Kadın örgütlerinin uzun süredir tartıştıkları "Kadınlara Kota" ya da diğer adıyla "cinsiyet kotasını", Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği'nin (KA.DER)eski başkanı Ayşe Bilge Dicleli'yle bianet adına konuştuk.
Dicleli: Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası Değişmeli
Dicleli, "KA.DER'in kurulduğundan bu yana kota konusunu gündemde tuttuğunu hatırlatarak Siyasi Partiler Yasası'nın ve Seçim Yasası'nın değiştirilmesini istedi.
"Ne kadar ilginçtir ki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yüzde 10 barajda ısrar ediyor. Kimse kadının temsil oranını dillendirmiyor.
"Sezer, 5 Aralık'ta kadınların seçme ve seçilme hakkını elde etmesinin 71. yılı nedeniyle yayınladığı mesajda bu konuya değindi ama, TÜSİAD'ın toplantısında seçim barajı tartışmalarında kadının temsili sorunu hiç ele alınmadı."
KA.DER'in talebi barajın yüzde 5'e indirilmesi
Dicleli, kadınların siyasete katılımının ve özellikle de Mecliste temsilinin demokrasinin yerleşmesi açısından önemli buluyor.
"Bizzat erkek milletvekilleri bile 'kadınların temsil edildiği, kadın milletvekillerinin olduğu ortamlarda çok daha farklı çalışıyoruz' diyorlar. Ayrıca, KA.DER seçim barajının da yüzde 5'e indirilmesini talep ediyor."
KA.DER Siyasi Partiler ve Seçim Yasasıyla Anayasanın 10. Maddesine yüzde 30 kadın kotası konması ve partili kadınları güçlendirecek önlemlerin alınması yolunda kampanya yürütmüştü.
Arkaik, erkek egemen, ekonomik gelişmeye uygun değil
Dicleli, KA.DER taleplerinin Avrupa Birliği istediği için değil, demokrasinin yerleşmesi için istediklerini belirterek, halen yürürlükteki yasaların "eski, arkaik" oldukları gerekçesiyle değişmesini istedi.
"Partilerdeki erkek egemen anlayışa dayalı başkanlık sisteminin ortadan kalkmalı. Hem parti içi demokrasinin sağlanması hem de kadın temsil oranının değiştirilmesi.gerekli. Biz bunu cinsiyet kotası olarak ifade ediyoruz."
Dicleli, TÜSİAD'nın seçim barajını tartışmaya açmasıyla, bu konuya el atmanın tam zamanı olduğunu düşünüyor. (AD/KÖ)