Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, HDP İstanbul İl Örgütü'nün "Özgürlük için direniyor demokrasi için örgütleniyoruz" sloganıyla düzenlediği 1. Olağanüstü Kongresinde konuştu.
Sinan Erdem Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen kongrede HDP Bursa eski milletvekili Asiye Kolçak başkanlığındaki divan heyetinin belirlenmesinin ardından söz alan Demirtaş, "Omuz omuza yoldaşlık ruhuyla buradayız. Cizre, Sur, Gever ruhuyla buradayız” dedi.
Yüksekova Haber’de yer alan habere göre Demirtaş’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
“HDP korkuttu”
“Tüm HDP bileşenleri ile birlikte bu partiyi kurarken sıradan bir siyasi parti çalışması olmayacağının farkındaydık. 1916 Sykes-Pickot anlaşması ve ondan öncesi imparatorluklar döneminde halkları yok sayan, var olma gerekçelerini yok sayan sahte tarihi değiştirmek için yola çıkmıştık.
“Bu ezilenlerde büyük bir umut yarattı. Ama HDP'nin varlığı ne kadar çok insanı mutlu ettiyse birilerinde de korku yaratacaktı bunu da bilerek yola çıktık.
“Çünkü HDP olarak çomak soktuğumuz çark basit bir çark değil. Yüzyıllardır bu topraklarda adaletsizlik üzerine o kadar çok çark var ki bu çarka HDP'nin çomağı girince rahatsız olacaklardı.
“Savaş bizim tercihimiz değil”
“Daha 7 Haziran öncesinde Diyarbakır mitingimizde bomba patlattıklarında anlamıştık. Bu yol zorlu bir yol olacak bunu bizden çekip aldıkları yoldaşlarımızın gözlerine baktığımızda gördük.
“Suruç'ta devam ettiler. Ankara garında yine yanılmadığımızı anladık. Doğru yoldaydık ve birilerini çok korkutmuştuk.
“Kaderimizi biz yazacağız dedikçe vahşet savaş kan tırmanacaktı. Bu bizim tercihimiz değildi. İçinde düşülen durum savaş gerçeği bizim tercihimiz değil.
“Baş mı eğecektik?”
“Saray'daki zat ve çakma milliyetçiler dahi bugün şunu söylüyorlar; 'Ya baş eğeceksiniz ya baş vereceksiniz'.
“Bize sundukları seçenek buydu. 'Ya mevcut düzene tabi olacaksınız ya da yüzlerce yıllardır olduğu gibi katliama soykırıma maruz kalacaksınız' dediler.
“Savaş seçeneğini asla tercih etmedik. Hiçbir insanın ölmesini kabul etmedik. Karşımızdaki ceberut anlayış bu kadar acımasızca vahşet uyguladığı yerde direnmeyip de ne yapacaktık. Bu kansızlar, soysuzlar önünde baş mı eğecektik.
“Ortak vatan”
“Birileri mevcut tabloyu bu vahşet anlayışını görmeden bunlar yokmuş gibi davranarak 7 Haziran'dan bu yana 'HDP değişti' diyorlar. Bazıları 'HDP bizi kandırdı' diyorlar.
“Bir kez daha hatırlatalım HDP ne söyledi de hangi söyleminden vazgeçti. 'HDP bizi kandırdı' diyenler; 7 Haziran öncesinde HDP 'Kürt yoktur Kürdistan yoktur mu?' dedi.
“HDP halkların gerçekliği üzerinden bir yeni yaşam bir ortak vatan perspektifi ile topluma gerçekçi çözümler sundu. 'Ortak vatanda eşit halklar olarak yaşayalım' diyoruz. Bunun neresi sizi rahatsız etti.
“Ortaklık nedir? Vatan ortaksa demek ki hepimizin buraya kattığı bir şeyler var. Kürtler ortak vatan diyorsa Kürdistan'ın en büyük parçası bu sınırların içinde. O yüzden ortak vatan diyor Kürtler.
“HDP Türkiye partisi”
“Stajyer Başbakan 'HDP Türkiyelileşecekti’ diyor. Kafa öyle bir kafa ki. Türkiye tek dil tek ırk tek millet değil. Bu sloganlar Hitler'in sloganlarıdır. Onların kastettiği Türkiyelilik faşistliktir.
