Kostas Simitis, "Avrupa Birliği (AB) üyesi" bir ülkenin "Dönem Başkanı" sıfatı ile gelmişti adaya... Recep Tayyip Erdoğan, "AB en önemli hedefimizdir" diyen bir ülkenin Başbakanı olarak geliyor bugün... Ve, önünde 'engel' olarak duran Kıbrıs'a "barışı armağan etmeye" öncekilere oranla "en niyetli" görünen isim olarak...
Kasımpaşa'da "futbol topu" başında başladığı "liderlik" yarışını, "şiir okuduğu" için "yasaklı" sınıfına giren belki de tarihteki ilk siyasi olarak sürdüren ve "halkın gücü"nün "yasakları" yenebildiğini gösteren Erdoğan, "statükoya karşı" zafer kazanan bir lider olarak ayak basıyor; "statükoyu yıkma" ve gücü ile "yasakları delme" mücadelesi veren halkın toprağına...
Erdoğan uygarlık projesi için adaya geliyor
AB sizi uyutacak diyerek, Türkiye'nin "en önemli uygarlık projesini" pek de kaale almayan Rauf Denktaş'la yapacağı görüşme bekleniyor merakla...
Oysa, salt 'manevi' duygulara hitap edeceğini anlamak için 'alim' olmak gerekmiyor bu ziyaretin...
Kıbrıs'ı 'açmak' için bugünkü "9 saat"in ötesinde çok daha "uzun boylu" çalışıyor, çalışmalı Türkiye...
Hem kendi geleceği, hem de Kıbrıs'ta yaşayan herkes için...
Büyük ihtimalle "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine (KKTC) uygulanan ambargolar derhal kaldırılmalı" denecek dışarıda... Peki ya içeride...
Denktaş'la baş başa yapılacak görüşmede...İşte burada nelerin konuşulduğunu bize "zaman" gösterecek...
Bugün edilecek 'süslü' lafların 'nezaket'ten olduğuna inanıyorum ben... İşin aslı ise Denktaş ve Erdoğan'ın beklentilerinin, umutlarının ve hem Kıbrıs hem de Türkiye ile ilgili gelecek projelerinin arasında 'dağlar kadar' fark olduğu....
Hayalleri yıkan Başbakan...
"Annan Planı" ile birlikte Kıbrıslı Türklerin "moral katsayısı"nın yükselmesinde önemli bir umut olmuştu Erdoğan.
"Tepkimizin sınırı olmaz" gibi tehditleri yeğleyenlerle, "Bir gecede Kıbrıs'ı ilhak ederiz" diyen 'yüzde 1'lik kahramanların ardından, "Kıbrıs'ta çözümsüzlük çözüm değildir" sözlerinin sahibiydi.
Denktaş'a karşı çıkanların Kıbrıs'ta yıllarca söylediği cümle, ilk kez, nasıl da yakışmıştı Türkiye'de bir başbakanın ağzına...
Ancak, Kıbrıs Türk halkının kendi geleceğini belirleme hakkının çalındığı gün "Annan beni kandırmış" diyerek, kırmıştı hayalleri...
Erdoğan'ı o günlerde kandıran Denktaş, "yanlış bilgilendirme" ve "acitasyon" oyununu sonrasında da "ustalıkla" oynadı...
Oynamaya da devam ediyor...
Eğer bu günlerde yine "devleti yıkacaklar", "satılmışlar" diye bağırıyorsa, birilerine "hain" birilerine "bölücü" diye saldırıyorsa biliniz ki, bu oyunun bir parçasıdır sadece...
Ancak, Recep Tayyip Erdoğan'ın önünde duran 'tarihi' fırsat, bu oyunlara "kanması"nı engelleyecek kadar önemlidir.
Ya Türkiye'yi 'uygarlık projesi' ile buluşturan lider olarak geçecektir tarihe...Ya da 'halkını sevmeyen' Denktaş'ın "Bunu da aldattım" diyeceklerinden biri olarak...(NK/BB)
*Vurgular ve ara başlıklar Bianet'e aittir.