Çocuk Vakfı'nın hazırladığı Van Depremi Sosyo-Ekonomik ve Psikolojik Durum Tespiti Araştırması'nın sonuçları açıklandı.
Deprem sonrası oluşan tabloyu sosyoekonomik ve psikolojik yanlarıyla çizmeye çalışan araştırmada sadece sağlık problemleri değil, yardım ve hizmetlerdeki aksaklıklardan günlük yaşamı belirleyen faaliyetlere kadar geniş bir çerçevede sonuçlar elde edildi.
"Yardım etmediler"
Araştırma depremzedelerin sorunlarının yanında deprem sonrasındaki süreçte gelişen algılara da odaklanıyor.
Bu çerçevede yapılan yardımlara ilişkin depremzedelerin düşüncelerini gösteren veriler de araştırmanın önemli sonuçları arasında.
Araştırmaya katılanlar kendilerine farklı kurum, kuruluş ve kişilerin yeterince yardım etmediğini düşünüyor. Çeşitli düzeylerde olmakla birlikte Kızılay'dan diğer kentlerde yaşayan insanlara kadar hiçbir kurum ya da kişi bunun dışında değil.
Dahası, bu yöndeki yaygın kanı araştırmada ismi geçen her kurum ve kişi için yüzde 50'nin üzerinde.
Katılımcıların yüzde 82'si depremzedelere diğer kenttekilerin, yüzde 81, 6'sı komşuların, yüzde 74,2'si uluslararası kuruluşların, yüzde 72,4'ü diğer belediyelerin, yüzde 69,8'i sivil toplum örgütlerinin, yüzde 54'ü de Kızılay'ın hiç yardımcı olmadığını düşünüyor.
Yardımların ve hizmetlerin yetersiz ve adaletsiz olduğunu söyleyenler ise bu kadar yüksek oranda değil. Yüzde 28,9 dağıtım organizasyonun yetersizliği, yüzde 21'i dağıtımın adaletsizliği, yüzde 9,5 oranında ise ihtiyaca göre yardım gelmediği vurgulanmış.
Sağlık sorunları
Depreme bağlı rahatsızlıklara dair saptanan bulgulara göre, şikayetlerin yüzde 56,8'i psikolojik, yüzde 18,2'si ortopedik, yüzde 12,2'si solunum yolları ve kalp hastalıklarıyla ilgili.
Ayrıca geçici barınaklarda 296 hasta, 205 yaşlı ve 129 engelli bakıma muhtaç biçimde yaşıyor.
Araştırmada karşılaşılan psikolojik sorunlar ise daha çok korku ve kaygı odaklı. Her an Deprem olacakmış korkusuyla yaşayan büyük çoğunluk (yüzde 87) yanında insanların aile bireyleriyle ilgili olarak duydukları kaygıların da yüksek oranda (yüzde 85,7) olduğu tespit edildi.
Ayrıca depremzedeler arasında yüzde 77,5 oranında kapalı ortamla girememe durumu da saptandı.
"AFAD yetersiz"
Görüşülen kişilerin beyanlarına göre evlerin yüzde 11,2'si tamamen, yüzde 42'si oturulamayacak derecede hasar görmüş.
Yüzde 35,1'i tamir edilebilecek derecede hasarlı, yüzde 7'sinin durumunun hasar tespit çalışmalarından sonra belli olması bekleniyor.
Görüşülen kişiler ev, bina ve dairelerin yüzde 91,2'sinin, ev eşyalarının ise yüzde 59'unun hasarlı olduğunu söylemiş.
Bununla birlikte araştırmanın bütününden çıkan sonuçlar arasında Başbakanlık AFAD yönetimi, ilgili Bakanlıklar ve Van Valiliği üzerinden yürütülen çalışmalarda iklim şartlarına uygun tedbirlerin alınması için gerekli koordinasyonun sağlanamadığı tespiti yer alıyor.
Keza sosyal destek çalışmalarıyla ilgili olarak da Başbakanlık AFAD yönetimi için yetersizlik saptaması yapılıyor. Ortaya çıkan ihtiyaçlara göre psikolojik sosyal destek çalışmalarının öngörülemediği, ilgili bakanlıkların uyguladıkları günübirlik sosyal destek çalışmalarıyla ise sınırlı kalındığı anlatılıyor.
Van depremi üzerine Çocuk Vakfı'nın yaptığı araştırma 7-15 Aralık 2011 arasında Van, Erciş şehir merkezleri ile Van merkeze bağlı köylerde, 1505 geçici barınakta kalan 10.515 kişiyi temsil eden kişiler üzerinden yapıldı.
Görüşülen kişilerin yüzde 51.8'i erkek, yüzde 48.2'si kadındı; yüzde 30'unu çocuklar oluşturuyordu. (YY)
Van Depremi Sosyo-Ekonomik ve Psikolojik Durum Tespiti Araştırması'nın tamamına ulaşmak için tıklayınız.