İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Hrant Dink cinayetiyle ilgili gördüğü davanın 8 Şubat'taki duruşmasını da gerçekleştirdiği taktirde, üç yıl 20 gün içerisinde sadece 12 celse görmüş olacak.
Ulusal ve uluslar arası planda örnek teşkil edecek bir yargılama için yılda dört duruşma ağır bir ritme işaret ediyor. 2 Temmuz 2007'de görülmeyen başlayan dava tıpkı cinayet işlendiği dönem İstanbul Emniyet Müdürü olan Celalettin Cerrah'ın kanaati gibi, "cinayetin herhangi bir siyasî boyutu ve örgütsel bağlantısı yok"muş gibi ve "suikast salt milliyetçi duygularla işlenmiş" gibi bugüne kadar yol aldı.
Tahliyelerle başladı, tahliyelerle bugüne geldik
Müdahil avukatlar, tanık ifadeleri ve savunmalarının "tüm sanıkların varlığında" alınmasında ısrar edilmesine karşın mahkeme, daha ilk duruşmada Salih Hacısalihoğlu, Osman Altay, İrfan Özkan ve Veysel Toprak ile tahliyelere başladı; 26 Ocak'ta Tuncay Uzundal, Mustafa Öztürk ve Zeynel Abidin Yavuz ile bunu sürdürdü.
Son iki duruşmadır duruşma savcısı, Ahmet İskender ve Ersin Yolcu'nun tahliyesini talep ediyor. Ancak bunu da mahkeme reddetti. Bugün, bu iki kişiyle birlikte bir tek Ogün Samast, Erhan Tuncel ve Yasin Hayal tutuklu durumda.
Devletin yapmadığı AİHM'e kaldı
Dava, gazetecinin düşünceleri nedeniyle yargılanması, saldırılarının hedefi yapılması, ölüm tehditlerine rağmen korunmaması, suçlanan Emniyet görevlilerinin yargı önüne çıkarılmaması gibi devletin yerine getiremediği birçok yönüyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşınmış durumda.
AİHM tüm davaları birleştirerek Haziran ayında Türkiye hükümetine, "Dink'i neden koruyamadınız?" diye sordu.
Dink'e yönelik saldırı ihbarları değerlendirmeyerek "görevlerini ihmal ettikleri" gerekçesiyle bir tek Trabzon Jandarma Alay Komutanı Ali Öz, istihbarat şubesi görevlileri Yüzbaşı Metin Yıldız, Astsubaylar Gazi Günay ve Hüseyin Yılmaz ile Uzman Çavuşlar Hacı Ömer Ünalır, Önder Araz, Jandarma Başçavuş Okan Şimşek ve Jandarma Uzman Çavuş Veysel Şahin yargılanıyorlar.
İlk görevden alma 2 yıl 10 ay sonra
İstanbul Valisi'nden Emniyet Müdürüne, Trabzon Emniyet Müdürü'nden jandarma görevlilerine kadar hesap vermesi gereken tüm yetkililer görevlerinde kaldılar.
İlk görevden alma, cinayetten 2 yıl 10 ay sonra, 16 Ekim'de, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'le yaşandı. Akyürek, gerekçe bildirilmeden görevden alınmadığı iddiasıyla yargıya başvurdu.
Yargı, hedef listesindeki Hrant Dink'e koruma sağlamayan istihbarat yetkililerine, Trabzon'dan ihbarları ciddiyetle izlemeyen polis yetkilileri ve bu ihbarların İstanbul'daki ayağını araştırmayan İstanbul Emniyeti yetkililerine dokunmadı.
Hrant Dink Cinayeti'nin üzerinde
Mahkeme, Dink ve avukatlarına hakaretlerde bulunan, Ermenilere yönelik ırkçı söylemlerde bulunan Hayal'in avukatı Fuat Turgut'un müdafiliğine "Ergenekon sanığı" olduğu için ancak 26 Ocak 2009'da son verdi.
Üç yıllık yargılamayla ilgili Dink avukatları, "Bu dava bu yöntemle çözülemez" diyor. 8 Şubat'ta görülecek 12 duruşma, mahkemenin geç de olsa cinayetin derinlerine inmek yönünde irade gösterip göstermeyeceğini gösterecek. (EÖ)