devletin yatırımcı ekonomiden çekilmesi gerekir.
2023'de durum
Türkiye'nin ekonomik verilerini de açıklayan Müftüoğlu, nüfus ve büyüme hızına dayalı çeşitli senaryolar ışığında Türkiye ile Polonya, Portekiz, Yunanistan, Slovenya ve şu anda birliğin en hızlı kalkınan ülkesi olarak anılan İspanya'nın 2023 yılındaki durumlarını karşılaştırdı.
"Bunlar içinde en uygun rakamlar, yıllık yüzde 1.5 nüfus artışı ve yüzde 9.5 büyüme hızı olacaktır" diyen Müftüoğlu, "Bu rakamları tutturabilirsek, 2023 yılında söz konusu ülkelerle aynı seviyeye gelebiliriz" dedi.
Özelleştirmek "satmak" değildir
"Devlet para kazanmak için kendisine ait malları satabilir" diyen Müftüoğlu, "özelleştirme" tartışmalarında yanlışlıklar yapıldığını savundu:
"Özelleştirme gelir amacıyla değil, yolsuzlukları ve kötü yönetimden kaynaklanan zararları önlemek adına yapılır. Yoksa, 'satmak' anlamına gelmez. Örneğin, Sümerbank Merinos Fabrikası kent içinde. Burayı özelleştirmeyi kalktığınızda, talipler fabrikayı işletmek için değil arazisine sahip olmak için alır. Bunu önlemek için 10-20 yıllığına kiraya verebilirsiniz."
Gülmez: Kötü günler geçecek, iyi günler gelecek
Gülmez ise; "Türkiye'nin küreselleşme yarışında 'serbest rekabet cenneti' olması, 'sosyal devlet' ve 'toplum refahının sağlanması' hedefine hizmet eden bir süreçtir" dedi.
Siyasi partilerin politikalarını "güncel ihtiyaçlara yanıt veren pragmatik çözümlere' dayandırdıklarını savunan Gülmez, "Partiler arasında belirgin bir felsefe, program ve iktidar vaadi kalmadığını" söyledi.
Gülmez, "Rekabet politikaları toplumsal refaha yönelik amaçlar için ortaya konur. Bu politikaların olumlu sonuçları ise, ancak uzun vadede alınabilir" diye konuştu. (BB/NK)