Panelde konuşan Doç Dr. Oğuz Gündoğdu, "önümüzdeki 30 yıl içinde Marmara'da büyük bir deprem olacak, " dedi.
"Marmara Denizi'nde bu zamana kadar en az 60 deprem," olduğunu anımsatan Gündoğdu, "Marmara Denizi'ndeki fay kırılacak olursa, gerçekten Marmara Bölgesi ciddi bir şekilde sarsılacak ve fayın yönü doğrultusunda kalan hasarlar büyük olacak" uyarısında bulundu.
Gündoğdu'nun saptamasına göre, "Marmara'daki fayın, önümüzdeki 30 yıl içerisinde 7'nin üzerinde bir deprem üreteceği kesin." Gündoğdu," "O nedenle bütün bu tartışmaları bırakıp, bir an önce yapılarımızın daha güvenli olması yönünde araştırmalara girme ," çağrısını tekrarladı.
Mimarlar Odası Ankara Şubesi de aynı günlerde 36. dönem 4. bölge toplantısını gerçekleştirdi.
"Deprem" konulu panelde Bolu Valisi Mehmet Ali Türker, Belediye Başkanı Yüksel Ceylan, emekli Korgeneral Erol Tutal, TMMOB 2. Başkanı İnşaat Mühendisi Dursun Yıldız, İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şube Başkanlığı'ndan İnşaat Mühendisi Mustafa Selmanpakoğlu, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Mimar Çağlayan Sönmez, İnşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Bolu Temsilcisi İnş.M. Necati Yılmaz ve Mimarlar Odası Ankara Şubesi Bolu Temsilcisi Mimar Nadir Garipoğlu birer sunuş yaptılar
Yayımlanan sonuç bildirgesinde de depremin güncel bir risk olduğun vurgulanarak 'deprem olup bitmiş ve geçmişte kalmış değildir ' dendi.
Depremin; dün olduğu gibi, günümüz ve geleceğimizin de üstünde asılı durduğu belirtilen bildirgede, "yaşadıklarımızın, yaşayabileceklerimizin küçük bir örneği" olduğu hatırlatıldı ve "deprem sonrasında ortaya, yasa ve yönetmelik kargaşası , değişik bölgelerde alınan gerçek dışı ve birbirleriyle tutarsız kararlar , yanıltıcı bilirkişi raporlarının neden olduğu haksızlık ve yanlışlıklar çıktığı"na da dikkat çekildi.
Mustafa Selmanpakoğlu tarafından yönetilen panelde, Doç Dr. Oğuz Gündoğdu
'Bolu Çerçevesinde Deprem Riski ve Alınması Gereken Tedbirler', Yüksek Mimar Emine Komut 'Kentsel Yerleşmeler ve Doğal Afetler ', Prof. Dr Erbil Öztekin 'Betonarme Malzemelerin Önemi ', İnşaat Müh. Mustafa Erkan da'Proje ve Denetim Etkinlikleri, Yapı Denetiminin Önemi ' konularında sunuşlar yaptılar.
Her mahallenin bir fayı var
Bolu Mimarlar ve İnşaat Mühendisleri Odalarınca düzenlenen 'Deprem' konulu panelde Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu ilde ve Marmara Bölgesinde deprem riskinin sürmekte olduğu konusunda uyarılarda bulundu.
Gündoğdu "Bolu Çerçevesinde Deprem Riski ve Alınması Gereken Tedbirler " konulu sunuşunda "Bolu için bir tehlike uyarısı yapabiliriz, ama riski belirlemek için analitik bilgi elimizde yok" dedi.
"Hemen hemen her mahalle ve köyün birer fayı" var diyen Gündoğdu bununla birlikte "çok faylı ve çok kırıklı bir yer hakkında araştırma yapılmadan açıklama yapmanın doğru olmayacağını" belirtti ama uyarısını yineledi: "Ancak; bu yörede belirli bir riskin olduğu belli."
Deneyimin değeri
Konuşmasında Türkiye'nin deprem konusundaki deneyimini değerlendiremediğine dikkat çeken Gündoğdu "depremi her üç yılda bir yıkılan Türkiye kadar iyi bilen bir ülke olamaz," dedi.
