Demokratik İslam Kongresi Kadın Meclisi, Êzidî Soykırımının dördüncü yılında yazılı bir açıklama yaparak “Ezidi halkı ve kadınlarının uğradıkları zulme karşı sorumluluk bilinciyle; bu zulmü yapanları, bu zulme ortak olanları ve sessiz kalanları kınıyoruz” dedi.
Demokratik İslam Kongresi Kadın Meclisi, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“İnsan kalabilmek adına zulmün karşısında, mazlumun yanında yer almak için; yüce Allah’ın ‘Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun’ (5/8) İfadesi ile hakkı ayakta tutanlardan olmak için; zulüm kimden gelirse gelsin, kime gelirse gelsin onun karşısında yer almak, üzerimizde bir kul ve insanlık hakkı olduğuna inanıyoruz.
“Yüce Allah’ın ‘Zulmedenlere meyletmeyin, yoksa size ateş dokunur’ (11/113) ayeti ışığında, Müslüman kadınlar olarak, kimlikleri ve inançları ne olursa olsun, zulme, kıyıma, şiddete maruz kalan bütün kadınlar bizim kardeşlerimizdir ve her daim onların mücadelesi bizim de mücadelemizdir.
“Yeryüzünün neresinde olursa olsun, inancı, kimliği, dili, ırkı ne olursa olsun bütün kadın mücadelesini selamlıyor ve Ezidi kadınlarının acılarını paylaşıyoruz.”
Ne olmuştu?
IŞİD, Haziran 2014’te Irak’ın Musul kentine saldırarak bu kenti ele geçirdikten sonra Ağustos’ta Êzîdîler’in yaşadığı Şengal’e yöneldi. Ağustos 2014’te IŞİD, Şengal’i ele geçirdi ve binlerce Êzîdî erkeği öldürdü, binlerce kadın ve çocuğu ise esir olarak götürdü. Êzîdîlerin bir kısmı IŞİD’liler tarafından çeşitli Arap ülkelerinde köle pazarlarında satıldı, bir kısmı öldürüldü, bir kısmı da tecavüze uğradı. Halen IŞİD’in elinde çok sayıda Êzîdî kadının olduğu söyleniyor.
Êzîdîler, Şengal’de yaşadıklarını, daha önceki katliamların bir devamı olarak nitelendirip, “73. Ferman” diye adlandırıyor.