Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuksuz yargılandığı ana davası Ankara 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Duruşma, AİHM'in "Demirtaş serbest bırakılsın" kararından sonraki ilk duruşma özelliği olma önemi taşıyor.
TIKLAYIN - Demirtaş “Neden Siyasi Rehine Olduğunu” Anlattı
Mezopotamya Ajansı’nın aktarımına göre, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde görülen duruşmaya Demirtaş, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Demirtaş'ın avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya, HDP milletvekilleri Serpil Kamalbay, Saruhan Oluç, Kemal Pekgöz, Hüseyin Kaçmaz, Züleyha Gülüm, Mahmut Toğrul, HDP PM Üyesi Doğan Erbaş ve parti yöneticileri katıldı.
Demirtaş'ın savunması
Kimlik tespitinin ardından başlanılan duruşmada mahkeme başkanı, dava konusu olan fezlekeleri okudu. Bunun üzerine söz alan Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin 22 Aralık 2020’de verdiği, “Derhal serbest bırakılsın” kararını hatırlattı.
Karaman, “Uzun uzun Van, Ankara’nın dosyalarını okuyorsunuz. AİHM’in kararı yokmuş gibi davranıyorsunuz. AİHM kararını dikkate almadan duruşmaya devam edeceğiniz anlaşılıyor. Ancak ben sizden AİHM’in kararını da zapta geçirmenizi beklerdim ama siz fezlekeleri okuyorsunuz hiçbir şey olmamış gibi” diye belirtti.
“Taleplerinizi daha sonra iletirsiniz” diyen mahkeme başkanı daha sonradan AİHM kararını zapta geçirmedi.
Savunmasında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi’nin “serbest bırakılması” yönünde aldığı karar üzerinde duran Demirtaş, mahkeme heyetinin kararı zapta geçirmemesine tepki gösterdi.
“AİHM kararını zapta geçirin”
Demirtaş’ın savunmasından satır başları şöyle:
AİHM kararı: Mahkemeyi cesaretinden dolayı tebrik ediyorum. AİHM bu çabalarınızı tescil etti. Biz HDP’liydik. Partinin Eş Genel Başkanlarıydık. Açık siyasi kimlikle siyaset yürüttük. Kendimizi gizlemedik. Siz de siyasi faaliyet yürüttünüz. Ama gizleme gereği duydunuz. Bu bir yıldır duruşmaya çıkamadım.
Bu bir yıllık süre zarfında Anayasa Mahkemesi Haziran 2020’de sizin hakkınızda ‘hak ihlali’ kararı verdi. AİHM en ağır hak ihlali kararı verdi. Avukatım da buna dikkat çekmek istedi. Ancak bu süre zarfında sanki hiçbir şey olmamış gibi bugüne kadar yürüttüğümüz faaliyet neyse onu yapalım diyorsunuz. Ama bu bizim açımızdan geçerli değil. Ulusal ve uluslararası mahkemenin verdiği ağır kararlar var. Bu nedenle o kararın zapta geçmesini beklemek bizim hakkımızdır.
“Mehmet Uçum’un hukuk bilgisi berbattır”
Mehmet Uçum: Sarayda başdanışman olan Mehmet Uçum size talimat verdi. En geç üyeniz bile Mehmet Uçum’un hukuk bilgisini cebinden çıkarır. Adam Saray’dan size talimat veriyor, siz de uyguluyorsunuz. ‘Sen kimsin Mehmet Uçum, sadece bir danışmansın ve bize talimat yağdırıyorsun’ diyemediniz. Neden? Mehmet şu anda sarayda olduğu için. Mehmet’i tanırım hukuk bilgisi berbattır. AİHM kararını dosyaya almadınız bile. İstanbul’daki, Mersin’deki mahkemeler bu kararı istedi, incelemeye alıyor. Kiminde biz talep ettik, kiminde biz talep etmeden istediler. Ankara’daki bizatihi ihlalin muhatabı olan mahkemeler olan siz bu kararı henüz istemediniz. Mehmet Uçum’un hukuk bilgisiyle hareket ediyorsunuz. Ama siz onun talimatlarını elinizin tersiyle itmeliydiniz
“Türkiye’ye son derece ağır hak ihlali kararı kazandırdınız”
AİHM kararının uygulanmaması: AİHM kararını duruşmada açıklayarak, izah ederek ve bunları giderme konusunda mahkemenizin ne tür tedbirler alacağını madde madde saymasını beklerdik. İhlale karşılanmışsa mahkemenin bu ihlalleri gidermesi beklenir. Ama yapamazsınız.
