AB Türkiyeyi üye almak istemiyor ve gerekçe arıyorsa pek çok bahane bulunabilir; ancak Kıbrıs bunlardan birisi olamaz diyen Denktaş; Türkiyenin Kıbrıstaki varlığının uluslar arası hukuk belgeleriyle düzenlendiğini öne sürdü.
ABnin amacı, dolaylı Enosisi gerçekleştirmek
NTV televizyonunda Oğuz Hakseverin Strateji belgesinde yer alan Kıbrıs sorununa çözüm bulunamaması, Türkiyenin AB beklentisi açısından ciddi sorunlar oluşturabilir ifadesinden kendinize yönelik bir mesaj algılıyor musunuz? şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladı:
* ABnin amacı belli; Annan Planı da bu maksatla yapılmıştı: 1960 Anlaşmalarının yasakladığı dolaylı Enosisi, Avrupa Cephesinde gerçekleştirmek. Türkleri zaman içinde adadan uzaklaştırmak. AB normlarına tabi bir ülkede, bizlere planda verilmiş olarak görülen hakların çoğunu da alıp götürmek. Yani asıl mesele, Kıbrısı 10 yıl içinde Rumlaştırmak. AB, Kıbrısı kendi stratejik ihtiyaçları doğrultusunda istiyor.
* Türkiyenin Kıbrıs üzerindeki hakları, uluslar arası anlaşmalarda tecil edilmiştir ve bugüne kadar da hiç kimse bu hakları ortadan kaldırmaya cesaret edememiştir.
* Rum-Yunan ikilisi ise bu cesareti gösterip bu hakları ortadan kaldırmak için ABye müracaat ettiler. Bunlar maalesef ortada Kıbrıs olduğu için kabul edildi. Şimdi de Rumlar ve Yunanlılar yolu aldılar gidiyorlar; biz direnince de bizleri çözümü engellemekle suçluyorlar.
* Oysa, çözümü AB bizzat kendisi engelliyor. İtilaflı iki taraf arasında eşit mesafede dursalardı; Kıbrıs Rumları Kıbrısı alıp kaçamayacaklarını anlayacak, uzlaşma yolları açılacaktı.
* ABden Kıbrıs her ihtimalde üye olacaktır garantisi verilince, onların bizim buna boyun eğmemizi beklemesi, maksatlıdır. Tarihe de bu böyle geçecektir.
Denktaşın koşulları
Türkiyeyi ABye almaya niyetleri varsa, Kıbrısı bahane olarak kullanmaktan vazgeçmeliler diyen Denktaş; Kıbrısta çözümün koşullarını eşit hakların kabul edilmesi, Türkiyenin fiili ve etkin garantisinin devamı, Türk Yunan dengesinin bozulmaması şeklinde sıraladı.
Denktaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:
* Bütün bu koşullar gerçekleştikten sonra eğer Türkiyeyi ABye almaya gerçekten niyetlilerse-, Rumlara dönüp Gördünüz iradeyi, Türklerle eşit şartlarda gelin, sizlerle konuşalım derlerse; Kıbrıs meselesi hallolur.
* Demezlerse, Türkiyenin üyeliği konusunda ciddi olmadıklarını anlamamız gerekir.
* Kıbrıs Türkiyenin en güçlü, haklı davasıdır. Türkiyeyi bu davada diz çöktürürlerse, diğer hakları davalarında ne duruma getireceklerini biz biliriz. Bu konuda kararlı durmalıyız.
* Biz uzlaşma ve çözüm istiyoruz ama, uzlaşma ve çözüm eşit güçler arasında olur. Biz Rumun vatandaşı, azınlığı değiliz.
Denktaştan ABye davet
Annan Planını Türkleri mahvedecek bir belge olarak nitelendiren Denktaş, ABye Gelsinler, teşhis koymak için konuyu masaya yatıralım diyerek çağrıda bulundu.
Denktaş, Kıbrıs meselesi Rum-Yunan ikilisinin Kıbrısa sahip çıkma; bizim için de bunu önleme meselesidir dedi.
Annan Planı ile Rumların kendilerini meşru Kıbrıs yönetimi olarak tanımladığını, Kıbrıs Türklerine ise bazı haklar verdiğini belirten Denktaş, şöyle konuştu:
* Biz bu yaklaşımı ve 1960 Anlaşmalarının Türkiyeye verdiği resmi hakları bir kenara bırakıyoruz. Türkiyeyi ABye götürüp Kıbrıs meselesini bitirelim diyoruz. Yoksa, Türkiyede Kıbrıs Türkleri de Kıbrısa uzaktan bakmak zorunda kalır.
* Ben, hak ve hukuku çiğneyen, uluslar arası anlayışı çiğneyen insanları meşru Kıbrıs hükümeti addederek karşımıza almanın doğru olmadığını ABnin yerinde görmesini istiyorum.
* Rumlar, Kıbrıs meselesi 74 de başladı, işgal meselesidir, göçmenlerin geri gitmesi gerekir diyor. Biz iki ortağın kavgası, bir tanesinin diğerini sokağa atma meselesidir diyoruz. Şimdi çözüm şartları oluştu, formüller ortada. Bunlar varken, ezbere, başkalarının hazırladığı planlarla Türkiyenin önüne Kıbrıs meselesini çıkartmak kasıtlıdır. (BB)