Bundan 27 yıl önce 12 Eylül Askeri Darbesi sırasında öldürülen Erdal Eren 17 yaşındaydı. "Hukuki sonuç alamıyor olsak da bağımsız olarak Eren'in hakkında bilgi, belge ve tanıklıkları kamuoyuyla paylaşmak üzere topluyoruz" diyen 78'liler Girişimi'nden Celalettin Can'a göre demokrasiye giden yol darbe ve tahribatıyla yüzleşmekten geçiyor.
"Bilgi Edinme/me Yasası"
78'liler Girişimi geçen yıl Eren'in ölüm yıl dönümünde Bilgi Edinme Yasası kapsamında mahkeme dosyasının açılmasını talep edip olay yerinde neden inceleme yapılmadığını, Eren'in kemik incelemesi talebinin ne olduğunu, otopsi raporlarının içeriğini sormuştu.
78'liler Girişimi sözcüsü Can'ın verdiği bilgiye göre 13 Aralık 2006'da yaptıkları başvurularına bir ay sonra yanıt gelmiş ancak gelen yanıt muğlak:
"Bilgi Edinme Yasası bir nevi 'bilgi vermeme yasası'na dönüştü. Kısa bir cevaptan oluşan açıklamada 'İddialar asılsızdır', 'kayıtlarda rastlanmamıştır' gibi ifadelere yer alıyordu, yani olumsuz ve muğlak bir açıklamaydı."
78'liler Girişimi'nden avukatlar aynı ay içinde (Ocak 2007) İstanbul İdare Mahkemesi'nde dava açmışlar. Fakat Can'ın aktardığına göre henüz bir gelişme yok.
"Kendi sivil yargımızı geliştirmeliyiz"
"Girişim olarak Yargı'dan bağımsız Eren'in cezaevinden idamına kadar bütün bilgi, belge ve tanıklıkları topluyoruz ki kamuoyuyla paylaşalım" diyen Can diğer yandan Mecliste Eren'le, 12 Eylül'le ilgili araştırma komisyonları kurulmasını talep ettiklerini aktardı.
"Kendi sivil yargımızı geliştirmeliyiz. Türkiye'nin daha aydınlık bir yer olması için karanlıklarıyla yüzleşmesi gerekir, demokrasi, adalet Eren gibi kişiler üzerinden de toplum üzerinden de kendini sorgulaması, yeni bir yaprak açmasıyla mümkün."
78'liler Girişimi yaptığı yazılı açıklamada Eren'le ilgili bilgileri şöyle paylaşıyor:
2 Şubat 1980'de ODTÜ öğrencisi Sinan Suner'in katledilmesini protesto gösterisi nedeniyle gözaltına alınan 24 kişi arasında Eren de vardı. Gösteri sırasında çıkan çatışmada er Zekeriya Önge'yi öldürdüğü iddiasıyla tutuklanan Eren tarihin belki de en hızlı yargılamasıyla 19 Mart 1980'de idama mahkum edildi.
Eren, idam edildiğinde henüz 17 yaşındaydı. Eren'in öldürdüğü iddia edilen erin otopsi raporlarında, ölüme neden olan kurşunun G-3 piyade tüfeğinden çıktığına dair görüşler yer almasına rağmen otopsi raporları karartıldı. Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nin, önce "Delillerin noksanlığı" nedeniyle esastan, ardından da idamın müebbet hapse çevrilmesini gerektiren TCK'nin 59'uncu maddesinin uygulanmaması" nedeniyle usulden bozmasına rağmen, Daireler Kurulu iki kararı da reddetti.
"Milli Güvenlik Konseyi" tarafından onaylanan karar, "İdamı Engelleyelim! Erdal Eren idam edilemez" kampanyasına rağmen 13 Aralık 1980'de Ankara Merkez Cezaevi'nde infaz edildi. (EZÖ/TK)