Konferans, dış ticarette ülke sanayicisini daha avantajlı konuma getirmek ve dış pazarlar hakkında imalatçıyı bilgilendirmek amacıyla düzenlendi.
Konferansın açılışında konuşan KSO Başkanı Ahmet Şekeroğlu,krizden çıkışın ancak dış ticaret ile mümkün olacağını belirterek, "İhracat hayati önem taşıyor. Bugün sanayicimiz dış ticarete istese de istemese de ilgi duymak zorundadır" dedi.
Konferansa Ladin Fuarcılık adına katılan Devrim Erol da,Türkiye'nin ihracatta genel tablosunu çizerek, fuarcılık ve dış ticaretle ilgili bilgi verdi;
* Geleneksel pazar diye tarif edilen AB üyesi ülkelerdeki gelişmişlik ve kişi başına düşen milli hasıla, tüm diğer ülkelerde olduğu gibi Türk işadamlarının da iştahını kabartıyor.
* Geleneksel pazar dediğimiz bu ülkelere ihracat yapmanın bir takım zorlukları var. Bunun yanında keşfedilmeyi bekleyen bir çok pazar da Türk işadamlarına açık.
* Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye için de Küçük ve Orta Büyüklüklü İşletmeler (KOBİ) önemli, ülkenin geleceğinin küçük ve orta boy işletmelerde.
* Kriz öncesi rakamlarla, Türkiye'de 570 bin KOBİ vardı ve bunun 270 bini imalatçıydı.
* Türkiye, kriz öncesinde tüm dünyaya 13 bin 500 farklı kalem ihraç ediyordu. Ve bunu 27 bin farklı şirket yapıyordu.
* Kriz, imalatçı sanayiciyi ihracata zorladı, aslında bu güzel bir gelişme.
* İmalatçılar, üretimlerinin yüzde 10'unu ihracata yönelttikleri takdirde, ülke ihracatı da 2 katı büyüyecektir.
Cezayir ve Fas altın değerinde
* Üretimimizin yüzde 55'ini AB üyesi ülkelere yapıyoruz ve bu geleneksel pazar, artık girilmesi güç yerler haline geliyor.
* Buna karşılık, Ortadoğu, Uzakdoğu, Yakındoğu ile Cezayir ve Fas gibi Afrika ülkeleri, Türkiye açısından ihracat cazibesini arttırıyor.
* Bugün, bu ülkelere gittiğinizde Türküm dediğiniz zaman bütün kapılar ardına kadar açılıyor, çok büyük değer veriyorlar.
* Geleneksel pazarda,yani AB ülkelerinde dezavantaj olarak önümüze çıkan her şey bu ülkelerde avantaj oluyor. Bu pazarlar, ülkemiz için, altın madeni kadar önemli.(ÇM)