Çünkü genel başkanınız Erdoğan, ‘Yargının işine müdahale etmek benim haddime değil ama Selahattin Demirtaş gibi teröristin, varsa, sözde hakkını koruyacak değiliz’ dedi. Erdoğan, hakkımın korunmayacağını ilan etti. Siz de bunu ilan ederek başladınız. Dolayısıyla sizi tebrik ediyorum. Bu açık aleni ihlal tavrınızdan dolayı sizi kutluyorum. Türkiye’ye son derece ağır bir hak ihlali kararı da kazandırdığınız için bu başarınızı kutlamak gerekir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Demirtaş’ın hakkını koruyacak değilim” sözleri: Peki hakkımızı koruyacak olan sizsiniz. Şu an bağımsız bir tarafınızın olup olmadığı tartışma haline geldi. Ankara’da olduğumuz için Atakule’yi örnek vereyim. Atakule’nin altında oturmuş tartışıyoruz. Biz Atakule var diyoruz, siz yok diyorsunuz ve bu tartışmayı Atakule’nin altında yapıyoruz. Siz siyasi bir faaliyet yürüttünüz. İki yıl önce AİHM’in bir kararı daha vardı.
Bu karar kesinleşmemiş dediniz, bizi bağlamaz dediniz, uygulamadınız. Peki dedik. Öyleyse size bağlayıcı kesinleşmiş hukuk kararı getireceğiz dedik ve kararınıza itiraz ettik. Avukatlarımız AİHM Büyük Dairesi’nde savunma yaptı. 17 üye hakimin huzurunda yapılan duruşmada sizin yargısal faaliyetleriniz tek tek masaya yatırıldı. Haksız olduğunuza karar verildi. 5 ayrı madde de ihlale yol açtığınıza karar verildi. Siyasi saiklerle hareket ettiğinize karar verildi.
AYM de bu AİHM kararından birkaç ay önce ‘uzun tutukluluğa yol açarak, milletvekilliği konumumu gözetmeden her seferinde tutuklama devam kararları verdiğinizi’ söyledi. Bu iki mahkeme kararı yokmuş gibi, ne tür ihlallere yol açtık, yargılamanız denetlemeye tabi tutuldu. Ne demişler bunları nasıl gidereceğiz demiyorsunuz. Sanki AİHM; Bahçeli, Soylu ve Erdoğan'ı bağlayan bir karar verdi. Böyle bir karar yokmuş gibi davranıyorsunuz.
“Siyasi faaliyet yürütüyorsunuz”
Mahkemeye eleştiriler: Bu yargılamada Anayasa’yı, CMK’yı değil; seçim kanununu uygulayalım. Siz desteklediğiniz partilerin iktidara gelmesi için aleni siyasi faaliyet yürütüyorsunuz. Sistemin değişmesine yardımcı oldunuz. Tek adam diktatörlüğünün kurulmasına yardımcı oldunuz. Gelin seçim kanunu uygulayalım ki beni tutuklayarak AKP ve Erdoğan’a verdiğiniz seçim kazanımını Türkiye’ye anlatın. Türkiye iradesine müdahale ettiniz. Siyasi sözcüleriniz Erdoğan, Bahçeli ve Soylu söylüyor, siz de bunun gereğini yapıyorsunuz."
