Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’na (DİSK) bağlı Basın-İş Sendikası Dünya Gazetesi’nin 40’ı gazeteci 50 basın çalışanını işten çıkarılmasını protesto ederek “Dayatılan sözleşmeler ve keyfi işten çıkarmaların yaşandığı Türkiye'deki basın işkolunda ‘özgür basın’dan söz edilemez” açıklamasını yaptı.
Ya azalan maaş ya da az maaş
Gazetenin bünyesinde yer aldığı Dünya Şirketler Grubu’nun 31 Mart’ta çalışanlarına iki sözleşme önerdiğini, buna göre ya brüt tutar üzerinden ödeme yapılarak maaşların azalacağı bir yöntemi ya da çalışma gününü dört güne indirerek daha az maaş vermeyi önerdiğini belirten DİSK Basın-İş gazetecilerin iki sözleşmeyi de imzalamayı reddettiklerini açıkladı.
Bunun üzerine sözleşmeleri imzalamayan 50 basın çalışanının işten çıkarıldığını, işten çıkarılma gerekçesini öğrenmek isteyenlerin üzerine gazete avukatları ile insan kaynakları müdürlerinin yürüdüğünü, ertesi gün işe gitmek isteyen gazetecilerin binaya alınmadığını, hatta gazete bahçesinde durmalarının bile engellendiğini aktaran DİSK Basın-İş şunları ifade etti:
“Basın emekçileri dava hakkını kullanacaklarını söylediklerinde Genel Müdür Hülya Koç, 'Dün yaşanan olayları unutalım' dedi. Genel müdürün bu ifadesi olayın keyfiyetini gözler önüne sermektedir. Öte yandan bu durum bir toplu işten çıkarma durumudur.
"Gerekçe: Ahlaka aykırı tutum"
“Finansal nedenlerden ötürü işten çıkarmaların gerçekleştiği ifade edilse de işten çıkarmaların gerekçesi ahlaka aykırı tutum ve davranışlar olarak gösterilmiştir. İçlerinde yıllarca o işyerinde çalıştırılan basın emekçileri nasıl oluyor da bir anda ve hep birlikte ‘bir ahlaksızlık’ yapmıştır.
“Dünya Gazetesi’nin yaptığı gibi dayatılan sözleşmeler ve keyfi işten çıkarmaların yaşandığı Türkiye'deki basın işkolunda ‘özgür basın’dan söz edilemez.”
DİSK Basın-İş keyfi işten çıkarmaların suç olduğunu belirterek “Ya bu sözleşmeyi imzalarsın ya da bu diyardan gidersin” mantığının terk edilmesi gerektiğini ifade etti. (EA)