Almanya’da dün (23 Şubat) düzenlenen erken genel seçimlerde, Almanya Seçim Kurulu’nun açıkladığı geçici resmî sonuçlara göre, Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) partileri yüzde 28,6 ile genel seçimi önde tamamladı.
Aşırı sağcı popülist Almanya için Alternatif (AfD) partisi bir önceki seçimlere göre oy oranını 10,4 puan artırarak yüzde 20,8 ile ikinci sırada yer aldı. Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 16,4 oy oranıyla üçüncü, Yeşiller Partisi ise yüzde 11,6 ile dördüncü sırada bulunuyor.
Die Linke (Sol Parti) ise oyunu bir önceki seçime göre şaşırtıcı bir şekilde 3,9 puan artırarak yüzde 8,8 oy oranını yakaladı. Partinin bu seçimdeki en büyük başarılarından biri, başkent Berlin'i tarihindeki ilk kez kazanması oldu.
Bunun nedenlerinden biri, partinin yükselen isimlerinden Heidi Reichinnek’in aşırı sağa yakın göç politikalarıyla eleştirilen Hıristiyan Demokrat lider Friedrich Merz'e sert çıkışıyla sosyal medyada gündem olmasıydı.
Reichinnek, 30 milyondan fazla izlenen konuşmasında, “Bu ülkede faşizme karşı direnin. Barikatlara,” diyerek Merz’i suç ortaklığı ile itham etti.
Die Linke’nin zaferini, Berlin Eyalet Meclisi'nde milletvekili olarak görev yapan ve 23 Şubat seçimlerinde yeniden seçilen Kürt milletvekili Ferat Koçak ile konuştuk.
Sağın endişe verici yükselişi
Başarılı olabilmek için seçim sürecinde durmadan çalıştıklarını ve “kapı kapı gezdiklerini” söyleyen Koçak, şöyle dedi:
“Çok fazla insan ile görüştük, birebir görüştüğümüz insan sayısı 140 bini aşmıştı. Özellikle yabancı kökenli insanlarla yaptığımız görüşmeler, bize oy verme oranlarının artmasına büyük katkı sağladı. Bu, Sol Parti açısından önemliydi, çünkü insanlarımızın siyasete katılımını artırdı. Partinin yenilenmesiyle birlikte ise birçok bölgede Kürt adaylarının sayısının artmasına, bize alan açılmasına olanak tanıdı..
“İnsanlarımız zaten politik bir bilince sahip. Çalışmalarımız sayesinde birçok kişinin parlamentoya girmesini sağladık. Ancak, sağ partilerin de seçimlerde endişe verici bir şekilde yükseldiğini görüyoruz. AfD’nin yükselişi buna bir örnek. Özellikle Türkiye ve genel olarak yabancı kökenli milletvekillerinin parlamentoda yer alması bu yükselişe karşı önemli bir mesaj veriyor. Bu süreç, göçmen toplulukların siyasete katılımının artması açısından da anlam taşıyor.

YEREL SEÇİM FELAKETİNDEN SONRA
Almanya'nın Sol Partisi (Die Linke) 2025'te yükselmeye hazırlanıyor
“Türkiye’deki sol ile yakından çalışacağız”
“Öte yandan, Hıristiyan Demokratlar da seçim sonuçları itibarıyla sağın güçlenmesine neden oldu. Nasıl bir koalisyon oluşacağını henüz bilemiyorum; ama biz Sol Parti içinde, sol mücadeleyi daha güçlü bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz. Çeşitli konularda çok sesli bir muhalefet ortaya koyacağız.
“Faşizme karşı uluslararası direnişi güçlendirmemiz gerekiyor. Bizim için en önemli nokta, buradaki sol hareketin Türkiye’deki sol ile daha yakın çalışmasını sağlamak. Türkiye’ye gidip oradaki arkadaşlarımızla bir araya gelerek nasıl ortak bir mücadele yürütebileceğimizi konuşmayı çok istiyorum. Çünkü Almanya’daki iktidarın Türkiye’deki iktidarla yakın işbirliği içinde olduğunu biliyoruz. Bu yüzden solun da birlikte hareket etmesi ve güçlenmesi büyük önem taşıyor.”

ALMANYA'DA SINIF MÜCADELELERİ
Atlantikçiliğin maliyeti
Ferat Koçak hakkında
Siyasetçi, Ekim 2021'den bu yana Berlin Temsilciler Meclisi üyesi.
Berlin'e göç eden Sivas, Koçgirili bir ailenin çocuğu olarak büyüdü. Berlin Özgür Üniversitesi’nde ekonomi eğitimi aldı. Daha sonra Berlin Teknik Üniversitesi'nde ve çeşitli yükseköğretim kurumlarında dijital pazarlama direktörü olarak görev yaptı.
Ailesinin etkisiyle Berlin’deki Kürt ve Türk sol çevrelerinde yetişti. 2016 yılında, aşırı sağcı grupların, özellikle AfD’nin güçlenmesi nedeniyle Die Linke’ye katıldı.
Die Linke’nin fraksiyon sözcüsü olarak anti faşist politika, göç ve iklim politikaları alanlarında çalışmalar yürütüyor.
Bu seneki erken genel seçimlerde Neukölln seçim bölgesinden doğrudan milletvekili seçilerek Federal Meclis’e girdi. Böylece, Sol Parti’den eski Doğu Almanya dışındaki bir seçim bölgesinde doğrudan milletvekili seçilen ilk siyasetçi oldu.
1979, Berlin doğumlu. (TY)