Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerini ve partisinin aldığı sonucu değerlendirdi.
Demirtaş, Artı Gerçek'te bugün (31 Mayıs) yayımlanan "HDP açısından TBMM seçimi: Neden böyle oldu?" başlıklı yazısında, çok önemli bir seçim sürecini geride bıraktıklarını belirterek, "Devleti ele geçirmiş olan bir grup, devletin tüm olanaklarını sınırsız şekilde kullandı, hiçbir ahlaki değer gözetmeden büyük bir karalama kampanyası yürüttü, sandık oyunları yaptı" dedi.
HDP/Yeşil Sol Parti'nin milletvekili seçimlerinde yeterince başarılı olamamasını sadece bunlara bağlamayı 'kolaycılık' olarak nitelendiren Demirtaş, genel seçim sonuçlarını il il, seçim çevresi bazında incelediğini ve partinin oy oranlarının 87 seçim çevresinde düştüğünü vurguladı.
"Seçim çalışmaları yarım yamalak ve dağınık oldu"
"Demokratik Kürt siyasi hareketinin en büyük özelliklerinden biri, sadece bir seçim partisi veya seçim hareketi olmamasıdır" diyen Demirtaş, partinin 'tüm zorluklara rağmen' ayakta kalmayı başarmasını ve halkın bunu sahiplenmesini takdir etse de seçimlerden bir ay önce çalışmalara yüklenilmesini eleştirdi:
"Partimiz, oylama gününe bir ay kala seçim çalışmasına yüklendi, o da yarım yamalak ve dağınık bir çalışma şeklinde olabildi ancak."
Demirtaş, AKP-MHP iktidarının ise özellikle son beş yıldır bir tür mühendislik yaptığını belirterek "İktidar, ele geçirdiği devlet imkânlarını sonuna kadar kullanarak muhalefeti ezmeye, baskılamaya çalışırken yine aynı imkânları kullanarak kendi kitlesine yönelik kesintisiz ve kirli bir propaganda yaptı" dedi.
"Tüm arkadaşlarımın özeleştiri yapması gerekiyor"
Seçime bir ay kala başlatılan çalışmaların "profesyonellikten uzak, bir yöre derneğinin seçim çalışması gibi amatörce bir yaklaşımla" yapıldığını ve bu şekilde başarılı olunamayacağını belirten Demirtaş, son beş yıldır HDP Genel Merkezi'ne bunları anlatmaya çalıştığını ancak sesinin duyulmadığını yazdı.
Demirtaş ayrıca, kendilerine önyargıyla bakan tüm toplumsal kesimlere ulaşabilmek için cezaevinden 'olağanüstü' çaba sarf etse de çabalarına yönelik içeriden gelen 'saldırılara' dikkat çekti:
"Çünkü çok büyük bir boşluk vardı ve kimse de bu boşluğu doldurmayı denemiyor ya da denese bile başaramıyordu. Ancak bizim mahalleden bazı arkadaşlar bu çabaları anlamaya çalışmak yerine 'kendini öne çıkarıyor' düşüncesiyle linç etmekle uğraştılar. Oysa varsa eksiklikler, yetmezlikler ancak eleştiriyle, öneriyle giderilebilir, vefasızca saldırmakla değil.
Sonuçta partimize, halkımıza seçim kazandırmaya çalıştım. Parti binalarında boş dedikodularla uğraşanların da etkisiyle, siyasal alanda istediğimiz uyumu ve ortaklaşmayı ne yazık ki yaratamadık. Bunun için de herkesten önce ben kendi eksiğimi kabul edip özeleştirel yaklaşıyorum. Ben de daha fazla çaba göstermeliydim, ortaklaşmaya zorlamalıydım.
Tüm arkadaşlarımın da AKP-MHP sistemini doğru çözümleyip zamanında doğru hamleler yapmadıkları ve benim üzerimden yapılan algı operasyonlarına karşı önlemler geliştirmedikleri için özeleştiri yapması gerekiyor."
"Önlemler geliştirmek zorundayız"
Ortaya çıkan tablonun iyi değerlendirilmemesi halinde düşüşün süreceğini belirten Demirtaş, örgütlenme ve çözüm politikaları üretilmesi gerektiğini kaydederek şu değerlendirmede bulundu:
"Durumu çok iyi analiz etmek ve önlemler geliştirmek zorundayız. Alarm zilleri zaten uzun zamandır çalıyordu, bu seçim sonuçları da son uyarı oldu. Alarm zillerini susturup zafer şarkıları çalmanın yolu, doğru analiz ve doğru pratikten geçiyor. Partimize yönelik eleştirilerin ve önerilerin de seviyeli ve yapıcı olmasına dikkat ederek kapsamlı bir yeniden yapılanma süreci başlatmak zorundayız."
Yazının tümünü okumak için tıklayınız
(VC)