Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Hatay'ın Dörtyol ve Bursa'nın İnegöl ilçelerindeki Kürtlere yönelik ırkçı saldırıların kaygı verici olduğunu vurguladı ve Kürt sorununun çözümü için herkesi "elini taşın altına koymaya" çağırdı.
DİSK hükümetin ve yetkililerin bu saldırıları "basit bir asayiş sorununa indirgemesi"ni de eleştirdi.
"Bu süreçten nemalanmaya çalışan kimi provakatif çevrelerin girişimlerine göz yummak, yaşanan olayları basit adi bir asayiş sorununa indirgemek, etnik çatışmanın fitilini ateşlemekten başka bir anlama gelmemektedir. Bu anlamda yetkilerin ağızlarından dökülen sözler dehşet vericidir."
"Sorumlusu hükümet"
Olaylardan hükümeti sorumlu tutan DİSK, hükümetin "demokratik açılım" adını verdiği süreci kendi iktidarını oy kaygısıyla güçlendirmek için kullandığını dile getirdi.
"AKP, sorunun çözümünü, siyaseti silahların gölgesinden kurtarmakta değil, kendi iktidarını bölgede güçlendirmek amacı ile kullanmıştır. Bir yandan dağdakiler silah bıraksın denirken, diğer yandan parti kapatmalar, tutuklamalarla samimi olmadığını göstermiştir. Bugün gelinen noktanın sorumlusu AKP hükümetidir."
DİSK saldırıların yeni Sivas, Maraş, Çorum katliamlarına dönüşme potansiyeli taşıdığını, bunun önlenmesi için Kürt sorununun çözümü için her kesimin çaba göstermesi gerektiğine de dikkat çekti:
"Siyasi iktidarından muhalefetine, siyasi partilerden sendikalara ve kitle örgütlerine varıncaya kadar herkesin sorumlu olduğu ve sorumluluk duyması gereken bu sorun konusunda, ülkemizi daha ağır bedellere götürecek gelişmeler yaşanmadan, yeni Sivaslar, Maraşlar, Çorumlar olmaması için, herkes taşın altına elini koymalı, yeni kanlar ve gözyaşları akıtılmadan harekete geçilmelidir."
"Gerçek açılım gerek"
"Özgür, eşit ve demokratik bir Türkiye için gerçek bir açılım şarttır" diyen DİSK bunun için öncelikle yapılması gerekenleri de şöyle özetledi:
"Devletin ve siyasetin çok kimlikli, çok kültürlü ve çok inançlı toplum gerçeğine kapalı yapısı, anayasa, yasalar ve kurumlar dâhil olmak üzere değiştirilmeli, demokratik bir muhtevaya kavuşturulmalıdır. Sorunun çözüm yollarının bütün boyutlarıyla sınırsızca tartışılmasını önleyen yasal ve idari engeller kaldırılmalıdır." (TK)