Savcı gazetecilere ceza isterken, İzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi hakimi, Uyum Yasalarına da atıf yaparak gazeteci Kemal Mutlu ve Ali Ekber Coşkun'un beraatına karar verdi.
Üç yıl hapisleri isteniyordu
"Dersim" dergisi sahibi Kemal Mutlu ve yazı işleri müdürü Ali Ekber Coşkun, dün (Salı) 3'er yıl hapis istemiyle hakim karşısına çıktılar.
Duruşma savcısı, daha önce verdiği ve gazetecilerin TCK 312. maddesi uyarınca cezalandırılmasını istediği mütalaasını tekrarladı. Gazeteciler Mutlu ve Coşkun ile avukatları Ercan Demir'in de katıldığı duruşmada hakim, Uyum Yasaları'nın değiştirdiği TCK 312. maddesi dikkate alındığında suçun unsurlarının oluşmadığına karar verdi.
Beraat eden gazetecilerin duruşmasını, İnsan Hakları Derneği (İHD) temsilcisi Melek Yıldız, Demokratik Halk Partisi (DEHAP) Bornova İlçe Sekreteri Mehmet Yılmaz ve DEHAP İl yöneticisi Düzgün Demirçelik de izlediler.
Beş yazı suça gerekli yapıldı
Nisan 2003'te çıkan derginin 2. sayısında yer alan söz konusu beş yazı nedeniyle hakim Hasan Dinç, 8 Mayıs 2003'te derginin toplatılmasına karar vermişti.
"Kurumlarımıza ve aydınlarımıza Çağrı", "Festivalin Onur Ödülü", "Dersim'de Milat", "Özgürlüğüne düşkün bir diyar", "Dersim ve Osmanlı'dan sonra Cumhuriyet'le süren Alevi İhlalleri" başlıklı yazılar, 1937 ve 38 yıllarında Dersim İsyanı olarak bilinen süreç ve olaylara ilişkin değerlendirmeleri konu ediyor.
"Durum AİHS'e aykırı"
23 Eylül'de görülen duruşma sırasında söz alan avukat Demir, durumun "Her sanık kendisine yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedeninden en kısa zamanda, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmeli" ilkesini güvence altına alan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi 3-a bendine aykırılık gösterdiğini belirtmişti.
Yargılanan gazeteciler Mutlu ve Coşkun ise, esas hakkındaki savunmalarında avukatlarının mahkemeye sunduğu yazılı savunmaya katıldıklarını belirtmiş, beraatlarını istemişlerdi.
Demir: İddianame ve mütalaa eksik
Duruşmada söz alan avukat Ercan Demir, 29 Temmuz'da esas hakkında mütalaasını sunan Cumhuriyet savcısının, "yazılar incelendiğinde tarihi bazı gerçekleri çarpıtarak makale haline döküldüğü, toplumda huzursuzluk yarattığı ve milli kuruluşlara karşı yönelik yazılar olduğu" sözlerine tepki göstermişti.
Demir, iddianame ve esas hakkında mütalaada da, suçun işlendiği öne sürüldüğü ancak bu yazıların hangi bölüm ve cümlelerinde bu suçun oluştuğu açıklanmadığı ve gazetecilere yöneltilen suçlamanın niteliği ve nedenleri ayrıntılı olarak bildirilmediğini savunmuştu. (EÖ/BB)