Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş Başbakanlığa gönderilen fezlekeler nedeniyle iktidarı eleştirdi.
Diyarbakır’da cuma namazı sonrasında konuşan Demirtaş, “Savcılar senin emrinde, bize soruşturma açabilir. Senin savcın var ama bizim halkımız var. Bizim dokunulmazlığımız kaldırınca zannediyor musun senin önünde yalvaracağız? Zannediyor musun ki size biat edeceğiz? Elinden geleni ardına koyma. Bütün bu kudretiniz, şatafatınızla yok olup gideceğinizi biz göreceğiz” dedi.
Adalet Bakanlığı, HDP Eş Genel Başkanları Demirtaş, Figen Yüksekdağ, milletvekilleri Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü hakkındaki fezlekeleri Meclis’e göndermek üzere Başbakanlığa sunmuştu.
"İttifakınızı güçlü tutun"
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır’da cuma namazı sonrasında konuştu.
Demirtaş’ın öne çıkan sözleri şöyle…
*”AKP ve bütün yönetim kadroları ille de zulümle teslim alacağız derse, boyun eğecek diz çökecek değiliz. Bu nedenle bütün halkımızdan ricamız isteğimiz şudur. Bu zor günlerde ittifakınızı, moralinizi güçlü tutun. Elbet bu topraklara huzuru sizlerin direnişi, kardeşliği, ittifakı getirecektir.
“Biz ısrar edersek adil barış gelir”
“Ankara’daki bu zihniyet barışı armağan etmez. Biz ısrar edersek adil barış gelir. Bunların kafasındaki kardeşlik, AKP kardeşliğidir. AKP’ye biat edersen kardeşsindir. AKP’li değilsen, ne olursa ol, Türk, Kürt, Sünni, Alevi herkesi düşman olarak ilan ediyorlar.
“AKP’den önce de tekçilik vardı. Herkes Türk olacak diyordu, tek dil olacaktı. AKP bunlara başka bir teklik ekledi. Tek parti olacak dedi. Kabul etmeyenleri düşman olarak kabul ediyorlar. Türk’üyle Kürt’üyle esir almaya çalışıyorlar.
“Cenazeyi bile düşman olarak görüyorlar”
“Yüreklerinde şu kadar Allah korkusu olsaydı, Saray’daki tahttan korktukları kadar Allah’tan korksalardı, bu kadar katliam, bu kadar zulüm olmazdı.
“Ey Davutoğlu, sen cenazelere işkence yapmış bir başbakan olarak tarihe geçtin. Cenazeleri yaktınız, kül ettiniz. Kadınların cenazelerini çıplak fotoğraflarla teşhir edecek kadar zavallılaştınız.
“Biz halkın seçilmişleri, temsilcileriyiz. Hesabın varsa bizimle gör. Varsa bir hesabın bunun bedelini ödemeye hazırız.
“Halkımız nasıl direniyorsa, Cizre’de, Sur’da, Gever’de nasıl direniyorsa, o halka layık olacak, dimdik duracağız.
“Siz bu zulmünüzde boğulacaksınız, tek bir arkadaşımızı teslim alamayacaksanız. Siyasi irademizi teslim alamayacaksınız. Halkımızla birlikte kararlıyız. Adil barış için, özgürlük için, çocuklarımızın geleceği için direnebilecek ayakta kalacak güçteyiz.” (YY)