Osmaniye’de 6 Şubat depremlerinde resmi rakamlara göre 1010 (bin on) kişi hayatını kaybetti. Deprem sonrası 10 bin binanın yıkılacak olduğu Vali Dr. Erdinç Yılmaz tarafından açıklandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin memleketi olan, aynı zamanda 3 dönemdir MHP’li Belediye Başkanı Kadir Kara’nın yönetimindeki Osmaniye’nin ilçelerinde önemli olumsuzluklar yaşanmadı. Ancak merkezdeki 4 yerel radyo kuruluşu ile 3 gazete bürosunun bulunduğu bina yıkıldı, 3 gazete bürosu ise hasar görmesi sonucu kullanılamaz hale geldi.
Benim de 22 yıldır kirada olduğum bina yıkıldı. 1988’da yayına başlattığım Yeni Bakış’ın tüm dosya ve arşivleri enkaz altında kaldı. 49 yıldır medyada çeşitli görevlerde bulunan, 6 ayrı kitabın yazarı olan biri olarak deprem sırasında bütün birikimlerim enkazda kayboldu. Bir kalem bile kurtaramadım.
Depremin 15 gün öncesinde peşin ödemesini yaptığım yıllık kiramı geri alamadım. Valilik, AFAD ve belediye tarafından hiçbir şekilde ilgi ve destek göremediğim gibi, telefonla bile aranmadım. Şu anda kendi olanaklarımla kiraladığım, 10 M2’lik bir büroda ‘borcunu bile ödeyemediğim bilgisayarım ile kamu hizmeti vermeye uğraşıyorum.
Sadece ben değil, yayınları kesilen yerel radyo ve gazete emekçileri halen kendilerini toparlayamadı. Binaları yıkılan, hasar gören, ekipmanları enkaz altında kalan medya çalışanları, aradan 11 ay geçmesine rağmen yetkililerden gerekli ilgiyi ve desteği göremediklerini, sahipsiz bırakıldıklarını anlattı.
Medya emekçileri halkın haber alabilmesi için kamu görevi yaptıklarını belirterek; yetkilerin duyarsız, ilgisiz ve desteksiz olmaları nedeniyle ikinci bir deprem yaşadıklarını dile getirdi.
Osmaniye’deki depremzede medya emekçilerinin ortak görüşü; “Valilik ve belediye başta olmak üzere ilgili kurumlardan; ‘Geçmiş olsun!’ diye manevi duyarlılık bile göremedik!”
Dosya: 6 Şubat 6 Ay
“Yetkililerin ilgisizliği daha çok üzdü”
Radyo Meşale Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yılmaz: Radyomuz 1995’te yayına başladı, 2019’da ise isim değiştirdi. 7 katlı binada üç ayrı radyo yayın yapıyordu. Depremin ilk günü binamız hasar görünce büromuzdan; bilgisayar ve mikser dışındaki ekipmanlarımızı kurtaramadık. Yayınımız kesildi, hala da tesisatımız olmadığı için hiçbir şekilde yayın yapamıyoruz.
2’si kadrolu, 30 dolayında gönüllü programcımız vardı. Şirketin vergi borçlarını ödeyemiyoruz, kadrolu personelin çıkışını verdik. Destek verilmez ise tanınan bir yıl sürenin sonunda yayına geçemeyiz. Bu güne kadar; Valilik, AFAD veya belediye yetkilileri halimizi sormadı. 30 yıldır kamu hizmeti verirken bizlere duyarsız kalınması bizleri üzüyor.
Bizi en çok yaralayan; halimizin sorulmamış olması. AFAD’ın ekipmanlarımızı karşılaması çok mu zordu? Osmaniye kamuoyuna yıllardır yaptığımız hizmetlerin karşılığında bu vefasızlığı beklemiyorduk. Bizi depremin ardından, yetkililerin ilgisizliği daha çok üzmüştür.