"Deprem konusunda, biz çok deneyimliyiz. Ancak bu konuda yabancılara güvenmenin acısını da, 17 Ağustos 1999 depremi sonrasında Taşkesti'deki 'Depremlerin Önceden Belirlenmesi' istasyonlarından 3 adet tiltmetrenin yurt dışına götürülmesiyle yaşadık. Yabancıların gelmesine bir sözümüz yok. Ancak bir bedel ödeyerek gelsinler. Biz ise bedelimizi, 20 bin canla ödemiş olduk."
Uyarılar dinlenmedi
Gündoğdu toplumda infial yaratma pahasına, ellerindeki bilgilere dayanarak, 17 Ağustos 1999 öncesi İzmit'te 'Kocaeli Depreme Hazır mı?' sorusunu yükselttiklerini anımsattı.
"1967'deki son depremden sonra o bölgede uzunca bir süre deprem olmaması nedeniyle bir kırılma olacağını hissettik. Bir sanayi bölgesi olan Kocaeli ve İstanbul çevresini uyarmak için bu toplantıyı düzenledik," dedi.
Bolu'da durum "nazik"
Türkiye'de birbirini izleyen depremlerin Türkiye'nin tektonik yapısıyla ilgisini açıklayan Gündoğdu, "Arap Yarımadası ve Afrika'nın sıkıştırması nedeniyle Anadolu batıya doğru hareket ederken, Kuzey Anadolu Fay Zonu ile Doğu Anadolu Fay Zonları da 1939'dan bu yana oluşmaya başlayan büyük depremlerle kendisini hissettirmeye başladı," dedi.
"Kuzey Anadolu Fay Zonu üzerinde 1939' da Erzincan'dan (8.0) başlayıp, Niksar - Erbaa (7.0), Ladik (7.6), Çerkeş-Gerede-Bolu (7.4), Abant (7.0), Mudurnu - Adapazarı (7.1) ile devam eden büyük depremler 17 Ağustos Marmara (7.4) depreminden sonra 12 Kasım Düzce - Kaynaşlı (7.2) depremiyle geriye doğru bir dönüş yaptı . Bu da Bolu'nun durumunu nazikleştirdi" dedi.
Fay Tünel'e kadar geldi
1983'te Maden Teknik Arama Enstitüsü'nce (MTA) hazırlanan harita üzerinde açıklamalar yapan Gündoğdu, "12 Kasım 99 depremi Bolu tünelinin yanına kadar geldi," dedi. Elmalık fayının üzerinde hareket olmadığı söyleniyor. Ayrıca bir de orta kısımdan giden bir hat var. Güney kesimde Termal Otel'in yanından geçen Kuzey Anadolu Fayı, kuzey tarafta ise birçok tali kırıklar mevcut," diyen Gündoğdu, Bolu'ya doğru gelen hat üzerinde çalışmaların sürdürüldüğünü aktardı.
Telaşa gerek yok, ama risk sürüyor
Fayın varlığını tespit etmenin, riskin boyutlarını belirlemeye yetmeyeceğini jeofizik ilkelere dayanarak açıklayan Gündoğdu bununla birlikte, "hemen hemen her mahalle ve köyün birer fayı var," dedi. "Bölge, Kuzey Anadolu Fayının yanı sıra, kırık ve çıkıklarla dolu bir yer. Kuzey kesimdeki belirsizlik sürüyor. Bunlarla ilgili açıklamalar, derin yansımalı sismik araştırmalar sonucunda yapılabilir. Ancak bu yörede belirli bir riskin olduğu belli ."
Önümüzdeki 30 yıl içersinde Marmara'da büyük bir deprem olacağını vurgulayan Gündoğdu, "Marmara Denizi'nde bu zamana kadar en az 60 tane deprem olmuş. Marmara Denizi'ndeki fay kırılacak olursa, gerçekten Marmara Bölgesi ciddi bir şekilde sarsılacaktır. Bu fayın yönü doğrultusunda kalan hasarlarda fazla olacaktır. Marmara'daki fayın, önümüzdeki 30 yıl içerisinde 7'nin üzerinde bir deprem üreteceği kesin görülüyor. O nedenle bütün bu tartışmaları bırakıp, bir an önce yapılarımızın daha güvenli olması yönündeki araştırmalara gitmek en akılcı yoldur" dedi.