Haberin İngilizcesi için tıklayın
Kadir Has Üniversitesi Türkiye Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan "Türk Dış Politikası Kamuoyu Algıları Araştırması", 2 Nisan-17 Nisan 2020 tarihlerinde "Akademetre Araştırma ve Stratejik Planlama" tarafından Türkiye'nin nüfus yapısını temsil eden 26 ilde 18 yaş üstü bin kişi ile online görüşmelerle gerçekleştirildi.
"Türk Dış Politikası Kamuoyu Algılamaları Araştırması" 2020 raporu, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Aydın koordinasyonunda, Prof. Dr. Sinem A. Açıkmeşe, Prof. Dr. Mitat Çelikpala, Soli Özel ve Sabri Deniz Tığlı’dan oluşan akademik ekip hazırladı.
En önemli sorun 'sınırı aşan terörizm'
Araştırma kapsamında sorulan, “Sizce Türk Dış Politikasının en önemli sorunu nedir?” sorusuna, katılımcıların yüzde 20’si sınır ötesi terörle mücadele yanıtını verdi. 2017’de katılımcıların yüzde 44,2’sinin sorun olarak gördüğü “sınır ötesi terörle mücadele”, 2018’de 14,1’e düşmüş, fakat ardından yeniden yükselişe geçerek 2019’da yüzde 18,3 olarak gerçekleşmişti. “Irak’taki PKK Varlığı” ve “Suriye’deki PYD/YPG varlığı” yanıtı da büyük ölçüde PKK, dolayısıyla “terör” ile bağlantılı görüldüğünden, terörle ilgili yanıtların toplamı bu yıl yüzde 34’e ulaşmış gözüküyor.
“Suriye’deki iç savaş”, “Suriye’deki PYD/YPG varlığı” ve büyük ölçüde Suriye’den geldiği algılanan “Uluslararası Göç” yanıtlarını verenlerin toplam oranı ise yüzde 43, 7 oldu.
10 yılın beklenen en önemli dış politika sorunları sorulduğunda, ankete katılanların yüzde 46,6’sı yine “sınır aşan terörizm” sorununu ilk sırada sayarken, yüzde 46,1’i “Suriye’de savaş”, yüzde 40,4’ü ise “küresel finansal/ekonomik kriz” yanıtını verdi.
Ankette, “uluslararası göç” konusunu güncel bir sorun olarak görenlerin oranının 2019’daki yüzde 2,1’den 2020’de yüzde 15’e yükselmesi, benzer şekilde gelecek 10 yılda önemli bir sorun olacağını öngörenlerinin oranın da 2019’daki yüzde 5,3’den 2020’de yüzde 19,1’e yükselmesi dikkat çekti.
“Türkiye kendine has özellikleri olan bir ülkedir”
Araştırmaya göre, Türkiye’yi “Kendine has özellikleri olan bir ülkedir” şeklinde tanımlayanların oranı ise yüzde 27,4 ile bu yıl ilk sıraya yerleşti. Aynı kategoride Türkiye’yi bir İslam ülkesi olarak tanımlayanların oranı ise geçen yılki yüzde 32,9’dan bu yıl yüzde 22,4’e düşerek ikinci sırada yer aldı. Türkiye’yi Avrupa ülkesi olarak tanımlayanların oranı ise yüzde 21,5 oldu.
Türkiye’de bu yıl da dış politikada temel belirleyici ve yürütücü kurum Cumhurbaşkanlığı oldu. “Sizce Türkiye’de dış politikanın yapım sürecine en çok hangi kurumlar etkide bulunuyor?” sorusuna geçtiğimiz yıl yüzde 58,3’lük bir kesim Cumhurbaşkanı yanıtını verirken, bu yıl bu oran yüzde 62,3’e yükseldi. Katılımcıların yüzde 47,2’si ise aynı soruya Dışişleri Bakanlığı cevabını verdiler. “Sizce Türkiye’de dış politikanın yapım sürecine en çok hangi kişiler etkide bulunmaktadır?” sorusuna ise yüzde 69 “Cumhurbaşkanı”, yüzde 44,5 ise “Dışişleri Bakanı” yanıtını verdi.
"Türkiye'nin en yakın dostu Azerbaycan"
“Türkiye’nin en yakın dostu hangi ülkedir?” sorusuna katılımcılar yüzde 65,3 ile, geçen yılla hemen hemen aynı oranda, yine “Azerbaycan” yanıtını verdi. Azerbaycan’ı azalan oranlarda bu yıl da KKTC ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri takip etti. Türkiye için tehdit olarak görülen ülkeler arasında ise geçen yıl katılımcıların yüzde 81,3’ü ABD yanıtını verirken, bu yıl bu oran yüzde 70’e düşmesine rağmen yine ilk sırada yer aldı. Benzer şekilde geçtiğimiz yıl katılımcıların yüzde 70,8’i, bu yıl ise yüzde 66,7’si İsrail’i ikinci sıraya yerleştirdi.
Dış politikada iş birliği yapılması gereken ülkeler ise sırasıyla yüzde 30,2 ile Türki Cumhuriyetler, yüzde 27,7 ile ABD ve yüzde 24,8 ile Müslüman ülkeler oldu. İş birliği yapılması gereken ülkelere ABD yanıtını verenlerin oranının geçtiğimiz yıl yüzde 8,4 iken bu yıl büyük oranda artması dikkat çekti.