“Türkiye'de bir faşist partiler var bir de bizim gibi Türkiye'nin gerçeğine hitap eden partiler var. Yüz yıl önce başlatılan Osmanlı'nın son döneminde başlayan tek tipleştirme projesine HDP karşı çıktığı için biz HDP Türkiye partisidir dedik. Bunun dışındaki programı savunanlar Türkiye partisi olamazlar.
“Alparslan ‘Kürtler yoktur’ demedi”
“'Bin yıllık kardeşliği böldürmeyiz' diyorlar. Bunu söyleyene ey kardeşim bak Alparslan 1071'de Malazgirt'te geldiğinde Ardahan'dan Süleymaniye'ye, Van'ından Cizira Botan'a Kürtler yaşıyordu.
“Alparslan Anadolu'ya girmek istediğinde o topraklarda Ermeniler yaşıyordu. Kütler kendilerini yönetiyorlardı.
“Alparslan Mervaniler'den yardım istedi. Mervani Kürt Devleti 10 bin süvarisini yardıma gönderdi. Türkler öyle Anadolu'ya girdi.
“Alparslan Anadolu'ya girdiğinde 'Kürtler yoktur Kürtçe yoktur' diyemezdi. Zaten orası Kürdistan'dı. Bin yıllık ortak tarihimiz var diyorlar. Bunun 900 yılında biz Kürt'tük kardeşim. Son yüz yılda bizi Türkleştirmeye çalıştınız.
“Ahlaksızlık faşizmle buluştuğunda vahşetin sınırı yoktur”
“Saray'daki 'ya baş verecekler ya baş eğecekler' diyor. Tarihte bu şekilde karar alıp uygulayan hükümdarlar oldu. Başka halklar için ferman çıkarıp katliam uygulayanlar oldu.
“Ahlaksızlık faşizmle buluştuğunda vahşetin sınırı yoktur. Tarihte bunu gördük. Ağrı'da, Dersim'de, Zilan'da, Sason'da bunu gördük. Koçgiri'de, Sivas'ta, Maraş'ta gördük.
“Katliam fermanı verdiğinizde uygulayabilecek gücünüz var. Tanklarınız var, katliamcılarınız var.
“Biz gördük de siz idam sehpasına giden Şeyh Said'in onurlu mağrur yürüyüşünü gördünüz mü? Siz Zarife'yi Alişer'i gördünüz mü? Siz Mazlum Doğan'ın Amed zindanını onlara zindana çevirirken gördünüz mü? Ser verip sır vermeyen İbo'yu gördünüz mü? Denizleri de gördük Mahir'i de biliriz. Biz direnenler faşizm karşısında boyun eğmemeye ant içtik.
“Saray’daki yalancı…”
“Vatan bizim tarif ettiğimiz gibiyse bu vatanın haini sizsiniz. Bu vatanın hırsızı rüşvetçisi bölücüsü siz oluyorsunuz.
“Saray'daki büyük yalancıdır Türkiye'yi aldatan. Bunların yaptıkları ahlaksızlıkları bütün toplumun görmesi lazım.
"Bir utanç vesikası olarak tarihe geçtiği şu günlerde bu onursuzluğu kabul etmememiz lazım. Karaman bunun küçük bir örneği. Öyle anlaşılıyor ki on binlerce çocuk istismara uğramış.
“Kimileri bunu ahlaken problemli görmüyor kimileri de siyasetim zarar görmesin diye sesini çıkartmıyor. Bu anlayış devletin tüm mekanizmalarını ele geçirmiş, toplumun tamamını esir almış.
“Saray'daki bu konu ile ilgili tek bir cümle etmedi. 42 çocuğa Karaman'da kendi emriyle kurulmuş eğitim kurumunda istismar yapıldı sesini çıkartmadı.
“Gazetecilere, akademisyenlere herkese hakaret herkese tehdit. Ama bir tek tecavüzcüye sıcak bakıyor ona bir şey demiyor.
“Çocuk istismarcısına mikrofon başında gürlemiyor. Ama sıra muhalefete geldiğinde ağzından köpükler saça saça konuştuğu için mikrofon ıslanıyor.” (EKN)
* Fotoğraf: Yüksekova Haber