Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümetinin çıkarttığı, akşamları ve yaz tatillerinde öğrencilerin Milli Eğitime bağlı okullarda Kuran kurslarına katılmalarının önünü açan yönetmeliği, 34 yaşındaki müzik editörü Tuncay İyilikç i böyle değerlendirdi.
İyilikçi, yönetmeliği, AKPnin kendi görüş ve anlayışını yerleştirmek için attığı sessiz adımlardan birisi olarak nitelendirdi.
İyilikçi bu görüşünde yalnız değil ancak, ona katılanlar olduğu kadar karşı çıkanlar da var:
Milli Eğitim kurumlarında zaten Din dersinin müfredatta yer aldığını savunanlar, "dini eğitim olmadan Türkiye ilerleyemez" diyenler ve bir de "Bu konu devletin görevi değil" diyenler...
"çocuğa din eğitimi doğru değil"
Aşağıda çeşitlilik gösteren görüşler yer alıyor :
Berrak Işın: 26, muhasebeci: Din devletin işi değil. Vicdanıyla ilgili bir şey. Onun dışında, daha yıllar önce yasalarla önce belirlenmiş yasaları dönüp de böyle farklılaştırıp yıllar öncesine götürmenin anlamı yok.
Hükümet, Türkiye'nin gelişmesi için geldi. Her insan kendi dinini seçmekte özgürdür. İlköğretim çağında bunu idrak edemeyecek çocukların böyle yönlendirilmesi doğru değil.
Kendi özgür iradesiyle bunu değerlendirebilecek yaşa kadar çocuğa din eğitimi vermek doğru gelmiyor. Okullarda, kuran kurslarında ve imam hatiplerde yapılan da aslında yetersiz, açıklamaktan yoksun eğitim. Bunları açıklayan kitaplar var. Okuma ve idrak edebilecek çağa geldiği zaman kendisine bu kitapları verip bunu öğrenmesini sağlayabilirsin.
"Din eğimi devletin işi değil"
Ali Kasım: 30, kuran kursları yönetmeliği: Hıristiyan okulları da serbest bırakılmalı. Nüfus cüzdanından din ibaresi kaldırılmalı. Din eğitimi vermek devletin işi değil. Devletin din işlerinden elini çekmesi lazım. Çocuğumun böyle kurs ve okullarda dini öğrenmesi gerekmez. Belki bütün dinleri ve ateizmi eşit uzaklıkta öğrenebileceği bir eğitim mantıklı olabilir. Meslek liselerinin gerekliliği gözden geçirilmeli ve sayıları azaltılmalıdır.
Tuncay İyilikçi, 34, müzik editörü: Gizliden gizliye kendi eğitim anlayışlarını fark ettirmeden yerleştirmeye çalışıyorlar. Ramazan ayında hiç kimsenin haberi yok ama bira ve buna benzer alkollü içeceklerin isminin geçtiği hiçbir şey yayınlanmadı. RTÜK'e sunulmuş bir yönetmelikle kabul edildi. RTÜK yayınlatmadı. Radyo ve televizyonlara böyle bir genelge şeklinde uyarı gönderildi. Aynı mantık, toplumun tepkisini çekmeden yavaş yavaş bu Din eğimi devletin işi değil.
"Normal din dersi ihtiyacı karşılamıyor"
Ali Taş, konfeksiyoncu: Din ve imanımızı bilmemiz lazım. Bunları öğrenmedikten sonra Türkiye ilerlemez. Eskiden insanlar savaşlara camilerden giderdi. Şimdi öyle değil. Yasa çıkarsa çocuğumu gönderirim.
Yaşar Şahin : Yazları Milli Eğitim okullarında çocuklara Kuran kursu verilmesini onaylıyorum. Çocuklarımı gönderirdim, çünkü normal okullardaki Din dersi ihtiyacı karşılamıyor.
"Din dersi zaten müfredatta var"
Hatice Kara, en kadını : Ben bunun gereksiz olduğunu düşünüyorum. Din dersi zaten normal müfredatta var. Uygulama başlasa da çocuğumu göndermem.
Melahat Çiçek, 35, ev kadını : Din dersleri zaten var. Yazları çocuğumu başka bir etkinliğe katılmasını tercih ederim. Bunun o kadar gerekli olduğunu düşünmüyorum. (EÖ/BB)