MİT’in, Roboski katliamından önce Genelkurmay’a gönderdiği istihbarattan Roboski soruşturmasını yürüten Diyarbakır Başsavcılığına bahsetmediği ortaya çıktı.
Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’ın haberine göre, Roboski katliamından önce MİT Genelkurmay’a "PKK’li Bahoz kod adlı Fehman Hüseyin’in eylem arayışında olduğunu, bölgede 21-30 Aralık 2011 tarihileri arasında eylem yapacağına" ilişkin belge gönderdi. Ancak doğruluk derecesi “Doğruluğu kuvvetle muhtemel” olarak belirtilen istihbarat hakkında Diyarbakır Başsavcılığı’nı bilgilendirmedi. Başsavcılık, gerçeğe aykırı bilgi gönderen ve bilgilerin saklanması talimatını veren MİT görevlilerinin kimlik bilgilerini istedi.
MİT: İstihbarat vermedik
Belgelere gore Roboski katliamı soruşturmasını üstlenen Diyarbakır Başsavcılığı, 28 Aralık 2011 tarihinde MİT’e bir yazı yazdı. Yazıda “olay öncesi sınırdan yurda herhangi bir sızma olacağına ilişkin istihbari bilginin elde edilip edilmediği, varsa bilgilerin hangi kurumlarla paylaşıldığını” sordu. MİT, Başsavcılığa gönderdiği 10 Ocak 2012 tarihli yanıtta “konu hakkında MİT tarafından dış makamlara intikal ettirilmiş not, yazı ve bilgi bulunmadığını” bildirdi.
Buna karşın savcılık yaptığı araştırma sonunda, katliamdan bir ay önce 27 Kasım 2011’de, MİT’in Genelkurmay Başkanlığı ile OBİPAS (Operasyonel Bilgi Paylaşım Sistemi) üzerinden “Şırnak/ Uludere Ortasu’ya mücavir Irak alanından Türkiye’ye aktarılması planlanan PKK grubunun beklendiğini” bildirdiğine ilişkin yazışmalarına ulaştı.
Savcılık ayrıca katliamdan bir hafta önce, yani 21 Aralık 2011 tarihinde, MİT’in Genelkurmay’a OBİPAS üzerinden gönderdiği “PKK sözde Zağros eyaleti sorumlusu Dr. Erdal Bahoz kod adlı Fehman Hüseyin’in Şırnak Uludere Ortasu bölgesinde yer alan Düğün Dağı karşısında Türkiye sınırına yaklaşık 10 km uzaklıkta telsiz çevrimine çıktığı, söz konusu keşif çalışması ve Fehman Hüseyin’in sınır bölgesine yakın bir mıntıkıda bulunması, mezkur alanda bir eylem arayışı olabileceği cihetiyle önemli görülmektedir” yazısına da ulaştı.
Bu bilgilerin ortaya çıkmasının ardından Diyarbakır Başcavcılığı MİT’e bir yazı yazarak “Gerçeğe aykırı bilgi verilmesinin sebebi nedir? Gerçeğe aykırı bilgi veren görevliler kimdir? Gerçeğe aykırı bilgi verilmesi yönünde kim tarafından talimat verilmiştir” diye sordu ve gerçeğe aykırı bilgi veren görevlilerin kimlik bilgilerinin gönderilmesini istedi.
MİT: İstihbarat güncelliğini yitirmişti
MİT Müsteşarı Hakan Fidan adına Hukuk Müşaviri Ümit Ulvi Canik imzasıyla gelen yanıtta ise savcılığa gerçeğe aykırı bilgi verildiği iddiası reddedildi.
MİT, 27 Kasım 2011 tarihli OBİ- PAS paylaşımının olaydan bir ay önce gönderildiğini, dolayısıyla bilgilerin “güncelliğini yitirmiş” olduğunu, dınır ötesi operasyonların yoğun olduğu bir dönemde bir örgüt grubunun aynı noktada uzun süre barınmayacağını savundu. Ayrıca OBİPAS formları üzerinde ‘Muhtemelen Doğru’ ve ‘Doğruluğu Mümkün’ ifadelerine yer verilerek bilginin kesinlik arz etmediğini söyledi.
MİT, söz konusu istihbarat raporundan 5 Ocak 2012 tarihinde yapılan basın açıklamasında da söz edildiğini hatırlatarak “açık kaynaklardan dahi kolaylıkla elde edileceği kesin olan bir bilginin Başsavcılığınızdan gizlenmesinin söz konusu olmayacağı açıktır” dedi.
MİT, 5 Ocak 2012 tarihinde yaptığı açıklamada ise Roboski’de istihbarın MİT tarafından verildiği iddialarını yalanlayarak “Söz konusu sızdırılan raporların 21.12.2011 tarihli olanı hariç hiçbiri Uludere-Ortasu kırsalı ile alakalı değildir. Bu raporumuzda ise iddia edildiği gibi bir grubun Türkiye’ye illegal geçiş yapacağına dair bir bilgi kesinlikle yer almamaktadır” demişti.
MİT, Roboski katliamından hemen sonra 30 Aralık 2011 tarihinde yaptığı açıklamada da hava operasyonuna neden olan istihbaratın MİT’ten kaynaklandığı iddialarını reddetmişti. (ÇT)