Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, eski Demokratik Toplum Partisi Eşbaşkanı Ahmet Türk'e saldırının, devletin çarpık zihniyetini gösterdiğini söyledi.
Demirtaş, dün partisinin Meclis'teki grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türk ve BDP'lilerin Samsun'a Bulanık davasının adil bir şekilde görülmesini sağlamak için Samsun'a gittiğini, gidişlerini İçişleri Bakanlığı'na da bildirdiklerini ancak Türk'ün saldırıdan korunmadığını vurguladı.
Demirtaş, davanın sanığı olan, Muş Bulanık'ta halkın üzerine ateş açan korucuların korunduğunu, davanın onların güvenliği için Samsun'a alındığını anımsattı ve şunları söyledi:
"Devlet, halkın üzerine otomatik silahlarla ateş açan köy korucularını koruyabiliyor ama hayatı demokrasi ve özgürlük mücadelesinde bedellerle geçmiş bir siyasi partinin genel başkanını korumuyor. Türkiye Cumhuriyeti devleti bir katili korumayı, Ahmet Türk'ü korumaya yeğlemiştir. Hiç kimse Sayın Türk'e yapılan saldırıyı bireysel, münferit olarak değerlendirmemelidir.
"Olay gerçekleştiğinde Bakanla görüştük"
"Saldırının organize olduğu, saldırganın güvenlik mensuplarından cesaret aldığı son derece açık ve ortada. Olayın gerçekleştiği ilk dakikalarda, İçişleri Bakanı ile yaptığımız telefon görüşmesinde, arkadaşlarımızın orada halen güvenliğinin sağlanmadığını söyledik. Sayın Bakan, Sayın Vali'nin olaya müdahale ettiğini ve olayın münferit olduğunu belirtmiştir. Vali'nin derhal açığa alınması lazım. Olayın birinci derecede sorumlusu Samsun Valisi ve Emniyet Müdürüdür."
Gül: Tasvip edilemez, daha iyi tedbir gerekirdi
Uman'da bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ülkeye dönünce Türk'ü arayıp geçmiş olsun diyeceğini söyledi; "Dava bir yerden bir yere daha güvenli ortamda olsun diye taşınıyor. Siyasetçiye böyle bir saldırı asla tasvip edilemez. Bunlar orada kalmıyor. Bu tip sorumsuz hareketlerin başka yerlerde başka neticeleri oluyor" diye konuştu.
Gül, Türk'ün olayın ardından herkesi sükunete çağıran ve gerginliğe sebebiyet verilmemesini isteyen çağrısını takdirle karşıladığını belirterek, ''Daha iyi tedbir alınması lazımdı'' dedi.
Parti, hak örgütleri ve sendikalardan kınama
Bu arada, İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği (MAZLUMDER), Emek Partisi, Sosyalist Demokrasi Partisi, Yeşiller Partisi, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), LİMTER-İŞ, PETROL-İŞ ve Diyarbakır'daki birçok hak örgütü, meslek örgütü, sendika ve sivil toplum örgütünün oluşturduğu Demokrasi Platformu, ayrı ayrı açıklamalarla Türk'e saldırıyı kınadılar. (TK)