“Çocuklarım aç diyen yurttaş kendisini yaktı” başlıklı haber: Desteklediğiniz sistemin sonucu bu. Siz bu suça ortak oldunuz. Tam 4 yıldır yaptığınız siyasi faaliyet nedeniyle. Bari AİHM’in verdiği bu kararlar doğrultusunda hareket etmenizi beklerdik. Doğrudan ek iddianameleri okudunuz. Oysa AİHM, ‘hayretle karşılıyorum ki başvurucu ve avukatları yargılamanın bütün aşamalarında Anayasa’nın sorumsuzluk maddesini hatırlatmışlar ama hiçbir mahkeme üyesi bunu dikkate almamış’ diyor. 17 üye size hayretle karşılamışlar.
“Milletini sevmek bu mudur?”
Anayasa kararları: Anayasa kararlarını takmıyorsunuz. Ama sizin adınıza Bahçeli, Erdoğan Soylu söylüyor bunları siz de bunun gereğini yapıyorsunuz. Tek bir kararınızda ‘Anayasa ve AİHM kararları bağlayıcıdır, incelemeye almıştır, hak ihlalleri giderilecektir’ demediniz. 4 yıl oldu Türkiye nereden nereye geldi. Bu şekilde ülkenin batışına yardımcı olacaksınız. Lütfen hukuku uygulayın, adil davranın. Mevzu ben değilim.
Sizin aldığınız her karar Türkiye’de yargı siyaset ilişkisini derinleştirecek. Devlet içindeki çeteleşmeyi artıracak. Yürütmenin ve hükümet adına hareket eden kurumların yargıya hesap vermesi imkânsız hale gelecek. Ben tüm kimliklerimle barışığım, Kürt’üm ama milliyetçi değilim. Ama eminim siz milliyetçisiniz. Peki milletini sevmek bu mudur? Siz yargısal faaliyetlerinizle buna katkı sundunuz. Siz tarafsız kalmazsanız arkanızda yazılan mülk yıkılır. Şu anda devlet yok, kurumlar işlemiyor. Kaymakam tek başına karar alamaz hale geldi. Yargıtay, AYM karar alamıyor. Çünkü yürütme her şeye el koydu. Siz adaletli olun bari.
İktidar uğruna kendinizi feda etmeyin. İktidar bu seçimde yüzde 99 değişecek. Mecliste yargı komisyonuna çağrılacaksınız. Hakkınızdaki dosyalarımızı sonraki parlamento size soracak. And olsun, hukuk önünde bana yaptığınız her şeyin hesabını soracağım.
Demirtaş'ın talepleri
Demirtaş ardından şu taleplerini sıraladı.
*Duruşmanın seçimden sonra Temmuz 2023’e ertelenmesini istiyorum. Dosyayı erteleyip Bahçeli’ye de selam çakın bakalım, o sizin selamınızı alacak mı? Dokunulmazlıkların kaldırılması Anayasaya aykırı olduğu için AİHM kararında da bu durum tespit edildiğinden bu maddenin iptali için AYM’ye başvurmanızı istiyorum. Eğer umursamıyor ve seçime kitlenmiş durumdaysanız size fırsat vereyim.
*Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyamı da bu davayla birleştirin. Burada daha iyi bir seçim kanunu uygularsınız. Bunları da yapmazsanız ‘reddi hakim’ talebinde bulunuyorum.
Mahkemeye heyeti, Demirtaş’ın taleplerinin alınmasının ardından duruşmaya ara verdi.
Avukatların savunması
Demrtaş’ın savunmasının ardından avukatı Ramazan Demir, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, (AİHM) Büyük Daire kararına dair konuştu. Demir, şöyle dedi:
“Bu kararın sizin dosyanızla ilgili olduğunu, 2018’de verilen kararın da sizinle ilgili olduğunu biliyordunuz. Israrla dikkatlerden kaçırıyor olabilirsiniz. Karar yokmuş gibi davranıyor olabilirsiniz. Ama o karar orada asılı ve dünya döndükçe orada olacak. Mahkemenizin son 5 yıldır alet olduğu suçları içeriyor.
