HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Abisi dağda yetişmiş biridir halen de dağda. Kendisi de fırsatı bulunca oraya koşar” açıklamasına cevap verdi.
AFP’ye (Agence France Presse, Fransa Haber Ajansı) konuşan Demirtaş, “Dağa gitmek hiç zor değil. Burada seninle yüz yüze mücadele etmek daha zor ve biz zor olanı seçtik” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın olayları kişiselleştirdiğini ve psikolojik durumunun da iyi olmadığını söyleyen Demirtaş şöyle konuştu:
“Çok kişiselleştiriyor. Bunu doğru bulmadığımı belirtmek istiyorum. Benim Sayın Erdoğan'la kişisel bir husumetim yok, kişisel bir derdim de yok. Kendisi hatalı politikalar yapmazsa biz kendisine saygı duyuyoruz. Cumhurbaşkanı’dır. Yaptığı yanlışları eleştiriyoruz. İktidar hırsıyla ülkeyi ateşe atmasına karşı çıkıyoruz. Tek başına bu ülkede saltanat kurmasına karşı çıkıyoruz. Bu eğer kendisinde bir öfkeye, kişisel bir öfkeye dönüşüyorsa, bu onun sorudur.
“Psikolojik durumunun, ruh halinin iyi olmadığı anlaşılıyor. Kendisi iyi bilmeli ki dağa gitmek için fırsat bulmak hiç zor değil, sadece o anlık karar verirsiniz ve gidişinizi hiç kimse durduramaz. Buradaysak buna inandığımız için buradayız. Eğer dağın çözüm olduğuna inansaydım ben de dağa gitmiş olurdum. Merak etmesin, gidiş hiç zor değil. Burada kalmak zor. Burada seninle yüz yüze mücadele etmek daha zor ve biz zor olanı seçtik. Buna inandığımız için buradayız ve burada kalmaya devam edeceğiz.
“Süreç bitmedi, kriz yaşıyor”
Demirtaş’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“Böyle dönemler için süreç bitti, artık bundan sonra süreç yoktur demek barış arayışının ruhuna aykırıdır. Çünkü barış arayışı bitecek bir şey değildir. Er veya geç barış olacaktır. Süreç şu anda derin bir kriz yaşıyor, yeniden çatışmalı döneme girildi. Dolayısıyla bizim derhal sürece geri dönüş koşullarını yaratmamız ve yakalamamız lazım. Evet, süreç yeniden başlayabilir. Bu mümkündür ama bugün görünen o ki çok ciddi zorlukları var. Bu zorlukları konuşarak tartışarak aşmamız gerekiyor.
“Erdoğan Suruç’ta katledilenlerin ailelerine taziye iletmedi”
Bütün dünyadan taziye telefonları alan Sayın Erdoğan bu 32 gencin tek bir birinin dahi ailesini arayıp telefonla taziye iletmedi. Çünkü 32 sosyalistin gencin IŞİD tarafından katledilmesi umurunda değil. Çünkü o bunu IŞİD destekçisi bir hükümet algısından kurtulmanın fırsatı olarak görüyor.”
“Hakkında düzenlenen ilk fezleke değil”
(“Hakkınızda açılan fezleke, dokunulmazlıklar kalktığında yasal süreçler başlarsa. Kaygınız var mı?” sorusuna)
“2000 yılında avukatlığa başladım, Çok uzun süre yapamadım ama avukatlık yaptığım her dönemde insan hakları savunuculuğu yaptım ve bu süre zarfında hakkımda 500'den fazla soruşturma açıldı. Bunların önemli bir kısmı fezlekeye dönüştü, parlamentoya geldi. Hakkında düzenlenen ilk fezleke değil. Bunların hiçbiri cezayla sonuçlanmadı.
“Sadece konuşmalarımdan dolayı bana dava ya da soruşturma açıyorlar. Konuşmalarımın hiçbiri şiddeti, ırkçılığı teşvik etmiyor... Ama siyaseten bunu bir baskı aracına dönüştürmek istiyorlar, yargı da buna hizmet ediyor. Biz de bütün bu şantaja boyun eğmediğimizi göstermek için dokunulmazlıklarımızın kaldırılması için dün parlamentoya başvuru yaptık.” (ÇT)