Diyarbakır yaklaşık 130 sivil toplum örgütü, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kente bugün gerçekleştirdiği ziyaret öncesinde PKK örgütünün açıkladığı eylemsizlik kararının kalıcı bir ateşkese dönüştürülmesi için çağrı yaptı.
"Kürt meselesinin barışçıl çözümüne zemin hazırladığına inandığımız eylemsizlik sürecinin ilan edilen takviminin, referandumdan hemen sonra olumlu bir yaklaşım gösterilmemesi halinde, 20 Eylül'de sona erebileceği yönünde ciddi bir kaygı taşımaktayız. Sayın Başbakan'ın bu kaygılarımızı giderecek bir çaba, söylem ve irade içerisinde olmasını bekliyoruz."
"Görüşme yapmaya başlayacağız"
İmzacı örgütler arasında Demokratik Toplum Kongresi, Barış Anneleri İnisiyatifi, Baro, Ticaret ve Sanayi Odası, Gazeteciler Cemiyeti, TOBB Kadın Girişimciler Grubu, MAZLUMDER, Tabipler Odası, GÜNSİAD, Mali Müşavirler Odası da var.
Örgütler, kalıcı bir ateşkes için "başta cumhurbaşkanı olmak üzere, hükümet, devletin kurumları, siyasi partiler, Kürt tarafında da çözüme etkisi ve rolü olabilecek kişi ve dinamiklerle görüşmeler yapmaya başlayacaklarını" duyurdular:
"Her türlü yapıcı önermenin tartışılması, gündemleşmesi ve sonuca ulaştırılması için üzerimize düşeni her zaman yapacağımızı bir kez daha duyuruyoruz."
"Kürt meselesinde yaklaşımımız ortak"
Türkiye'nin gündemi 12 Eylül'de yapılacak referanduma kilitlendiği, konunun önemsiz olmadığı ancak "önemli ve çözüm bekleyen en temel sorunu" olarak Kürt meselesinin bulunduğuna yer verilen açıklamada şöyle denildi:
"STK, DTK ve sivil girişimler olarak bizler; referandum ve Türkiye'nin temel meselelerinin çözüm yöntemlerinde zaman zaman farklı yaklaşımlarımız olsa bile, Kürt meselesinin demokratik çözümü ve kalıcı bir barışın sağlanması söz konusu olduğunda, yaklaşımlarımız ortaktır. Bu yaklaşımımız da, Kürt meselesinin diyalog çerçevesinde barışçıl ve demokratik çözüme kavuşturulmasıdır.
"Eylemsizlik süreci heba edilmesin"
"Başta hükümet, siyasi parti temsilcileri ve STK'lar olmak üzere, referandum sürecinden bağımsız olarak, "Türkiye'nin temel meselesinin Kürt meselesinin barışçıl çözümü olduğunu göz ardı etmeden", yapıcı ve kucaklayıcı bir dil kullanmaları, bu sürecin başarı ile sonuçlanması açısından son derece önem taşımaktadır. Bu nedenle Sayın Başbakanın 3 Eylül'de (bugün) Diyarbakır'a gelişinde, Kürt meselesine yaklaşımının, Kürtler ve bütün Türkiye açısından önemli olduğu düşüncesindeyiz.
"Geçmişte yaşadığımız ve ciddi can kayıplarına yol açan acı deneyimlerden de ders alarak, bu eylemsizlik sürecinin de heba edilmemesini talep ediyoruz. Daha önce birçok kez kamuoyu ile paylaştığımız gibi bu sürecin devamı, aynı zamanda operasyonların yapılmamasına ve diyalog sürecinin geliştirilmesine de bağlıdır.
"Bu bağlamda, bu meselede söz sahibi olan, duyarlı, etkili kişi ve kurumlarla diyalog başlatılmalı, halklarımızın birlikte yaşam iradesi ve barış duygusunu güçlendirecek kalıcı barışa giden yol ortak akılla yürütülmelidir." (EÖ)
Açıklamayı imzalayan örgütlerin listesi için tıklayın.