"Bu kararın önemini zamanla göreceksiniz. İlk günden beri ne dediysek onu yaptık. ‘Sizin tarafı olduğunuz suçlar var, olmayın’ dedik. Anayasa değişikliğinin muhalefet ama özelde HDP’li milletvekillerini hedef aldığını, kaldırılan dokunulmazlıklarla legal Kürt siyasetinin tavsiyesi olduğunu söyledik ama siz bunu görmezden geldiniz. Bu karar çıktıktan sonra, kararı uygulama ve ihlalleri giderme planlaması yapmalıydınız. Ama siz bunu görmezden geldiniz.”
Mahkeme başkanı ise, “Bu AİHM kararından sonraki ilk duruşma, aleni şekilde ara kararlarda değerlendiriyoruz.” diyerek yanıt verdi.
AİHM kararı hatırlatıldı
Avukat Benan Molu da AİHM kararının ne anlama geldiği ve ne sonuçlar doğuracağına ilişkin konuştu.
Molu, “Pek çok noktasıyla 47 Avrupa Konseyi ülke açısından verilen en ağır karardan bir tanesi. Yargı tacizine maruz kalmış herkesin faydalanabileceği bir karar. Mahkemenin de bizim beyanlarımızla da sizin de katkılarınızla, ilmek ilmek hep beraber dokuduğumuz bir karar ve açık kapı bırakmıyor.
"Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya açısından ve 21’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama için beraatini yeterli görmeyen bir karar. Bu karar için Anayasa ve ilgili kanunlarda değişiklik yapılmasını gerektirecek kadar ağır bir karar. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde eşi benzeri görülmemiş ve Anayasa aykırı bir şekilde kaldırılan dokunulmazlıklarla başlıyor karar” ifadelerini kullandı.
AİHM’in Demirtaş’ın sözlerini ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirdiğini hatırlatan Molu, “47 Avrupa ülkesi arasında tutuklu bir milletvekiline ilişkin verilmiş başka bir karar yok. Türkiye ilk. AİHM, size ‘dokunulmazlığın kaldırılmasından bu yana kötü niyetlisiniz ve bu kişiye yargı tacizi uyguluyorsunuz’ dedi. AİHM 2018 yılında da Demirtaş için tahliye kararı verdi. Mahkeme 2018 yılı kararın uygulanmamasını ve yargılamayı etkilemeye çalışan açıklamaları dikkate alıp kişinin siyasi kimliğinden dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılmasına ilişkin verdiği kararda aslında ‘tuz koktu’ dedi. Bu çok ağır bir karar” diye belirtti.
Sonraki duruşma 14 Nisan'da
Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, mahkeme heyetine, “Şuan bu duruşmayı bitirin” diyerek taleplerin yerine getirilmesini aksi takdirde yargılama faaliyetine katılmayacaklarını belirtti. Karaman şu talepleri sıraladı: “AİHM kararını henüz getirip okumadınız. Taleplerimizi karara bağlamanızı istiyoruz. Adalet Bakanlığı’ndan AİHM kararını isteyin ve karar dosyaya geldiğinde ihlal tespiti ve mahkemenin bunu gidermesine dair karar verin” dedi.
Bunun üzerine duruşmaya ara veren mahkeme heyeti ardından ara kararını açıkladı. Demirtaş’ın Ankara 22'nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan iddianamenin dosyaya alınması için ilgili mahkemeye yazı yazılmasına karar verdi. Adalet Bakanlığı’na AİHM kararının Türkçe tercümesinin istenmesi için yazı yazılmasına, reddi hakim talebinin değerlendirilmesine karar verdi. Duruşma 14 Nisan’a ertelendi.
TIKLAYIN - AİHM Büyük Daire: Demirtaş'ı derhal tahliye edin
TIKLAYIN - Mahkeme AİHM'i tanımadı, Demirtaş tahliye edilmedi
(EMK)