Cumartesi Anneleri/İnsanları 383. kez kayıplarının akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi.
Oturma eyleminde 20 Temmuz 1992 tarihinde evinden çıkan ve bir daha kendisinden haber alınmayan Hasan Gülünay'ın akrabası Zeki Eyi, 12 Eylül 1994'te Ankara'da otobüs durağından polis tarafından götürüldükten sonra bir daha kendisinden haber alınamayan Kenan Bilgin'in kardeşi İrfan Bilgin, 21 Mart 1995'te gözaltına alındıktan işkenceyle öldürülen Hasan Ocak'ın kardeşi Ali Ocak konuştu.
İnsan Hakları Derneği (İHD) yöneticisi Avukat Gülseren Yoleri de Sedat Semih Ay'ın İstanbul Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı'na terfi ettirilmesine dikkat çekerek, devletin hala işkencecileri savunmaya devam ettiğini belirtti.
"İşkencecileri, tecavüzcüleri suça teşvik eden anlayış devam"
İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına açıklama yapan Canan Kaftancıoğlu, devletin tüm mekanizmalarının insan haklarına hizmet edecek şekilde yeniden dizayn edilmesi gerektiğini ifade ederek, hükümetlerin politikalarının demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları temelli olması gerektiğini vurguladı.
"383 haftadır devlet eliyle gözaltında kaybedilen yakınlarımızın akıbetlerinin açığa çıkarılması, faillerinin yargılanması için buradayız. 383 haftadır tüm iktidarların kayıplar sorununa yaklaşımı failleri koruyan, kollayan, hukuku yok sayan bir zihniyeti devam ettirmek üzerinden şekilleniyor."
"İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nde kaybedilen babalarını arayan Cumartesi Çocukları'na devletin yaklaşımı 20 yıl önce babalarını kaybeden yaklaşımın aynısı oldu. Onların babalarını istemeleri bu devlet için gözaltına alınma nedenine dönüştü."
"Hasan Gülünay'ı gözaltına alarak kaybedenler korunmaya devam ediyor. Şimdi de zaman aşımı gerekçesiyle hukuka aykırı bir şekilde dosyası tamamen kapatılmak isteniyor. Bu duruma itiraz eden ailesi ise gözaltına alınıyor."
"İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nde adı işkenceyle, tecavüzle, gözaltında ölümle, kaybetmeyle anılan timin amiri ise İstanbul Emniyet Müdür Yardımcılığına atanıyor. Bu tim aynı zamanda Hasan Ocak'ı sorgulayan, kaybeden timdir."
"Bir kez daha söylüyoruz; Hasan Gülünay'ın ve diğer kayıp yakınlarının hak arama mücadelesinden rahatsız olanları, Hasan Ocak'ın faillerini terfi ettirenleri kaybedenlerin suç ortağı sayıyoruz. Kayıp yakınlarını cezalandıran, devlet adına suç işleyenleri ödüllendiren bu anlayış, kaybedenleri, işkencecileri, tecavüzcüleri suça teşvik eden anlayıştır."
"Adalet mekanizmasının mağdurdan yana işlemediği, emir komuta zincirine bağlandığı bir coğrafyada hak hukuktan söz edilebilir mi?" (EKN)
* Fotoğraf: Etkin Haber Ajansı