Mezapotanya Sosyal Forumu (MSF) kapsamında düzenlenen "Venezuella ve Latin Amerika'da Halkların Mücadeleleri" konulu panelin konuşmacısı Arjantinli avukat ve insan hakları savunucusu Eduardo Suares, tüm generaller yargılanıncaya kadar mücadeleyi sürdüreceklerini ve tüm enerjilerini genç kuşaklara aktaracaklarını söyledi.
Nazım Hikmet Marksist Bilimler Akademisi'nden Alp Altınörs ve gazeteci Metin Yeğin'in katıldığı panelde Altınörs, Latin Amerika'yı Diyarbakır'da tartışmanın önemine dikkat çekti.
Latin Amerika ülkelerinin mücadele tarihlerini kısaca anlatan Altınörs, sosyalistlerin ve sol hükümetlerin iktidara gelmesinin ardında halk ayaklanmalarının olduğunu belirtti. Bolivya'da hazırlanan yeni Anayasa'ya işaret eden Altınörs, Anayasa'nın çok ulusluluğu, çok kültürlülüğü ve demokratik özerkliği içerdiğini, Türkiye Anayasası düşünüldüğünde ise aradaki farkın ne kadar büyük olduğunun görüleceğini söyledi.
Bolivya'nın yanı sıra Ekvator ve Venezuella idari ve hukuki yapılanmalarına da dikkat çeken Altınörs, yerlilerin öz yönetim haklarına sahip olduklarını, yerli dillerinin ülke devletinin resmi dilleri olarak kabul edildiğini aktardı.
"Arjantin'de mücadele devam edecek"
Arjantin'in zengin bir ülke olmasına rağmen, nüfusunun yüzde 30'unun yoksulluk ile karşı karşıya olduğunu belirten Suares, "Temel sorun toplumsal eşitsizlik, refah ve zenginliklerin eşitsiz dağılımıdır. Son 10 yılda zenginler daha zengin, yoksullar daha yoksul olmuştur" dedi.
Arjantin'deki askeri darbe ve ardından yaşananlara dikkat çeken Suares, halen kayıpların yaşandığını ve hak ihlallerinin çok fazla arttığını söyledi. Askeri darbecilerin geçmişte çocuklara yöneldiğini ve 500 çocuğu kaybettirdiğini hatırlatan Suares, "Amaçları devrimci bilinci son tohumuna kadar söküp atmaktı. Bir sonraki kuşağın mücadeleleri anlamamasını sağlamaktı. Ancak biz şimdi bütün enerjimizi genç kuşaklara aktarıyoruz. Mücadele bilincini paylaşmayı hedefliyoruz" dedi.
Yeğin: Adaletsiz barış olmaz
Yeğin de Latin Amerika ülkelerindeki devrimci hareketlerin mücadelelerine ve barış süreçlerine dikkat çekti. Barış süreçlerinin zorluğuna işaret eden Yeğin, Türkiye'deki Kürt açılımı tartışmalarına atıfta bulunarak, "Barış süreci diyoruz ama 70 bin korucu ne yapacak? Topraklarına geri dönmek isteyen köylülere korucular izin verecek mi? Barış sürecinde toprak reformunu talep etmek zorundayız. Farklı ekonomik talepleri dile getirmek zorundayız. Adalet yoksa nasıl bir barış olabilir. Özgürlük, eşitlik ve adalet için tüm Türkiye ve dünya için istiyoruz" diye konuştu.(EÖ)