Dün (Perşembe) akşam, bini aşkın üniversite öğrencisinin katıldığı şölene, Grup Şahmaran, Grup Boran ve Koma Azad şarkılarıyla katıldı; Şükrü Erbaş ve Özcan Altın da şölende şiirler okudu.
DEHAPlı gençler, HADEPin kapatılmasına şaşırdıklarını söyledi.
Bianetin sorularını yanıtlayan Şükrü Erbaş, HADEPin kapatılıp DEHAPa da dava açılması, olası Irak saldırısı ve Kuzey Irak Kürtleri ile ilgili görüşlerini açıkladı:
HADEP kapatıldı ne düşünüyorsunuz?
Aziz Nesinin çok güzel bir sözü var; Doğulu adamın batılılaşması, kafasının içinde değil dışındaki fötrdedir... Ne diyeyim, ülkemizde evrensel demokrasi kurallarından bahsediliyor. Ama tüm bunlar bana aldatma gibi geliyor. Değişim sadece fötrde oluyor... Bir yanda demokrasiden bahsediyorsunuz, diğer yandan da parti kapatıyorsunuz. Bu çok ciddi bir çelişki.
Anayasa Mahkemesinin kararı siyasi mi sizce?
Kurt dumanlı havayı sever. Savaş, devlet için bir imkana dönüştü. Yani devlet savaş istiyor. Barış sürecini ortadan kaldırmak istiyor. Bir taraftan da Kuzey Iraktaki Kürt oluşumunu engellemeye çalışıyor. Sorun devletin savaş politikasında ısrar etmesinde. HADEPin kapatılması da tecrit de, DEHAPa açılan dava da bununla ilgili. HADEPin kapatıldığı gün DEHAPa da dava açılması tesadüf olamaz...
DEHAP kapatılırsa ne olur?
Hayat hiçbir boşluğu kaldırmaz. Gerekçe ne olursa olsun, eğer yöneticiler biraz akıllıysa DEHAP kapatılmaz. Hem bu çok yersiz bir karar olur. Çünkü sen demokrasiden bahsediyorsun... Ayrıca DEHAP kapatılsa bile, tabanı başka bir partiye gidecek değil. Böyle bir şey söz konusu olamayacağına göre, DEHAP tabanı kendine yeni bir parti oluşturur...
Gelecekte neler olabilir?
Özellikle son süreçte hemen tüm uygulamalar Amerika Birleşik Devletlerinin (ABD) politikaları çerçevesinde yapılıyor. Devlet Kürtlerin demokratik haklarını bile vermeyecek bir tutum izliyor. Türkiye savaş politikalarında diretiyor. Gerekçeleri ise öyle söyledikleri gibi masumane değil tabii. HADEPin kapatılması bana kalırsa çok yanlış bir oyun...
ABDnin politikalarından ne kastediyorsunuz?
ABDnin önümüzdeki yüz yılı yapılandırma projesi var. Bu çerçevede Türkiye ya da Kürtler, kim işine geliyorsa onu kullanır. ABDnin politikaları, Kuzey Iraktaki Kürtlerin işine yarıyor ama Türkiyedeki Kürtler için tam tersi bir etkisi oluyor.
Nasıl bir ters etki bu?
Örneğin korucuları öncü güç olarak kullanmak istiyorlar. Yani öldürse de öldürülse de kar... Bu kadar korkunç bir şey olabilir mi?
Dünyadaki atmosferi nasıl değerlendiriyorsunuz?
ABD, Saddama diktatör olduğu için saldırdığını söylüyor. Ama diğer taraftan sosyalist Chavezin de başına aynı çorapları örmeye çalışıyor. ABD tüm söylediklerinde yalan söylüyor. Ve ABDnin amacı tüm dünyayı hakimiyeti altına almak...
Peki çıkar yol ne?
Sorun sadece Saddamın sorunu değil. Tüm dünya halklarının sorunu. Bu saldırı tüm dünyaya yapılıyor. Fransa- Almanya ve Rusya da kendi çıkarları için savaşa karşı çıkıyorlar... Bu savaşa tüm dünya halklarının karşı çıkması gerekir. Çünkü ABDnin listesi kabarık. Iraktan sonra muhtemelen İran, Suriye, Sudan, Yemen, Libya ve Kuzey Kore var. Tek çıkar yol, halkların hep beraber bu savaş politikalarına dur demesi...
Hazır yakalamışken tezkereyi de sormak istiyorum...
İskenderundaki durum, aslında tezkerenin zaten geçtiğini gösteriyor. Ama eğer meclis de onay verirse bu sefer, bu ABD için sadece hukuki bir dayanak olur...
Savaş karşıtları ne yapabilir?
Biz 1 Mart günü büyük bir gösteri yaptık. Bu çok önemliydi. Meclis de olumlu karar vermişti. Savaş karşıtları mücadele etmeye devam edecek. Ama ben bu sefer tezkerenin geçeceğini düşünüyorum. Çünkü Genel Kurmayın bir açıklaması bunun için yeterli oluyor...