“Ekipmanlarımız çalındı”
Radyo Gönül Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed Kırlar: 1996’dan bu yana yayın yapıyoruz. 6 Şubat depremlerinde binamız hasar gördü, ekipmanlarımızın yüzde 80’i enkaz altında kaldı. Geriye kalanları kurtarıp hasar görmeyen büroya yerleştirdik. Bir hafta sonra da buradaki ekipmanlarımız hırsızlar tarafından çalındı. Depremin ardından bir ay geçmişti, evimin bir odasını yayın odası olarak kullanmaya karar verdim ve buradan müzik yayınlarına başladım.
Deprem öncesinde 2’si kadrolu, 4 kişi de ücretli olmak üzere program yapımcılarımızla hizmet veriyorduk. Deprem sonrası kumu kurumlarından herhangi bir destek alamadık. Deprem sonrası geldiler, yazdılar-kayıt aldılar ama bu güne kadar bir sonuç alamadık.
Vergi Dairesi, SGK ve Bağ-Kur borçlarımız birikti, ödemeye çalışıyoruz. Valilik, AFAD veya belediye yetkilileri bu güne kadar arayıp halimizi sormadı. Kendi olanaklarımla 120 m²’lik bir alan inşa ederek, altyapıyı tamamladım, program yapılmasa da bugünlerde yeni yerimizde yayınlarımıza başladık.
“Kimse ‘Geçmiş olsun’ bile demedi”
Hasret gazetesi Haber Müdürü Hasan Kılıç: Osmaniye’de 12 yıl Hasret gazetesinde Yazı İşleri Müdürlüğü görevinde bulundum. Emekli olduktan sonra ise haber müdürü olarak çalışıyorum. 49 yıldır, Anadolu Ajansı başta olmak üzere değişik ulusal gazetelerin Osmaniye muhabirliğini yürüttüm.
Yeni Çarşı’da kendime ait bürom, depremin ilk günü hasar gördü. Bilgisayar ve diğer ekipmanlarımı kurtaramadım. Hasar tespiti yapıldı ama bu güne kadar bir netice bana ulaşmadı. Vali, belediye başkanı, AFAD yetkilisi veya herhangi bir kamu yetkilisi bu güne kadar beni telefonla arayıp; ‘Geçmiş olsun!’ demedi.
Osmaniye’de 49 yıldır medya mensubu olarak hizmet veren biri olarak; bu kadar vefasızlığı görmüş olmam beni yürekten yaraladı.
“Yerel medya bir kentin yaşayan hafızasıdır”
Yeni Adımlar Gazetesi sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Mustafa Düzenli: Depremin ilk günü binamız ağır hasar gördü. Geniş odalı, haber merkezi ve sosyal medya haberciliği ofisimdeki ekipmanlarımın tamamı hasar gördü. Bir ‘çöp’ bile alamadığımı söylemek isterim. Yaklaşık 600 bin lira dolayında zararım oldu. Vali ile belediye başkanı telefonla arayıp ‘Geçmiş olsun’ dileklerini’ bildirdiler. Ama sorunumuzun çözülmesi noktasında netice alamadım.
Büro kirası olarak bir ay önce ödediğim; 16 bin lira paramı işyeri sahibinden alamadım. TGC’den deprem sonrası bir adet laptop geldi.
2013’ten bu yana haftalık yayın yapıyoruz, defalarca hakkımızda dava açıldı, kaybettiklerimiz de oldu. Deprem sonrası gazetemiz kapandı, patron iken şimdi yerel bir gazetede eleman olarak çalışıyorum. Yerel medyanın gereken yeterliliğe sahip olmadığını düşünüyorum. Yerel medya bir kentin yaşayan hafızasıdır, yerel medyayı kaybederseniz; kendi hafızanızı da kaybedersiniz.
Yerel yönetimlerden; haftalık gazetelere gereken destek olmuyor. İnsan hakları noktasında yerel medya ciddi anlamda baskı altında; muhatap tarafından tehdit, büro baskını gibi olayları yaşıyoruz. Desteksiz muhalif medyanın Osmaniye’de yaşamasının çok zor olduğunu söyleyebilirim. Çünkü; muhalif gazeteciler hak haberciliğinde görevlerini gereği gibi yapamıyorlar.
(MB/HA)