Gürol Ergin: "İlanla açlık tehlikesi uyarısı"
Yağış rejiminin bozulması sonucu ekmeklik buğday kalitesinde düşüş olduğunu da belirten Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Gürol Ergin, 50 il ve ilçe Ziraat Odası tarafından verilen bir ilanla açlık tehlikesi uyarısı yapıldığını şöyle anlattı:
* Adana, Gaziantep, İçel, Kahramanmaraş, Osmaniye ve Kilis dahil, bölgedeki 50 il ve ilçe Ziraat Odası tarafından gazeteye ortak ilan verildi.
* Ulusal bir gazetede 'Bütün Türk Halkına Duyuru' başlığı ile yayımlanan ilanda; '2001 Kasım ayından itibaren bütün Türk halkı, büyük bir açlık tehlikesi ile karşı karşıya kalacak. Halkımızı beslemekle görevli çiftçiler olarak, bunun sorumlusunun bizler olmadığını bildirir, bütün Türk halkından özür dileriz' denildi.
* Türkiye'nin toprağı aç, hayvanları aç, insanı aç hale getirildiği savunulan ilanda, şöyle denildi:
"Hiçbir tarım ürününü üretemiyoruz. Üretmeye kalktığımızda cezalandırılıyoruz. Bir çok kesime yeni kredi veren hükümet, sıra çiftçiye gelince adeta aslan kesilmektedir."
Üreticinin talepleri
İlanda üreteci talepleri dört başlık altında sıralandı:
* Mazot, gübre, tohum fiyatlarına zam yapılmaması.
* İcra kanalıyla satılan traktörlerin geri verilmesi.
* Üreticiye uygun fiyatlardan gübre verilmesi.
* 2 milyon üreticinin borçlarının faizinin silinerek, ana paranın üç yıl eşit takside bağlanması.
"Dışa bağımlılık tehlikesi"
Türk Mimar ve mühendisleri Odaları Birliği'ne (TMMOB) Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) İzmir Şube Başkanı Alaettin Hacımüezzin, tahıl ve buğday üretimindeki verim düşüklüğünün, ülkeyi dışa bağımlı hale getireceğini ve eldeki buğdayla ekmek yapılamayacağını söyledi.
Türkiye'nin, buğdayda ve yağlık bitkilerde kendisine yetebilecek potansiyele sahip bir ülke olduğunu belirten Alaaettin Hacımüezzin, konu ile ilgili olarak şunları söyledi:
* 2001 yılında, Türkiye'nin ambarı sayılan Konya Ovası'nda durumun kötü olduğu saptandı. Ankara, Trakya iyi, İzmir'de ise geçmiş yıllara göre daha az ürün elde edildi.
* Saptamalarımıza göre Denizli berbat durumda. Denizli'de buğdayların boyu Haziran ayında bile bir karıştı. Gaziantep , Şanlıurfa ve Diyarbakır'da durumun iyi olduğu ifade ediliyor. Bunun yanında, süne zararlısına karşı yeterli mücadele yapılmaması da üretimin düşmesinde önemli diğer bir etken.
IMF politikaları ve tehlikesi
* Ayrıca Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) tarım politikaları güdüldüğü takdirde, gerçekten Türkiye'de iklimin dışında bir verim düşüşü yaşanacak.
* O zaman daha çok Amerika Birleşik Devletleri'nin (ABD) buğday tüccarlarına bir pazar söz konusu olacaktır. IMF söylemlerinde ifade edilen 'Türkiye ziraatının, dünya fiyatlarıyla tanıştırılması' olayında kamuoyunun bilmediği bir husus var. Dünya fiyatları sözü yanlış değil ama yeterli bir söz değil. Buradan, dünyadaki herhangi bir ülke ile Türkiye'deki buğday fiyatlarının aynı olması savı doğuyor. Bu da mümkün değil.
"Ekmeklik unu ithal edebiliriz"
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, buğday gibi stratejik bir üründe, Türkiye'nin ekmekte dışa bağımlı hale gelebileceğini söyledi. Yetkin şöyle konuştu:
* Türkiye'nin tahılı bu yıl da kendine yeter. Ancak, desteklemelerin kaldırılması, ekonomik krizin sürmesi durumunda üretimin daha da düşeceği açık bir şekilde ortada.
* Buğday gibi stratejik bir üründe üretim açığının doğması ülkenin dışarıya bağımlı hale gelmesine neden olabilir.
Türkiye'nin tahıl üretimi(ton)
* 1996: 29.231.100
* 1997: 29.650.575
* 1998: 33.060.972
* 1999: 28.749.720
* 2000: 32.108.694
* 2001: 24.321.370 (NC/YÖ)