AB üyelik sürecine destek düştü
Araştırmada dikkat çeken bir diğer unsur, Türk halkının AB üyelik sürecine verdiği destekte bu yıl geçen yıllara oranla düşüş yaşanması oldu. Geçtiğimiz yıl ‘Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasını destekliyor musunuz?’ sorusuna katılımcıların yüzde 61,1’i evet derken, bu yıl aynı soruya yüzde 53 oranında evet yanıtı geldi.
Türkiye-AB ilişkilerinin siyasi açıdan değerlendirildiği kategoride, ankete katılan AKP’li seçmenlerin yüzde 47’sinin, CHP’li seçmenlerin yüzde 67,9’unun ve MHP’li seçmenlerin yüzde 37,5’inin Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üye olmasını desteklediği ortaya çıkıyor. MHP seçmeninin geçtiğimiz yıl yüzde 60,2 olan destekleme oranının bu yıl yüzde 37,5’e düşmesi ise dikkat çekti.
“Türkiye’nin AB üyeliğinin engellendiğini düşünüyor musunuz?” sorusuna, ankete katılanların yüzde 55,6’si “evet” yanıtını verdi. Engelleme nedeni olarak ilk sırada yüzde 48,2 oranıyla “Din ve kimlik farklılığı” yanıtı yer aldı.
Türkiye-Yunanistan
Türkiye-Yunanistan ilişkilerinde, iki ülke arasındaki en önemli sorunun Kıbrıs olarak görülmesi bu yıl da değişmedi. “Sizce Türkiye ve Yunanistan arasındaki en önemli sorun nedir” sorusuna geçen yıl katılımcıların yüzde 55’i ‘Kıbrıs anlaşmazlığı’ yanıtını verirken bu yıl bu oran yüzde 55,3’e yükseldi.
Araştırmada bu yıl yüzde 39,5’lik bir kesim Kıbrıs sorununun ancak “KKTC’nin Türkiye’ye bağlanması” temelinde çözülebileceğini belirtirken, iki bağımsız devlet kurulması gerektiğini söyleyenlerin oranı da yüzde 29,1’e yükseldi.
“Rusya ile Türkiye arasındaki ilişkileri nasıl tanımlarsınız” sorusuna "stratejik ortaklık vardır”, “yakın iş birliği vardır” ve “işbirliği vardır’ yanıtını verenlerin toplam oranı geçen yıl yüzde 55,8 iken bu yıl bu oranın yüzde 37’ye düşmesi dikkat çekti.
Türkiye ile Rusya arasındaki en önemli işbirliği alanları nedir sorusuna katılımcıların yüzde 57’si enerji alanındaki işbirliği cevabını verdi. Bu oran 2019’da yüzde 61,5’ti. Aynı kategoride, ticari-ekonomik işbirliği yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 50’den yüzde 28,1’e düştü. Öte yandan, ikili ilişkilerin sorunlu olduğunu düşünenlerin oranı 2019’da yüzde 11, 1 iken, bu yıl iki katına çıkarak yüzde 23,3’e yükseldi.
"ABD güvenilmez ülke"
ABD ile Türkiye arasındaki ilişki sorusuna geçen yıl olduğu gibi bu yıl da katılımcıların yüzde 31,5’i "güvenilmez ülke" yanıtını verirken, toplam negatif değerlendirme oranının geçen yıl yüzde 75 iken, bu yıl yüzde 55,5’e düşmesi dikkat çekti. Aynı kategoride Türkiye ile ABD arasındaki en önemli sorun nedir sorusuna katılımcıların yüzde 34’ü "ABD’nin PYD’ye destek vermesi" yanıtını verdi. “ABD’nin Ortadoğu’daki Kürt politikaları” yanıtı ise yüzde 27,2 ile ikinci sırada yer aldı.
Ankete katılanları yüzde 55,2’si Türkiye’nin NATO üyeliğinin devam etmesini gerektiğini belirtirken, bu üyeliğin Türkiye’ye katkı sağladığını söyleyenlerin oranı 2019’da yüzde 50,3 iken bu yıl yüzde 40,2’ye düştü.
“Ortadoğu politikaları başarılı"
“Türkiye’nin Ortadoğu’daki son gelişmeler karşısında izlediği politikaları başarılı buluyor musunuz?” sorusuna ankete katılanların yüzde 33,9’u "Başarılı buluyorum" yanıtını verdi. Geçen yıl bu oran yüzde 22,5’ti. "Ne başarılı ne başarısız buluyorum" yanıtı verenler ise geçen yıla göre azalarak yüzde 42,9 oldu. Ankete katılanların yüzde 31,7’si Türkiye’nin Suriye politikasını ‘Kesinlikle başarılı’ ve "Başarılı" bulurken, yüzde 40,7’si ise "Başarısız" bulduğunu beyan etti. Türkiye’nin Suriye’ye yönelik izlemesi gereken politikanın tarafsız olması ve herhangi bir müdahalede bulunulmaması gerektiğini belirtenlerin oranı yüzde 42,1’den yüzde 38,3’e düşerken, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyinde yürüttüğü Barış Pınarı operasyonunu başarılı bulanların oranı yüzde 42 oldu.
Ana haber kaynağı yüzde 87 ile televizyon
Araştırmada, Türkiye'nin dış politikasına yön veren gelişmeler hakkında sorular soruldu ve halkın hükümete yön verecek tercihleri ortaya çıkartıldı. Araştırma sonuçlarına göre, Türk halkının dış politika konularındaki ana haber kaynağı yüzde 87,4 oranıyla televizyon. Televizyonu yüzde 63,1 ile sosyal ağları ve internet haber portalları takip ediyor.
Aratşrırmanın tamamına bakmak için tıklayın.
(SO)