"Devletin sağlık ve eğitime bütçeden çok az pay ayırdığını" belirten Özgün, "Irak'a düzenlenecek operasyona da karşı olduklarını" söyleyerek kendisiyle yapılan röportajda şu bilgileri verdi.
Genel olarak devletin sağlık politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye'nin sağlık sorunu ulusal bir problem. Dünya globalleşirken insan haklarından söz ederken insanı göz ardı edip insan haklarından bahsetmeye kimsenin hakkı olamaz. Biz Türk Tabipler Birliği olarak yıllardır büyük bilgi ve birikimimiz var, önerilerimiz var. Fakat dinleyenimiz yok. Daha dün Radikal Gazetesi'nde Sağlık Bakanlığı'nın yeni mezunları bir yere gönderemediklerini kura çekilemediğini, hak edilmiş diplomaları ellerinde kalan insanlardan bahsediliyordu.
Bugün Türkiye'de 83 bin hekimin bulunduğu 49 tıp fakültesinde senede 5 bin mezunun verildiği mezun olanların bir yerde istihdam edemediklerini ve bu dağılımı da yaparken büyük şehirlerde birikmeler olduğunu, bölgemizde sağlığa sahip çıkan sağlıkçının bulunmadığını görüyoruz. Bu durum da Türkiye'nin sağlıksız bir sağlık politikasına sahip olduğunu gösteriyor.
Mevcut iktidarın IMF politikalarını uygulamasını halk sağlığına etkileri nelerdir?
Devlet, sosyal harcamalara ayırdığı bütçenin en azını sağlık ve eğitim için ayırmakta. Yani gelir dağılımında ki adaletsizlik aynı zamanda devletin sosyal harcamalardaki planlamasında da mevcuttur. Hal böyle olunca ne biz sağlık emekçileri yeterli sağlık hizmeti verebiliyoruz ne de halk bu hizmetten yararlanabiliyor.
Bölgemizde yaşanan 15-20 yıllık çatışmaların halk sağlığına yansımaları konusundaki gözlemleriniz nelerdir?
Bir kere savaş sağlığın, eğitimin ötesinde doğrudan insan yaşamını yok ediyor. Bölgemizdeki insanlar bu çatışmalardan oldukça ağır bedeller ödedi. Paran olmadığı için yeterli beslenme, temizlik, sağlık ve eğitim olmuyor. Sağlık sorunu ülkemizin en büyük sorunları arasında duruyor ve çözüm konusunda somut bir adım halen atılmış değil. Biz tabipler odası olarak ne kadar sesimizi yükseltsek de hali hazırda bizi dinleyen yoktur.
Toplumdaki sağlık sorunlarının köklü çözümleri nelerdir.?
Öncelikle ülkemizdeki gelir dağılımındaki adaletsizliği ortadan kaldırmak gerekiyor. Toplumun gelir ve sosyal harcamalardaki dağılımı eşit ve adil olmalı. Bu ele alıp yapması gereken yüksek merci ise doğrudan meclisin kendisidir. Onların da bir şey yaptığı yok.(NK)