Av. Selahattin Demirtaş, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi Hak İhlalleri Eylül Ayı raporu" nu açıklarken, "6 Ekim'de Avrupa Birliği (AB) İlerleme Raporunun açıklanması nedeniyle Eylül ayında Bölgemiz genelinde hak ihlallerinde bir düşüş yaşanacağı beklentisi içerisindeydik. Ancak beklentilerimiz gerçekleşmedi ve Eylül ayında da temel hak ve özgürlükler açısından son derece ciddi ihlaller yaşandı" dedi.
Av. Demirtaş, "Canlı kalkanlara yönelik hukuka ve insan haklarına aykırı tutumlara son verilmesini ve halen tutuklu 51 eylemcinin derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz" dedi.
Av. Demirtaş ayrıca Siirt'te ve Elazığ'da tutuklu bulunan canlı kalkan gurubunun ilk duruşmasına katılmak üzere ülkenin her yerinden avukatların destek sunması için çağrı yapacaklarını açıkladı.
Eylül'de 446 hak ihlali
Eylül ayı hak ihlallerini bir basın açıklamasıyla duyuran İHD Diyarbakır Şubesi'nin verilerine göre, geçtiğimiz ay içerisinde bölge genelinde yaşanan silahlı çatışmalarda toplam 34 kişi yaşamını yitirirken, 8 kişi de yaralandı.
* Gözaltına alınan 144 kişiden 55'i işkence gördüğünü iddia etti,
* 34 kişi hakkında düşüncelerinden dolayı dava veya soruşturma açıldı,
* İki ormanlık alan yakılırken, bir köy de güvenlik gerekçesiyle boşaltıldı,
* Üç kişi mayın patlaması sonucunda yaralandı,
* Bölge genelinde toplam 446 hak ihlali meydana geldi.
Canlı kalkanlar
Av. Selahattin Demirtaş, açıklamasında "Bölgede en önemli sorun olmaya devam eden silahlı çatışmalar, her geçen gün artmaktadır. Barış için hiçbir çaba sarf etmeyen hükümet, çaba sarf eden çevreleri de şiddet kullanarak engellemeye çalışmaktadır" dedi ve gösteri ve ifade özgürlüklerini barışçıl bir şekilde kullanma girişiminde bulunan, çatışmalara ve operasyonlara dikkat çekebilmek amacıyla operasyon bölgelerine gitmek isteyen canlı kalkanların maruz kaldığı muameleyi kınadı.
Demirtaş, şu bilgileri verdi:
* Şırnak'a, Siirt'e ve Tunceli'ye gitmek isteyen canlı kalkan grupları son derece sert müdahaleler ile karşılaşmış, önce korucu saldırısına maruz bırakılmış sonrasında da göz altına alınarak tutuklanmışlardır.
* İHD'nin oluşturduğu bir heyetle ziyaret edilen Siirt Cezaevindeki canlı kalkan eylemcileri, göz altında kötü muamele ile karşılaştıklarını, özellikle Siirt E Tipi Kapalı Cezaevine konulurken askerler tarafından hakaret, küfür ve tehditlere uğradıklarını beyan etmişlerdir.
* Şanlıurfa'dan yola çıkarak Tunceli'de çatışma bölgesine gitmek isteyen 18 kişilik canlı kalkan gurubu da tutuklanarak Elazığ E Tipi Kapalı Cezaevine konulmuşlardır.
* Onlarca insan sırf barışçıl bir etkinlik gerçekleştirdikleri için hakaret ve tehditlerle cezaevlerine konulmuş, haklarında soruşturma ve davalar açılmıştır.
* Toplam 86 kişi canlı kalkan etkinliği gerçekleştirdiği için tutuklanarak cezaevine konulmuştur. Bunlardan 35'i serbest kalırken, 51 kişi ise halen tutukludur.
* Canlı kalkanlara yönelik ihlaller basının ve kamuoyunun gözleri önünde cereyan ederken, Cizre Kaymakamlığı İnsan Hakları İlçe Kurulu, İHD'nin konuya ilişkin yapmış olduğu başvuruya karşılık, canlı kalkanlara yönelik hiçbir hak ihlalinin yaşanmadığı şeklinde bir karar vermiştir. İnsan hakları kurullarının işlevsiz olmak bir yana, hak ihlallerini meşrulaştırmaya yönelik bir çaba içerisinde oldukları bu kararla da bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Zorunlu göç mağdurlarının durumu
Av. Selahattin Demirtaş, açıklamasında, bölgenin önemli sorunlarından birinin de zorunlu göç mağdurları ile çatışma mağdurlarının zararlarının tazmini olduğuna değindi.
Av. Demirtaş, konuya ilişkin şu noktaları vurguladı:
* Temmuz ayında çıkarılan 5233 sayılı yasa ile bu zararların karşılanması öngörülmüştü.
* Bu yasaya göre iki ay içerisinde bir yönetmelik yayınlanacak ve başvurular bu yönetmeliğe göre sonuçlandırılacaktı.
* Ancak yasanın yayımı tarihinden bu yana 2,5 ay geçmiş olmasına rağmen halen yönetmelik yayınlanmamıştır.
* Bu nedenle de mağdurların başvuruları alınmaya başlanmamıştır.
* Zaten başvurular alındıktan sonra iki yıl içinde sonuçlandırılacak, eğer konu mahkemeye intikal ederse bu süre en iyi ihtimalle 5 yılı bulacaktır.
* Hükümet bu şekilde oyalama ve zamana yayarak konuyu gündemden düşürmeyi hedeflemektedir.
RTÜK cezaları
Av. Demirtaş, Basın Kanunu'nda yapılan değişiklikler ve Türkçe dışındaki dillerde yayına ilişkin düzenlemelere rağmen, Diyarbakır'da yayın yapan Gün TV ve Can TV adlı yerel kanalların hukuka aykırı bir şekilde RTÜK tarafından cezalandırıldığına işaret etti.
RTÜK'ün 12 Eylül zihniyetini yaşama geçirmek için hayli çaba sarf ettiğini ve kapatılması gerektiğini savunan Av. Demirtaş, "Gün ve Can TV'ye yönelik baskıcı ve yasakçı uygulamaları kınıyor, cezalarının bir an önce kaldırılmasını talep ediyoruz; Gün ve Can TV emekçilerinin yanında olduğumuzu bir kez daha ifade ediyoruz" dedi.
Vali'ye hoşgeldin
Av. Demirtaş, Diyarbakır'a yeni atanan Vali Efkan Ala'nın ilk demeç ve beyanatlarının kendilerinde umut yarattığını ifade ederek, "Çok iyi biliyoruz ki, iyi yasalar ancak iyi yöneticilerin eliyle başarılı bir şekilde uygulanabilir. Biz İHD Diyarbakır Şubesi olarak Valiye şehrimize hoş geldiniz diyoruz" açıklaması yaptı. (YS/BB)