Türk Mimar Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Elektrik Mühendisleri Odası (EMO), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nun (Türk-İş), Enerji Sanayi Maden ve Kamu Emekçileri Sendikası (ESM) ve Türkiye Enerji Su ve Gaz İşçileri Sendikası (Tes-İş) İzmir Şubeleri bugünden itibaren (1 Temmuz) yürürlüğe girecek olan elektrik zammını protesto etti.
İzmir, Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş. İl Müdürlüğü önünde toplanan sendika ve oda üyeleri hükümetin enerji politikalarının halkın yararına olmadığını savundular.
Şirketlerin iştahı kabaracak
Grup adına açıklama yapan EMO İzmir Şube Başkanı Sedat Gülşen, son zamla birlikte bir yıl içinde yüzde 45’lere ulaşan bir artışın yaşandığını hatırlatarak “Bu zamla birlikte her türlü fosil kaynakla alım garantili elektrik üretmek isteyen şirketlerin iştahı bir kez daha kabaracaktır” dedi.
Elektrik Piyasası Yasası’ndaki değişiklikle merkezi ve kamu tarafından planlanan elektrik piyasası yerine rekabetin ve kâr hırsının baskın olduğu, halk çıkarlarının hiçe sayıldığı bir elektrik piyasasının oluşturulduğunu savundu.
Aldatmacalara dikkat
Rekabet ortamında daha ucuz ve güvenilir elektrik alınacağı yönündeki açıklamaların sadece aldatma olduğuna dikkat çeken Gülşen, “Özel şirketlerin güvenilir ve ucuz enerji sağlayamadığı, devletten daha fazla olanak talep ettikleri, 1 Temmuz 2006 tarihinde 13 ilin 7 saat karanlıkta kalmasıyla ortaya çıkan gerçekle de görülmüştür. Tarife değişikliği gerekçesiyle, fahiş fiyatla elektrik satmayı hedefleyen elektrik üreticileri, o akşam santrallareni devre dışı bırakıp, arz güvenliğini tehlikeye atarak kendi çıkarları için bir gecede kamu kaynaklarını kendi kasalarına aktarıp dağıtım şirketlerini borçlandırmışlardır” diye konuştu.
Gülşen, 2006 yılında uygulamaya geçen ve “sanal piyasa” oluşturulmasını öngören Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği’ni de (DUY) “karaborsa” olarak nitelendirdi.
Bu uygulamanın ardından yapılan otomotik fiyatlandırma mekanizmasının sonucunda petrol ve doğalgazdaki artışın otomatik olarak elektrik fiyatlarına da yansıyacağını kaydetti.
“Bu tercihi yapan halk değil”
Ülke kaynaklı enerji politikasından ziyade dışa bağımlı doğalgaz santralleri ve elektrik üretiminin tercih edildiğine işaret eden Gülşen, “Bu tercihi yapan halk değildir. İzlenen yanlış politikaların bedelini halk ödememelidir. Her insan için gerekli olan enerji, öncelikle yaşam hakkı, insan hakkıdır. Kamusal alanların tasfiyesi, özelleştirmeler yoluyla sermayeye kaynak aktarılması halka ihanettir” diye konuştu.
Kaçak elektriğe davetiye
Dönemler halinde elektriğe yapılacak her zammın enflasyonu da yükselteceğini aktaran Gülşen, zammın Türkiye ekonomisi için ağır sonuçlar doğuracağını vurguladı.
Çalışanların ücretleri esas alındığında dünyanın en pahalı elektriğinin Türkiye’de kullanıldığını da sözlerine ekleyen Gülşen, zam oranlarının çalışanların ücretlerine göre düzenlenmediği takdirde halkın kaçak elektrik kullanmaya teşvik edileceği uyarısını yaptı. (BT/EZÖ)