Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Strasbourg'ta 20-22 Eylül arasındaki toplantısında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararlarını ve kararlarının uygulanmasını denetlemeye yönelik kararları yayınladı.
Demirtaş'ın serbest bırakılması çağrısı
AİHM'in, Halkların Demokratik Partisi (HDP) önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hakkında verdiği karara atıfta bulunan komite şu belirlemeyi kayda geçirdi: "Başvuranın tutukluluğunun, çoğulculuğu boğmak ve siyasi tartışmanın serbestçe yürütülmesini sınırlamak gibi gizli bir amacı olduğuna ilişkin 18. madde kapsamındaki bulguları hatırlatarak, başvuranın mevcut tutukluluğuna karşı başvurusunun Anayasa Mahkemesi önünde derdest olduğunu büyük bir endişeyle not eder. Mahkeme 7 Kasım 2019'dan beri özellikle Sözleşme'nin 18. maddesi kapsamındaki gerekçesi de dahil olmak üzere, kararının ruhu ve sonuçlarıyla uyumlu bir şekilde ve hızla incelenmesine duyulan acil ihtiyacı vurgular."
Komite Demirtaş'ın 4 Kasım 2016'dan beri tutuklu olduğunu vurgulayarak, "Türk makamlarını bir kez daha başvuranın derhal serbest bırakılmasını sağlama" çağrısında bulundu.
Dokunulmazlıklar kaldırılarak yapılan ihlal giderilsin
Komite AİHM'nin HDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına yönelik Anayasa değişikliğinin seçme ve seçilme özgürlüğünün ihlali olduğuna karar verdiği "Encü ve diğerleri" davasına kararına atıfta bulunarak, ihlalin giderilmesi, münferit önlemler alınması ve bu önlemler konusunda bilgilendirilmede bulunulmasını talep etti.
HSK'nin bağımsızlığı için yasal düzenleme tavsiyesi
Komite Türkiye'ye yönelik genel önlemlere dair de tavsiyelerde bulundu.
Komite, Demirtaş ve "Encü ve diğerleri" kararlarının altında genel önlemlere dair tavsiyelerini de şöyle sıraladı:
► "Adalet Divanı'ndan ilham alarak yargının, özellikle de yürütmenin tam bağımsızlığını garanti altına almak için Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun yapısal bağımsızlığını güçlendirecek etkili tedbirler almayı düşünmeye çağırdı.
► "Siyasi tartışmanın serbest oynamasını, çoğulculuğu ve seçilmiş temsilcilerin, özellikle de muhalefetin üyelerinin ifade özgürlüğünü güçlendirecek somut yasal ve diğer tedbirlerin alınması ihtiyacının bir kez daha altını çizdi.
► "Yetkili makamları, Ceza Kanunu'nun 314. maddesi kapsamındaki iddianame sayısında ve bu hüküm uyarınca son yıllarda verilen mahkûmiyet sayısında önemli bir düşüş olduğunu gösteren karşılaştırılabilir istatistiksel bilgiler ve yanı sıra bunu gösteren yeni karar örnekleri sunmaya davet etti."
Komite, Demirtaş ve "Encü ve diğerleri" kararlarına dair bireysel tedbirlerin Aralık 2022 tarihinde birkez daha görüşüleceğini, genel tavsiyelerine dair yol haritalarının ise 2023 Eylül ayında görüşüleceğini belirtti.
Kavala kararı
İş insanı Osman Kavala'ya dair de Komite, "..yetkili Türk makamlarını başvurucuya yöneltilen cezai suçlamaların tüm olumsuz sonuçlarını ortadan kaldırmaya çağırdı. Özellikle derhal serbest bırakılmasını sağmalı" çağrısında bulundu.
En geç 13 ekim'e kadar
Komite, üye Devletlere, Genel Sekretere ve diğer ilgili Avrupa Konseyi organlarına ve gözlemci devletlere, bu konuyu gündeme getirmek için Türkiye ile üst düzey temaslarını yoğunlaştırma çağrısında bulundu. Kavala davasının gözetiminin sağlanması için daha fazla önlem almaya, Kavala'nın tutuklu kalması halinde atılabilecek diğer adımlar hakkında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı ile görüşüleceğini, Türkiye'yi de en geç 13 Ekim'e kadar yerel prosedürler hakkında bilgi vermeye davet etti.
Karar ne anlama geliyor?
DW'den Kayhan Karaca'nın Strasbourg'dan aktardığına göre Bakanlar Komitesi'nin kararı kulislerde, Kavala dosyasını diyalog yoluyla çözme istemi olarak yorumlanıyor. Komite, AİHM kararı bugüne kadar uygulanmadığı için kimi çevrelerce gündeme getirilen olası yaptırımlar konusunu şimdilik gündeme taşımamayı tercih etmiş oldu. Bunun yerine, Türk yargısının Kavala dosyasını, AİHM kararları ışığında, iç hukukta çözebileceğine olan inancını dile getirdi. Komite, Türk hükümetinin de bu sürece katkı sağlayabileceği görüşünde.
Bakanlar Komitesi böylelikle, bir yandan Osman Kavala'yla ilgili temyiz sürecini takip etmeye, bu sürece paralel olarak da konu hakkında Türk makamlarıyla üst düzey politik diyalog yürütmeye dayalı bir tür yol haritası belirlemiş durumda.
Strasbourg'da gözler şimdi AKPM'nin gelecek ay alacağı Türkiye kararına çevrilmiş durumda. AKPM'nin Türkiye kararında Osman Kavala'nın durumuna ayrılacak paragraf(lar), Bakanlar Komitesi'nde bundan sonraki tartışmalar açısından da belirleyici olacak.
AKPM, Avrupa Konseyi üyesi 46 ülkenin ulusal parlamentolarına mensup parlamenterlerden oluşuyor. Türkiye AKPM bünyesinde 18 milletvekiliyle temsil ediliyor.
(AEK)