Reuters Haber Ajansı'na geçen yıl verdiği demeçte "Ermeni soykırımı"na inandığını ifade ettiği için Hrant Dink hakkında açılan davadan 14 Haziran'da gazetenin imtiyaz sahibi Sarkis Seropyan ve sorumlu yazı işleri müdürü Arat Dink yargılanacak.
"Zehirli kan" davası cinayetten sonra da sürüyor
Aynı gün, Diaspora Ermenilerini eleştirdiği "Ermeni Kimliği" başlıklı dizi yazısının bir yerinde, "Türk'ten boşalacak zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni'nin, Ermenistan ile kuracağı asil damarında mevcuttur" şeklindeki ifadelerden Dink'in ertelemeli altı ay hapse mahkum edildiği dava da görülecek.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, 159. maddeden suçun oluşmadığını savunan ve davanın esastan bozulmasını isteyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazını, altıya karşı 18 oyla reddedince söz konusu dosya yine Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin önüne gelmişti.
Dink'in ölümü nedeniyle düşen bu dava ilk yargılamada beraat eden yazı işleri müdürü Karin Karakaşlı için devam edecek.
Reuters'e röportaja 301'den dava
Eylül 2006'da Şişli Cumhuriyet Başsavcılığı "Agos" gazetesinin 21 Temmuz 2006 tarihli sayısında verilen "301'e Karşı 1 İmza" başlıklı haber ve "Ermeni Soykırımı"na inandığını söylemesi nedeniyle gazeteci Hrant Dink, Seropyan ve Arat Dink hakkında "Türklüğü aşağılamak" iddiasıyla dava açmıştı.
Dink, 14 Temmuz 2006'da Reuters Ajansı'na verdiği ve Ermeni soykırımını savunduğu demecinde "Elbette bu bir soykırımdır diyorum. Çünkü sonuç kendini zaten tanımlıyor ve adını koyuyor. 4 bin yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın bu olaylarla birlikte artık ortadan yok olduğunu görüyorsunuz. Bu zaten kendini anlatıyor" demişti.
Dink cinayetiyle ilgili yazı da adliyelik
İnsan Hakları Derneği (İHD) eski İstanbul Şube Başkanı ve avukat Eren Keskin de, Hrant Dink cinayetinin ardından yazdığı "Teşkilatı Mahsusa İşbaşında" başlıklı yazıyı kaleme aldığı için yargılanıyor.
Dava kapsamında ilk kez 31 Mayıs'ta Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne çıkan Keskin'in yargılanmasına 27 Eylül'de devam edilecek.
"Devletin askeri teşkilatını basın yolu ile alenen aşağılamak" iddiasıyla yargılandığına dikkat çeken Keskin, "Yazımda askeri aşağılamadım ancak Türkiye'nin demokratikleşmesi önünde en büyük engelin Türk ordusu olduğunu düşünüyorum" dedi. (EÖ/EÜ)