Diyarbakır'da Sağlık Platformu, TMMOB, KESK ve Baro dahil 649 kurumun düzenlediği yeni anayasa konferansının sonuç bildirgesi çıktı. Bildirgede, Yeni Anayasada "devletin tarafsız ve ideolojisiz olması için tüm dezavantajlı gruplara yapılacak pozitif desteğin" güvence altına alınması istendi.
26 Ocak'ta Diyarbakır'da bulunan kitle örgütlerince yapılan ve 649 kurumun katıldığı konferansın sonuç bildirgesi açıklandı.
Bildirgede özellikle vurgulanan; yeni anayasa düzenlemesiyle askerin, yargının ve bürokrasinin seçilmişler üzerindeki vesayetine son verilmesi ve tüm etnik gruplar ve inançların eşit şekilde düzenlenmesi gerekliliğiydi.
Diyarbakır Sağlık Platformu, TMMOB, KESK, Diyarbakır Barosu, Türk-İş, İHD, Diyarbakır'daki kadın dernekleri, STGM, Mazlum-Der, Ticaret ve Sanayi Odası ve DİSK Genel-İş'in Diyarbakır'da ortaklaşa düzenlediği konferansın sonuç bildirgesini Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Süleyman Bilgi açıkladı.
Bilgi, mevcut anayasanın 1980 askeri darbesinin bir ürünü olması nedeniyle milliyetçi resmi ideoloji doğrultusundaki düşünceleri yansıttığına dikkat çekerek, bu anayasanın devleti kutsayan, bireyi ve toplumu baskı altına alan, farklı etnik kimlikleri ve inançları yok sayan bir metin olduğunu ifade etti.
1982 anayasasında günümüze kadar yapılan değişikliklerin bu anayasanın ruhundaki "özgürlükleri lüks gören anlayışı" değiştiremediğini işaret eden Bilgi, yeni anayasanın toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla oluşturulması gerektiğini söyledi.
Bilgi, "Temsilde adaletin sağlanması için mevcut anayasada, seçim kanunu ve siyasi partiler kanununda özellikle de seçim barajıyla ilgili gerekli değişiklikler yapıldıktan sonra yapılacak seçimle toplumun her kesiminin temsil edildiği bir meclis oluşturulmalıdır. Toplumun tüm kesimlerinin görüşleri alınmalı. Bu görüşler TBMM'de tüm partilerin çoğunluk değil çoğulculuk esasına göre oluşturdukları bir komisyonun çalışması ile şekillenmeli ve her aşamada kamuoyu ile paylaşılarak taslağa dönüştürülmelidir" dedi.
Bildirgede; anadilde eğitim hakkı, hiçbir anayasa hükmüne kutsiyet atfedilmemesi, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez hükümlere yer verilmemesi, hiçbir ırka vurgu yapılmaması, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamı dışındaki tüm eylem ve faaliyetler için dokunulmazlıkların kaldırılması gerekliliğinin yeni anayasa için olmazsa olmaz olduğu vurgulanıyor. (BÖ/EÖ)